Boğaziçi Üniversitesi ve çevresi yapılaşmaya açılacak mı?
Boğaziçi Üniversitesi’yle ilgili dikkat çekici bir karar daha alındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nıntepkilere neden olan doğal sit alanları için koruma ve kullanım şartlarını yeniden düzenleme kararı, Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresi için de hayata geçirildi.
Boğaziçi Üniversitesi’yle ilgili dikkat çekici bir karar daha alındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nıntepkilere neden olan doğal sit alanları için koruma ve kullanım şartlarını yeniden düzenleme kararı, Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresi için de hayata geçirildi.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Hazal Ocak'ın haberine göre; doğal sit alanında yer alan üniversite ve yakın çevresinin bir bölümü “nitelikli koruma alanı”, bir bölümü de “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” yapıldı. Değişiklikle ilgili açıklamalarda bulunan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, “Boğaziçi Üniversitesi ve yakın çevresi bu değişiklikle yapılaşmaya açılmak isteniyor” diye konuştu.
GÜNÜBİRLİK TESİS, KARAVAN
Esin Köymen, 2019 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan kararla doğal sit alanlarının çeşitli kategorilere ayrıldığına, 2020 Mart'ta yayımlanan yönetmelikle de bu kategorilerin yeniden düzenlendiğine vurgu yaptı. Köymen, “Bu düzenlemeler, ülkemizde koruma alanları olarak belirlenen alanların yanı sıra kıyıların talanına ve bu alanların yapılaşmaya açılmasına da olanak vermektedir” şeklinde konuştu.
Köymen, Boğaziçi Üniversitesi ve çevresinde gerçekleştirilen değişiklikle “nitelikli doğal koruma alanı” yapılan bölgede, günübirlik tesis ve karavan alanları, hayvancılık, balıkçı barınağı, sökülebilir iskele, duş, gölgelik, soyunma kabinleri, büfe, tuvalet, atık su arıtma tesisi, atık su deşarjı, kanalizasyon şebekesi, içme suyu temini, jeotermal su çıkarılması, enerji nakil hattı, trafo, iletişim hattı, ulaşım hattı, açık otopark, teleferik yapılmasına izin verildiğine dikkat çekti.
TANIMINDA DEĞİŞİKLİK OLSA DA
Bölgenin bir kısmının da “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” yapıldığını belirten Köymen, “Kesin korunacak hassas alan ve nitelikli doğal koruma alanlarında izin verilen faaliyetlere ek olarak doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetlere, entegre tesis yapılmasına, turizm ve yerleşimlere izin verilmektedir. Bu düzenleme ile ülkemizin doğal koruma alanları, tanımında değişiklik yapılsa da sonuç olarak imara açılmaktadırlar. Bu değişiklik de bu alan içinde yeni yapılaşmaların yolunu açabilecek bir düzenlemedir. İlgili yönetmelikte ardı ardına yapılan düzenlemeler bu riskleri açıkça ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
