04 / 11 / 2024

Binali Yıldırım: Fırtınada Boğaziçi Köprüsü'nü kapatmasaydık Allah göstermesin!

Binali Yıldırım: Fırtınada Boğaziçi Köprüsü'nü kapatmasaydık Allah göstermesin!

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, üç gün önce Marmara'da yaşanan fırtınayla ilgili konuştu




 

Bakan Yıldırım, fırtına süresince köprünün kapatılmasıyla ilgili, "Köprüyü kapatmak zorunda kaldık, kapatmasaydık bir rezonansa girsek, Allah göstermesin, üzerinde yüzlerce binlerce araç ve insan..." dedi.   Bakan Binali Yıldırım, Boğaziçi Köprüsü'nün geçtiğimiz gün meydana gelen fırtınada ulaşıma kapatılmasıyla ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi:   “Köprülerin bir emniyetli çalışma şartları var. Belirli bir rüzgar yüküne kadar köprü çalışır. Belli bir rüzgar yükünden yukarı kapatmak gerekir. Burada 128 km oldu. Kapatmak zorunda kaldık. Kapatmasaydık bir rezonansa girsek, Allah göstermesin, üzerinde yüzlerce binlerce araç ve insan... Onların emniyetini tehlikeye atamazdık. Bu bir tedbirdir. Bu tedbir havacılıkta da var. Yan rüzgar filan değerin üzerine çıkarsa kalkmaz gibi tedbirler var. Bunlar emniyete yönelik tedbirlerdir. Her araç için uygulanan standartlardır.”   Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 3. Köprü ve bağlantılı karayolu ihalesine ilişkin, “Proje, finanse edilebilir, daha kısa sürede yapılabilir hale geldi ve dolayısıyla da teklif geldi” dedi.   Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından düzenlenen toplantıda ekonomi gazetecileriyle bir araya gelen Yıldırım, gazetecilerin sorularını yanıtladı.   Bakan Yıldırım Sirkeci projesiyle ilgili bir soru üzerine, “Marmaray devreye girince Sirkeci by-pass ediliyor. İlk çıkış Yenikapı'dan oluyor. Sirkeci-Yenikapı arasında bir raylı sistem olmuyor. Sirkeci'yi de bu kapsamda tarihi yarımada, Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı olan kısım bir proje olarak değerlendirilecek. Onu da İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapacak. Biz yapmayacağız” dedi.   3. Köprü ihalesi konusunda bir soru üzerine Bakan Yıldırım, ihale için dosya alan 13 firma olduğunu, 6 teklif geldiğini ve bunlardan 4'ünün geçerli sayıldığını hatırlattı.   İhale öncesinde projenin kapsamını değiştirdiklerini, 10 milyar liralık projeyi, 4-4,5 milyar liralık bir projeye dönüştürdüklerini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:   “Projenin hacmini küçülttük. Köprüyü ve 100 kilometrelik otoyolu aldık, diğerlerini kendimiz üstlendik. İkinci olarak araç garantilerini biraz artırdık. Afaki değil, yaşadığımız rakamları gözden geçirdik, gerçekçi olacağını düşündüğümüz şekilde artırdık. Birinci ve ikinci köprüden geçen araçlardan kaynaklanan yıllık 3,5 milyar lira iş gücünden ve yakıttan kaybımız var. '3. köprüye ne gerek var' diyorlar. Cevap burada. Her taraf kırmızı. (Trafik yoğunluk haritası) Bugün cumartesi olmasına rağmen... Bu ne olacak, 1,5-2 seneye bile varmadan amorti edebilecek. Orada trafik problemimiz olmayacak. Onu söylemeye çalışıyorum. Bu köprüde demir yolu da var. Bir de KDV istisnası getirdik. KDV istisnasını oraya buraya çekmeye çalıştılar. Burada bir vergi kaybı yok. Adam 4 yılda yapacak, 4 katrilyon harcayacak, 600-700 milyon da KDV için finansman bulacak. Yani devleti fonlamak için de bir finansman bulacak. Bu finansal maliyeti yükseltiyor. Ne yapıyor, diyelim ki 10 yıl işletme süresi verdik. Oradaki KDV'den mahsup edilecek. Şimdi bu mahcubiyete gerek kalmıyor. En baştan diyoruz ki 'biz almıyoruz kardeşim.' Bütün bunları üst üste koyunca, proje finanse edilebilir, daha kısa sürede yapılabilir hale geldi ve dolayısıyla da teklif geldi. Daha ne çıkacak bilmiyorum ama teklif geldi. Yeterince rekabet oluştu.”   İhaleye tek başına teklif veren bir Türk firmasının olmadığını belirten Yıldırım, “Bu yeni bir şey değil, bundan daha büyük bir proje olan İstanbul İzmit geçişi  İzmir  projesi için de 11 milyar liralık proje için de küresel krizin en yoğun olduğu 2009 Mart'ında yine Türk konsorsiyumdan teklif aldık. Bu şunu gösteriyor; Türkiye'de artık güçlü bir siyasi iktidar var, istikrar var, güven var. Artık Türkiye'nin yarınına değil, 20 yıl sonrasına da yatırım yapılabiliyor. O hale geldik” diye konuştu.   Çaycuma'da yıkılan köprü...   