Blockchain teknolojisi gayrimenkul sektörünü nasıl değiştirecek?
Türkiye son günlerde yaşanan dolandırıcılık nedeniyle kripto parayı ve avantajlarını konuşuyor. Peki kripto para ve blockchain teknolojisi gayrimenkul sektörünü nasıl etkileyecek? İşte detaylar...
İş hacmi oldukça fazla olan kripto para platformlarından Thodex faaliyetlerini durdurdu. Milliyet Gazetesi köşe yazarlarından Erol Ulusoy'un haberine göre; Thodex nedeniyle 390 bin kişi mağdur oldu. 2 milyar doların kayıp olduğu iddia edildiğim kripto para piyasası menkul kıymet borsası gibi seans saatlerinde açılıp kapanan yerler değil, her an işlem yapılabiliyor.
Ek olarak borsa yerel değil, global. Kripto para piyasasının işlem yapıldığı bütün internet platformları hepsi birlikte dünya kripto para borsasını meydana getiriyor. Alıp satılan her yer kripto para borsasının bir parçası haline geliyor. Bu nedenle kripto para için düzenleme yapılması da zorunlu hale geliyor. Kripto para borsası hükümet tarafından milli yasalar ile kontrol altına alınabilir. Birleşmiş Milletler’e üye devlet sayısı 193, ama bazı devletler ortak para birimi kullandığından, ulusal para birimi sayısı daha az.
Sahtecilik ve tahrifat
Buna karşılık olarak kripto paranın onbine yakın türe sahip olduğu iddia ediliyor. Son müşteri sayısı milyonları bulan uluslararası şirketler kendi kripto paralarını çıkarmaya başlarken ödemeleri de bu şekilde kabul etmeye başladı.
Peki bu nasıl bir zorluğa neden olacak? Bu durumda elektronik cüzdanımızda yüzlerce çeşit kripto para taşımak zorunda kalabiliriz. Aslında blockchain, blok zinciri teknolojisinin bir ürünü. Bu merkezin bir sorumlusu da yok. Blok zincirine dahil olan herkes, hem üyesi, hem sorumlusu, hem de parçası haline geliyor. Her yapılan işlem, yapıldığı an itibariyle milyonları bulan bütün katılanlar tarafından kayıt tutuluyor ve artık değiştirilemiyor. Bu yüzden sahtecilik ve tahrifata olanak sağlanmıyor.
Tapuda bile kullanılır
Sahteciliği ve tahrifatı mümkün olmadığı için blockchain teknolojisinin başta mülkiyet haklarının devrinin kaydedildiği ve ispatlandığı tapu sicilinin yerini alacağı tahmin ediliyor. Gayrimenkule bir blokchain şifresi tanımlanacak, gayrimenkulu satmak istediğinizde satışı yapmak istediğiniz kişiye şifrenizi vermeniz yeterli olacak. Şifreyi alan kişi mülkiyetini de devralmış olacak. Blockchain teknolojisi tapu daireleri tarihe karışacak, bu nedenle ticaret teknolojileri de öyle.
Mezuniyetlerde belgeler blockchain teknolojisiyle verilecek böylelikle sahte diplomanın da önüne geçilecek. Seçimlerde de blockchain teknolojisi kullanılacak. Her seçmen şifresi ile oyunu istediği partiye veya kişiye verecek. Değiştirilmesi, manipüle edilmesi mümkün olmayacak.
Şu anda ‘smart contract’ denilen işlemlerde kullanılıyor; oda kiralamalarında paranızı ödemesi sırasında gelen şifre ile oda kapısı açılıyor; kiralık arabanın kapısı açılıyor, leasing yoluyla kiralanmış arabanın aylık taksidi ödendiğinde gelen şifreyle bir ay daha motoru çalıştırma olanağı tanınıyor. Ay sonunda taksit ödenmezse, motoru çalıştıracak şifre gelmiyor.
Hayatımızda neler değişir?
Blockchain teknolojisi hukuk istemlerinde de köklü değişimler yaşanacak. Bunların başında, sözleşmelerin geriye doğru iptaliyle ilgili düzenlemeler, irada sakatlığı sebebiyle sözleşme iptalleri, ya da taraflardan birisinin ayırt etme gücü olmadığı için kurulmuş sözleşmenin mutlak butlanla batıl olduğunu ileri sürme gibi değişiklikler olacak.
Bunların hiç birisi blockchain teknolojisinde gerçekleşmiyor, bitti, geriye dönük değiştirilmesi, iptali mümkün değil. O zaman 14 yaşında bir çocuğun blockchain teknolojisi üzerine kurulu bir satım sözleşmesi yaptığında, bu sözleşme uygulanmak zorunda olacak mı? Hukuken çözüm bulmamız gereken bir çok sorun yer alıyor.
Fiyat değişimi şansa ve bahta mı bağlı?
Spekülatif olduğu için zorluk var
Kripto paranın değeri tamamen spekülatif oluyor. Örneğin Elon Musk, “Dogecoin halkın parasıdır” der, alım satım değer birden yüzde 80 artar.
