22 / 12 / 2024

Cam binalar Maslak'ı ikiye böldü! Plazalar bölgesi ve Belgrad Ormanı'nda ısı farkı 10 derece!

Cam binalar Maslak'ı ikiye böldü! Plazalar bölgesi ve Belgrad Ormanı'nda ısı farkı 10 derece!

Metropollerdeki cam giydirme binalar gün geçtikçe artıyor. Bu yapıların güneş ışığını yansıtma görevi üstlenmesi de kentlerde ısı adaları oluşmasına sebep oluyor. Hal böyle olunca da plazalar bölgesi ve Belgrad Ormanı'nda ısı farkı 10 dereceye kadar çıkıyor...



Mega kent İstanbul'da birçok yerde göze çarpan cam giydirme binalar, iklim koşullarını olumsuz şekilde etkiliyor. Bu binaların güneş ışığını yansıtma görevi üstlenmesi de  kentlerde ısı adaları oluşmasına neden oluyor. Konu ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda ısı adaları sebebiyle yerleşim alanı ile hemen yanı başındaki yeşillik alanda ölçülen sıcaklıkların farklılıklar gösterdiği  kaydedildi.


"BELGRAD ORMANI'NDA HAVA SICAKLIĞI 30, BU BÖLGEDE HİSSEDİLEN SICAKLIK 42- 43 DERECE"

Konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada gökdelenlerin kentlerde hissedilen hava sıcaklığını artırdığını dile getiren Ahmet Köse, "Aşırı kentleşme, betonlaşma ve asfalt yüzeyler kentleri de ciddi manada etkiliyor. Her yağış sellere sebep oluyor. Her yağış su baskınına sebep oluyor. Ve şunun farkına vardık ki, yazın Maslak'ın 2 kilometre ilerisinde yer alan Belgrad Ormanı'nda hava sıcaklığı 30 derece olsun, nem yüzde 55 olsun, hissedilen sıcaklık 32 derece şeklinde iken, bulunduğumuz yerde hissedilen sıcaklık 42- 43 derece civarında oluyor. Burada Şanlıurfa sıcağını hissediyoruz. Peki bu nasıl oluyor? Buradaki hava sıcaklığı 32-33 derece civarında. Nem yine yüzde 55 olsun. Fakat giydirme cam binaların, yapılan bilimsel çalışmalarda ortamın ısısını 3 derece artırdığı tespit edilmiş, yine beton ve asfalt yüzeylerin sıcaklığı 54 dereceye, 30 derece sıcaklıkta asfalt yüzeyin sıcaklığı da 58 dereceye kadar yükselebiliyor. O nedenle bunların ve mercek görevi gören giydirme cam binaların da etkileriyle sıcaklığı 45 dereceye yakın hissediyoruz. Yine uluslararası tıbbi merkezin yapmış olduğu araştırmaya göre 2003'te Avrupa'da sıcak hava dalgaları nedeniyle yaklaşık olarak 70 bin kişi yaşamını yitirdi. Konu ile ilgili olarak yapılan çalışmalar şunu ortaya çıkarıyor ki sıcak hava dalgasının yaşanmış olduğu şu günlerde ölüm oranları da yüzde 10 oranında artış gösteriyor. Türkiye'de bununla ilgili olarak çok ciddi çalışmalar olmasa da yapılan yalnızca Avrupa'da değil Amerika'da da yapılan çalışmalarda yüzde 14'lere kadar ölüm vakalarında ciddi artışlar yaşanıyor. Yaşanan bu durum da kalp krizi ve beyin kanaması risklerinin arttığını ortaya çıkarıyor" dedi.

Cam binalar Maslak ı ikiye böldü! Plazalar bölgesi ve Belgrad Ormanı nda ısı farkı 10 derece!

"CAM GİYDİRME GÖKDELENLER, MERCEK GÖREVİ GÖRÜYOR"