Yıldırım Çaycuma kazasıyla ilgili bir soru üzerine de şöyle konuştu:   “Çaycuma kazasında 15 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bir kısmı bulundu, bir kısmının da cesedine ulaşılamadı. Çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Buradaki olay şu; 1951 yılında yapılmış bir köprü. Daha sonra bu köprünün kontrolleri sürekli yapılmış. Bakımları da yapılmış. Ve sonra talep üzerine 2009 da bir köprü daha yapmışız. Bu sefer aslında yeni köprü bütün trafiği idare edecek bir köprü. Birini geliş, birini gidiş yapmışlar. Belediyeye devredilmiş ama bakımları Karayolları'nca yapılmaya devam etmiş. Bu konu inceleniyor, talimat verdim. İdari soruşturma devam ediyor. Adli soruşturma da savcılıkta devam ediyor. İlk tespit şu: Irmak değişik yerlerinden kum alınınca çukurlar oluşmuş. Kar suları eriyince gelen suyun debini bu çukurlar nedeniyle saniyede 1000 tona çıkmış. O oyuklarla ilerleye ilerleye, köprünün kazık kısmını, kazıkların oturduğu platformun altını 5 metreye kadar oymuş. O kadar suyun çullanmasıyla beraber toptan çökme olmuş. Malzemelerde her hangi bir şey yok. Demirler falan sağlam. Hala kaldıramadılar. Kesemediler. O kadar sağlam ama ama alt toptan çökme. Kazık sistemi sel alıp götürünce çöktü köprü. Velhasıl soruşturma, inceleme devam ediyor.”   Yıldırım, Çaycuma kazasında hayatını kaybeden vatandaşların yakınlarına mağduriyetleriyle ilgili her türlü konunun da AFAD marifetiyle oluşturulan kriz merkezinde ele alındığını bildirdi.   “Bilişim alanında cironun 160 milyar olacağını öngörüyoruz”   Bakan Yıldırım, bilişim sektörüyle ilgili 2023 hedeflerinin sorulması üzerine, bilişimin ezber bozan bir alan olduğunu belirterek, “Ne istatistikler uyuyor, ne zaman planlaması uyuyor. Zaman da, rakamlar da sizi yalanlıyor. Öngörüleriniz yetersiz kalıyor. Biz burada konuşurken, yeni bir şey bulunmuş olduğundan emin olabilirsiniz. Tabii burada Bilim, Sanayi, Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı bir paydaş. TÜBİTAK, üniversiteler var. Bu işin sırrı yenilikçilik” dedi.   Bu işe çok yoğunlaşılması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, “Ar-Ge faaliyetlerini çok desteklememiz gerekiyor. Bütçede Ar-Ge çalışmaları payı yüzde 0,4'lerden yüzde 0,9'a çıktı ama yetmez, 2023 hedefimiz yüzde 2,5. Biz kendi çapımızda bilişim alanında cironun 160 milyar olacağını öngörüyoruz. Ben bunun üzerine çıkacağını düşünüyorum. 30 milyon geniş bant aboneliği öngörüyorduk, şimdiden 18 milyona çıktı. 2015 hedefimiz 15 milyondu. Belki onu yeniden gözden geçirmemiz icap edecek. Türkiye bilişimle kalkınacak, gelecek bilişimle gelecek” diye konuştu.   “3. Havaalanı ihalesine çıkacağız”   “Atatürk Havalimanı'ndaki yoğunluğun giderilmesi için ne türlü tedbirler alınıyor” şeklindeki bir soru üzerine, trafiğin iyileştirilmesi için hava ve park tarafında iyileştirmeler yaptıklarını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:   “Trafik 4 kat artmış. Atatürk Havalimanı kaldırması gereken trafiğin yüzde 50'den fazlasını yapıyor şu anda. Bunu neyle sağladık. 0523 pistini yeni baştan yaptık orada kapasite artışı sağladık. Seyrüsefer sistemlerini gözden geçirdik, yeniledik. Bazı özel tedbirler aldık. Şu anda 1000 trafiğin üzerine çıkıyoruz. 1070-180 oluyor günde. Aslında bunun maksimum sınırı 600'dür. Saati 35-40'tı, şimdi 70'e çıktığı günler oluyor. Yani orada ne yeni bir pist yapılabilir, hiçbiri çözüm değil. Diyelim yeni bir pist yaptık. Minimum 5 milyar dolar... Çare şu; biraz daha trafiğin iyileştirilmesi için çalışma yapıyoruz. Gecikmelerin bir kısmı parkla ilgili. Park için askeriyenin kullandığı alanı kullanacağız. Seyrüsefer tarafında iyileştirme yapacağız ama bunların hepsi kısmi iyileştirme. Bazı uçakları başka taraflara yönlendireceğiz. Tarifeli seferlere daha çok imkan tanıyacağız. Bunlar kısa ve orta vadede biraz rahatlatacak tedbirler ama trafik artışı o kadar acımasız ki biz buna yetişemiyoruz. Çözüm; bu sene içerisinde 3. havaalanı için de ihaleye çıkacağız.”   Bakan Yıldırım, hızlı tren çalışmaları nedeniyle İstanbul-Ankara tren seferlerinin durdurulmasıyla ilgili olarak da, “Tek hat işletilmesi teknik olarak, emniyet olarak mümkün değil ama bu geçici bir şey. 2 değil, 3 hatta çıkarıyoruz” dedi.   Yıldırım, karayolu tüp geçidi tünelinin bu sene sonunda kazılmaya başlanacağını, 2015 yılında da biteceğini sözlerine ekledi.   AA    

Geri Dön