23 / 12 / 2024

Bingöl Asmakaya köyü sakinleri kamulaştırma istiyor!

Bingöl Asmakaya köyü sakinleri kamulaştırma istiyor!

Baraj ile demiryolu arasında kalan tarım arazilerinde hem heyelan yaşandığını hem de bu arazilere giden suyun kesildiğini söyleyen köylüler “Arazilerimizi kullanamıyoruz. Kanunen o araziler kamulaştırılmalıydı” diyor



Bingöl Solhan'da AFAD’ın belirlenen yeni “alanın eski bir heyelan kütlesi olduğu, güneyinden ise diri bir fayın geçtiği” uyarılarına karşın, Elazığ ile Tatvan arasında hizmet veren tren hattının güzergâhı değiştirildi. 

Cumhuriyet'ten Mehmet Kızmaz'ın haberine göre, Murat Nehri üzerinde kurulan Yukarı Kaleköy Barajı ve HES projesi sebebiyle değiştirilen tren güzergâhının Haziran 2018 tarihinde faaliyete geçmesinin ardından Asmakaya köyünde heyelanlar ve çökmeler meydana gelmeye başladı. Köy muhtarı Ünal Özdaş, “Köyün giriş çıkış yolu her gün çöküyor. Haftada bir yola dolgu yapıyoruz. Evlerde çatlaklar oluyor. İnsanlar diken üstünde yatıyor” diye konuştu.

Tren hattının, barajdan önce köylerinin karşısında ve nehrin diğer tarafında olduğunu belirten Ünal Özdaş, barajla birlikte tren hattının köyün alt tarafına alındığını dile getirdi. Demiryolu hattının değiştirilmesiyle beraber, 2017 yılının ortasından itibaren heyelanların yaşanmaya başladığını söyleyen Özdaş, “Yani heyelanlar demiryolu başta olmak üzere barajdan da kaynaklı. Köyde 70 hane ve 7 mezra var. 400 kişi yaşıyor. Uyuduğunda, ‘Ev belki komple kayar, gider. Acaba sabah kalkacak mıyım?’ diyor. Köy perişan. Köyden korkuyoruz” dedi. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekiplerinin en son Mayıs 2019’da incelemeye geldiğini söyleyen Özdaş, “İncelemeye gelen bir mühendis, ‘Bana sorsan bu köyün kalkması lazım’ dedi. Ama bir şey yapmadan gittiler. Gidiş o gidiş” dedi.

KÖYLÜ KAMULAŞTIRMA İSTİYOR

Baraj ile demiryolu arasında kalan tarım arazilerinde hem heyelan yaşandığını hem de bu arazilere giden suyun kesildiğini söyleyen Özdaş, “Arazilerimizi kullanamıyoruz. Kanunen o araziler kamulaştırılmalıydı. Ama 2 yıldır yapılmadı” diye konuştu.

Özdaş’ın avukatı İrfan Yılmaz ise şöyle konuştu: “Göçükler ve kırılmalar, demiryolunun usulüne uygun bir şekilde yapılmadığından kaynaklanıyor. Denetim mekanizması olsaydı çökme olmayacaktı. Dava konusu ettiğim bir vatandaşın evi çatlamış. Yarıklar oluşmuş. Başka bir vatandaşın arazisi de ikiye ayrılmış ve bir kısmı çökmüş. Kamulaştırma bedellerinin belirlenmesinde de şirketin bariz etkisinin olduğu görülüyor.”

AFAD UYARMIŞ

AFAD, 5 Ekim 2017 tarihinde hazırladığı raporda, yeni demiryolu güzergâhı ile ilgili uyarıda bulundu. Alanın eski bir heyelan kütlesi olduğu, güneyinden ise diri bir fayın geçtiği bildirilen raporda, “Demiryolu inşaatı yapımı sırasında yapılan kontrolsüz kazılar vb. çalışmalardan dolayı eski bir heyelan bölgesi olan alan aktif hale gelmiştir. Heyelanın oluşma şekli yapay kaynaklı nedenlerden dolayı aktif hale geldiği ve bölgede risk oluşturmaya başladığı gözlemlenmiştir. İlerleyen tarihlerde mevsimsel yağışlar, kar erimeleri gibi iklimsel özelikleri nedeniyle de köydeki konutları etkileyebileceği kanaatine varılmıştır” ifadeleri yer aldı.


Geri Dön