Açıklamasında gökdelenleri 'Rüzgar kapanı' şeklinde isimlendirilen meteoroloji mühendisi Köse, "Mega kent İstanbul'un hakim rüzgar yönü yüzde 70 poyrazdır. Biz gökdelenleri İstanbul'un hakim rüzgar almış olduğu alanlara diktik ve aralarında boşluk bırakmadığımız için rüzgar bir taraftan geliyor ve diğer taraftan çıkamıyor. Çıkamadığı için de o gökdelenlerin arka tarafında kalanlar yaklaşık olarak bunun 50 katı mesafede rüzgarsız kalıyor. Rüzgarsız kalmak ne anlama geliyor? Hava sirkülasyonu yaşanmaması, hava kirliliğinin artması anlamı taşıyor. Gökdelenin diğer tarafında kalanlar da bu defa türbülans nedeniyle başta kulak rahatsızlıkları olacak şekilde çok ciddi sinir harbine sebep olan hastalıklara maruz kalmak zorunda kalıyor. Bu nedenle biz bir şeyler yaparken, bir şeyleri de göz ardı ediyoruz. Mesela gökdelenler, tamam cam giydirme binalar çok şık duruyor. Gece gündüz siz arka taraftakini göremiyorsunuz, işiniz gidiyor. Fakat diğer taraftan bakıldığı zaman gelen ışığın bir bölümünü gökdelenler geri yansıtıyor. Bu da mercek görevi görüyor. Hatta İngiltere' de bir vaka var. Aynı yere park eden bir vatandaş belli bir zaman sonra bakıyor ki arabası o mercek görevi sebebiyle boyası yanmış ve konu ile ilgili olarak dava açıyor. Bunun gibi olayları artık gelecekte de sık sık biz göreceğiz. Öncelikle meteorolojik etki değerlendirme dediğimiz bir durum var. Bir yörenin kentleşme yapılırken meteorolojik hadiselere, parametrelere bakılması gerekli. O yörenin suyu yetecek mi, vatandaşlara havası yeterli mi, yeterince temiz mi? Ya da biz dere boyunca, mesela Büyükdere Caddesi diyoruz. Derenin bundan haberi yok. Her tarafa plazalar dikmişiz. İki damla yağmur yağdığı zaman buralarda sel ve su baskınları yaşanıyor ve sonrasında bütün suçu iklim değişikliğine bağlıyoruz" dedi.

Cam binalar Maslak ı ikiye böldü! Plazalar bölgesi ve Belgrad Ormanı nda ısı farkı 10 derece!

"KENTLEŞME VE İMAR PLANLAMALARINDA METEOROLOJİ UZMANLARI DİNLENMELİ"

Kentleşme ve imar planlamalarında meteoroloji uzmanlarının dinlenmesi gerektiğine de değinen Ahmet Köse, "Kentleşmeyi yeniden bizim tasarlamamız gerekli. Artık günümüzde sürdürülebilir şehircilik kavramı hat safhada öne çıktı. Çünkü biz gelecek nesillere artık yaşanabilir kentler bırakabilmemiz için meteoroloji mühendislerinin sözlerine dikkat ederek, yapılacak olan imar planlarında onlara da yer vererek imar planlarını yeniden revize etmemiz gerekli. Çatı eğiminden, yapıların yön seçimine kadar mesela biz kuzey-güney cepheler yapıyoruz. Yapılara kuzey-güney istikamette yerleştiriyoruz, batı-doğu istikamette yerleştiriyoruz. Peki bunlar hakikaten o yöresel şartlara uygun mu? Mesela mega kent İstanbul'da hakim rüzgar yönü poyraz olduğu için güneşi maksimum alacak biçimde kentleri planlamamız gerekli. Binaları planlamamız gerekiyor. Zira mimar arsaya bakıyor. Şehre en fazla kaç metrekare alan çıkıyorsa ona göre binayı dizayn ediyor ki şu an iyi günlerimiz" dedi.


"BU KISIR DÖNGÜ DEVAM ETTİĞİ SÜRECE BİZİM SORUNLARIMIZ KATLANARAK DEVAM EDECEK"

Gökdelenlerin plansız biçimde yapılması halinde yaşanacaklar ile ilgili olarak önemli açıklamalar yapan Ahmet Köse, "Her geçen gün, iddia ediyorum her yıl sel olayları katlanarak sürecek, çatı uçmaları katlanarak sürecek ve orman yangınları katlanarak devam edecek. Bunu önlemenin yolu sürdürebilir kentleşme ve ulaşım. Orta çağdaki ahşap yapıların ısı yalıtımı ile mevcut cam giydirme binaların ısı yalıtımı eşdeğer. Bu nedenle biz bu konutları karşılamak için kışın sürekli buraları ısıtmak yazın da  soğutmak ile uğraşıyoruz. Söz konusu bu durum da hava kirliliğine sebep oluyor çünkü sürekli sera gazı salmak zorunda kalıyoruz. Ayrıca bu kısır döngü sürdüğü sürece bizim sorunlarımız katlanarak devam edecek" diye konuştu. 

Otomobil ve ev almak için doğru zaman mı? Uzmanı ayrı ayrı tarih verdi

İmar affı Meclis Komisyonunda! Şartlı af konuşuluyor!

Dedemin üzerine kayıtlı taşınmaz olup olmadığını nasıl ve nereden öğrenebilirim? 

 


Geri Dön