Çamlıca Cami İslam Medeniyetleri Müzesi'nde son durum ne?
İstanbul Cami ve Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, Büyük Çamlıca Camisi altında yer alan İslam Medeniyetleri Müzesi de Topkapı Sarayı'na doğal olarak Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir müze olacağını kaydetti.
İçine girildiği andan itibaren selatin camilerinin adeta devamı hissini uyandıran Büyük Çamlıca Camisi, her bir bölümünde en ince ayrıntısına kadar düşünülen detaylarıyla göz doldururken, heybetli yapısına yakışır anlamda bazı rakamsal büyüklükleri de ihtiva ediyor.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, İmanın şartını temsilen 6 minareli inşa edilen Büyük Çamlıca Camisi'nin üç şerefeli 4 minaresi Malazgirt Zaferi'ne ithafen 107,1 metre, iki şerefeli 2 minaresi ise 90 metre yüksekliğe sahip.
Caminin 72 metre yükseklikteki ana kubbesi İstanbul'da yaşayan 72 milleti, 34 metre çapındaki kubbesi de İstanbul'u simgeliyor. Caminin ana kubbesinin üzerinde 3 metre 12 santimetre genişliğinde, 7 metre 77 santimetre yüksekliğinde, 4,5 ton ağırlığında alem mevcut.
Nanoteknolojiyle renklendirilen ve 3 parçadan oluşan alem, dünyanın en büyük alemi olma özelliğini de sahip. Büyük Çamlıca Camisi, 5 metre genişliğinde, 6,5 metre yüksekliğinde ve 6 ton ağırlığındaki ana kapısıyla dünyadaki en büyük ibadethane kapılarından birine de sahip.
Büyük Çamlıca Camisi, 3 bin 500 metrekarelik sanat galerisi, 3 bin metrekarelik kütüphane, 1.071 kişilik konferans salonu, 8 sanat atölyesi, 3 bin 500 araçlık kapalı otoparkı barındırıyor.
Cami, ses, ışık, ısıtma, havalandırma ve güvenlik sistemleriyle de farkını ortaya çıkarıyor.
- 7 ayda 5 milyon ziyaretçi
İstanbul Cami ve Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Büyük Çamlıca Camisi'ni 7 Mart'taki Regaip Kandili'nde sabah namazında 50 bin kişi ile buluşturduklarını, bu kadar sayıdaki insanın iştirakiyle de 3 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla resmi açılışı yaptıklarını belirtti.
Büyük Çamlıca Camisi'nin sadece bir cami değil, modern anlamda bir kompleks geleneksel manada da külliye olarak tasarlandığını ifade eden Külünk, külliyenin müze dışındaki bütün unsurlarının faaliyete geçtiğini söyledi.
Külliyede iyi bir ses düzenine sahip 1.071 kişilik konferans salonu, sanat galerisi, kütüphane, yapımı devam müze, sanat atölyeleri ve otoparkın yer aldığını belirten Külünk, bunlarla birlikte Büyük Çamlıca Camisi'nde kesintisiz bir yaşamın başladığını söyledi.
Boğazı iyi gören bir konumda olması nedeniyle, özellikle yaz aylarında gece 01.00'e kadar yoğun bir ziyaretçi ilgisiyle karşılaştıklarını belirten Külünk, "7 Mart'tan bugüne yaklaşık 5 milyon insan külliyemize geldi." diye konuştu.
- Engelliler için teknolojinin yeniliklerinden yararlanıldı
Külünk, proje aşamasından itibaren külliyeyi kullanacak olan engelli vatandaşlar için teknolojinin getirdiği yeniliklerin büyük bir kısmını kullanmaya gayret ettiklerini belirtti.
Yaya yürüme kabartma işaretlerinden, işitme engelli bir vatandaşın cami içindeki sesi çok daha iyi duyabilmesi için bir frekans organizasyonuna, imam önderliğinde kılınan farz namazlarında, namazın ritüellerini takip etmede kolaylık olması açısından ışıklı uyarı sistemlerine kadar bir çok detayın düşünüldüğünü söyleyen Külünk, caminin içinde ayrıca tekerlekli sandalyelerin yer aldığını, görevliler aracılığıyla engelli vatandaşların ibadet etmeleri için zemin hazırladıklarını dile getirdi.
