23 / 12 / 2024

Bodrum Gümüşlük'teki taş ocağı için ÇED gerekli mi?

Bodrum Gümüşlük'teki taş ocağı için ÇED gerekli mi?

MUĞLA`nın Bodrum İlçesi`ne bağlı Gümüşlük Mahallesi`nde faaliyet gösteren ve vatandaşların tepki gösterip kapatılması için Muğla İdare Mahkemesi`nde dava açtığı taş ocağında mahkeme heyeti keşif yaptı.



Gümüşlük`ün Karakaya Mevkii`ndeki İlker Akalan`ın işlettiği taş ocağına yöre halkı çevreye zarar verdiği gerekçesi ile tepki gösterip konuyu geçen mart ayında yargıya taşıdı. Taş ocağındaki çalışmasının durdurulması için `Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli değildir` kararının iptali için Muğla 2`nci İdare Mahkemesi`nde dava açıldı. Dava nedeniyle mahkeme heyeti bölgeye gelerek keşif yaptı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevlilerinin de yer aldığı keşifte, taraflar dinlendi. Taş ocağına tepki gösteren vatandaşlar yapılan incelemenin ardından görevlilerle birlikte taş ocağından ayrıldı. Vatandaşlar çevreye zarar verdiği öne sürdükleri taş ocağında, dinamit patlatılmasından tedirgin olduklarını, yolları rahat kullanamadıklarını da söyledi.


`ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR` KARARININ YANLIŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ

2000 yılında taş ocağı ilk açıldığında mücadeleye başladıklarını belirten çevre sakinlerinden Bilge Karan, `Burada ne yürüyüş yapabiliyoruz ne de oturabiliyoruz. Evler 100 metre aşağıda. Böyle bir yere taş ocağı açılmasını akıl almıyor` dedi.


`ÇED Gerekli değildir` kararının iptali için dava açtıklarını belirten Çevre ve Ekoloji Hareketi avukatlarından Tuncay Koç, `Dava ile ilgili bilirkişi heyeti ile keşfe geldik. Alanda 5 bin metreküp gösterilen kapasitenin 60 bin metreküp olduğunu tespit ettik. 2 bin 300 metrekarelik bir tesis alanı için `ÇED gerekli değildir` kararı alınmış. Oysa alanın ruhsatlandırılan yeri 98 hektar ve Danıştay kararlarına göre de alanın tamamının üzerinden ÇED yapılması gerekiyor. Dolayısıyla biz bu `ÇED gerekli değildir` kararının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Gümüşlük`ün en güzel manzaralı yerinde toz ve gürültü açısından çevrede oturanlara zarar verecek bir tesis burası. Aynı zamanda dere yatağının hemen yanında. Yer altı su kaynaklarını da etkileyecek. Çünkü dinamitle çalışma yapılıyor` dedi.


BİZ AÇTIĞIMIZDA BİNALAR YOKTU

`Ruhsatımızla ilgili belgelerin usule uygunsuz, sahte olduğunu söyleyerek açılmış bir dava söz konusu` diyen taş ocağı ruhsat sahibi İlker Akalan ise şunları söyledi: `2009 yılında ÇED raporumuzu aldık. 2011 yılında da valilikten açma izni verildi. Bizden sonra etrafımıza binalar yapıldı. Bu binalar da 2012`de encümen kararıyla verilmiş olan izinle yapıldı. Bu iznin usule aykırı olduğunu iddia ediyoruz. Bizi mağdur ediyorlar. Öncelikle ilgili kurumlardan görüşler alınarak, bu imar izni verilseydi bu böyle olmayacaktı. Biz taş ocağımızı açtığımızda bu binalar yoktu. ÇED yönetmeliğine uygun açtık. Daha sonra yapılan binalardır. Bu da bize zorluk çıkarıyor. İlerleyen süreçte sonucu göreceğiz.`


Antalya Gazetesi



Geri Dön