Oysa ki bir mal veya hizmet, ihtiyacı karşılayacağı için değeri artar Ödeme yapılır satın almayla ihtiyaç giderilir. Kamu menfaati gerektirdiğinde devlet suni fiyata müdahalede bulunur. Bitcoin gibi kripto paraların değelerinin hukuki bir garantisi bulunmuyor. Spekülatif olduğu için, bugün 400 bin TL olan fiyatı, bir günde 300 bin TL’ye düşebilir. Kayıp sigorta ettirelemez, çünkü değeri spekülasyona bağlı olan şeylerdeki değer kaybını hiç bir sigorta şirketi sigortalamaz. Spekülasyon yasal, manipülasyon suç olarak kabul ediliyor. Bitcoin gibi kripto paraların değerinde manipülasyon tespit edilirse, zararımız için manipülatör dünyanın neresinde olursa olsun, zararın meydana geldiği yerde tazminat davası açılabilir.
Fakat sonuçta, kripto paralarda fiyat artışı da düşüşü de şansa bağlı olup, hukuki güvencesi bulunmuyor.
KRİPTO PARANIN YASADA YERİ NE?
Kripto paranın ülkemizde yasal bir tanımı yer almıyor. Önce, “ne değildir”i anlatmak gerekirse, taşınır veya taşınmaz eşya, mal veya hizmet değil. Bu sebeple de alım veya satımında ÖTV, KDV gibi vergiler de yok. Mal veya hizmet olmadığı için bir ihtiyacı karşılamıyor. Avrupa Adalet Divanı 22.20.2015 tarih ve C-264/14 sayılı kararı ile Bitcoin’i KDV’ye tabi bir mal olarak değil, sanal para olarak kabul etmiş. Ama bu karar, onu sadece KDV bakımından tanımlıyor.
Örnek olarak “100 Türk Lirası” gibi nominal değeri olan, fiziki varlığı banknot veya metal olan klasik para da değil. Belirli bir merkezden yönetilmediği için, karşılığını garanti eden kimse yok, örneğin hasarlı bir 100 TL’yi Merkez Bankası’na götürüp, değiştirebilirsiniz, ama Bitcoin şifrenizin birkaç rakamını unuttuğunuzda yapacak bir şey de bulunmuyor. Nominal değeri olmadığı ve sermaye ihtiyacını karşılamak için kullanılan bir menkul kıymet veya sermaye piyasası aracı da değil. Birisi diğerinin yerine geçen misli eşya da değil, tek bir tane.
Yoksa emtia mı?
Alım - satımı TBK md 282’deki mal değişim sözleşmesine, trampaya benzer, ama trampa değil.
Ödeme aracı mıdır? Kabul edilmesi durumunda her alım satında ödeme alıcı oluyor. Bana göre de Bitcoin gibi kripto paralar, sermaye piyasalarının değil, para piyasalarının bir parçası oluyor. İster elektronik para olsun ister banknot olsun, paranın değeri ve gücü satın aldığıyla ölçülüyor. Fakat kripto paranın değeri, satın alındığı para ile ölçülüyor. Bu yönüyle incelendiğinde fiyatı serbest piyasada oluşan emtiaymış, ürünmüş gibi gözüküyor. ‘Brent petrolün fiyatı 20 dolar yükseldi’ der gibi, ‘Bitcoin’in fiyatı bin dolar yükseldi’ yorumu yapılıyor.
Tüm bu açıklamaların ardından kripto parayı, “sadece rakamlardan oluşan, yatırım aracı olarak da kullanılabilen, karşılığı garanti edilmemiş şifreli para” olarak tanımlayabiliriz. Belirli bir merkezden yönetilmez, misli nitelikte değildir ve seri nitelik te çıkarılmıyor.
Mağdurlar şu anda neler yapabilir?
Thodex gibi acı bir tecrübenin bir daha yaşanma ihtimalini engellemek için, kripto paraları, para piyasalarının bir parçası olarak kabul edip, Bankacılık Kanunu’na dahil edilmeli. Kendilerini ‘kripto para borsası’ olarak tanıtan şirketler, Bankacılık Kanunu’nun finasal kuruluş tanımına dahil edilmeli. Yatırımcıya karşı bir teminat olması açısından kurucu ortaklarının, tıpkı belirli bir mali güce ve itibara sahip olmaları dahil 7’nci maddedeki şartlara sahip olmaları aranmalı.
Neler olmalı?
Yönetim kurulu üyelerinin ve genel müdürün en az 10 yıllık para ve sermaye piyasası tecrübesine sahip olması zorunlu tutulmalı. Yatırımcılara, şirketin iflası durumunda TMSF veya Yatırımcı Tazmin Merkezi gibi, belirli bir limite kadar zararlarını karşılama konusunda teminat verilmeli. Bunun için bir sigorta veya tazmin fonu kurulmalı. Kripto para borsa şirketlerinin bunun için yasal düzelenlemeyi beklemeleri gerekmiyor. Şu andan itibaren bunu yapıp, yatırımcıya güven ve garanti sağlayabilir. Merkezi Kayıt Kuruluşu gibi, tüm kripto para piyasası işlemlerinin kayıtta tutulduğu ve takas edildiği bir kurum oluşturulmalı.
Borsa şirketlerinin, yatırımcının emri olmadan işlem yapması engellenmeli Bu hem kripto para alım satım hem de müşterinin banka hesabı ile olmalı. Banka hesapları da borsa şirketi adına değil, müşterek teselsüsüz olmalı. Müşterinin emri ayrıca bankaya verilmiş emir olarak kabul edilmeli.