- Depremde 100 bin kişi barınabilecek
Büyük Çamlıca Camisi'nin, yapımında modern araç gereçlerin kullanıldığı klasik bir proje olduğunu, çağın en ileri tekniklerini kullanmaya gayret ettiklerini söyleyen Külünk, "Bu yapının projesi hesaplanırken, deprem açısından güvenlik kat sayısı olarak İstanbul için düşünülen deprem katsayısı üzerinde bir katsayıyı dikkate alarak projelendirdik. Bu yüzdendir ki yaklaşık 100 bin insanı deprem anında barındırabilecek durumdayız. Büyük Çamlıca Camisi, deprem konusunda çok sağlam binalardan biridir." dedi.
Ergin Külünk, Mimar Sinan'ın akustik için Süleymaniye Camisi'nde çok özel bir çalışma yaptığını belirterek, şöyle konuştu:
"Süleymaniye Camisi'nin kubbesi çift cidarlı bir kubbedir. Kubbesinde 200 küsur küp vardır. Bu küplerle cami içindeki akustiği temin etmiştir. Biz de Usta Sinan'ın bu teknik çalışmasını 21 yüzyıla nasıl taşırız diye ses uzmanı danışmanlarımızın yoğun gayretleri neticesinde, ana kubbemiz ve yarım kubbelerimizde 800'e yakın delik deldik 8 santimetre çapında ve 10 santimetre derinliğinde ve bu deliklere özel bir kimyasal şırınga ettik cami içindeki akustiği sağlamak için. Çünkü betonarme bir yapıda ses çok iyi hesaplanması gereken bir çalışma. Camimizin içi 350 bin metreküp. Mihrapta, minberde ve müezzin mahfilindeki sesin caminin her tarafına aynı kalitede ulaştırabilmek için ses uzmanlarımız çok büyük gayret sarf ettik. Ses açısından çok başarılı olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim."
- İbadet bölümüne paravan
Camiye olan yoğun ilgi nedeniyle ibadet alanında bir düzenleme yapılacağını belirten Külünk, şöyle konuştu:
"Bu, 7 Mart'tan itibaren karşılaştığımız önemli meselelerden biri. Camimize ibadet etmek için ve turistik amaçlı iki tür insan geliyor. İnsanlar istiyor ki 'Mihraba kadar gideyim, minberin en üstüne kadar çıkayım. Şimdi moda, oradan resim çektireyim, canlı yayın yapayım.'. Selatin camilerimiz bu işe çözüm buldu. Biz bu çözümleri yerinde inceledik ve araştırdık. Camimizi ziyaret edenler ile ibadet edenler arasına paravan koyma şeklinde bir çalışma içindeyiz. Böyle yaparak hem ziyaretçilerin daha rahat ziyaret etmelerini temin edeceğiz hem de ibadet eden insanların dikkatlerinin dağılmamasını temin edeceğiz. Dünyadaki bu tür büyük mekanlarda böyle tedbirler mutlaka alınıyor."
- Tanzanya'dan Şili'ye uzanan ziyaretçi profili
Büyük Çamlıca Camisi'nin hiç tahmin etmedikleri çok değişik bir ziyaretçi profili olduğunu belirten Külünk, "Bütün dünya insanlarını tanıdık. Ara sıra meraktan 'Where are you from?' diye soruyoruz. 'Tanzanya, Avustralya, Şili, Peru, Rusya...' diyor. Ne için geldiklerini soruyoruz. Türkiye'de son dönemde yapılan en büyük cami olduğu için görmeye geldiklerini söylüyorlar. Bir kısmı ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarına yansıyan haberler üzerine cami ile ilgili meraklarını gidermek için bir kısmı da ibadet için geliyor." diye konuştu.
Büyük Çamlıca Camisi'nin Anadolu Yakası'nda büyük bir ihtiyaç olduğunu söyleyen Külünk, "Büyük bir camiyi, bir külliye içinde değerlendirmeye gayret ettik. Nasıl başardık? Sayın Cumhurbaşkanımızın manevi hamiliğinde, Türkiye'de yaşayan insanlarımızın maddi ve manevi destekleriyle. Bize 10 TL bağış yapan çok kıymetli bağışçılarımız olduğu gibi 10 binleri de bağışlayan çok kıymetli bireysel ve kurumsal bağışçılarımız da var. İsraf yapmadık. 350 bin metrekare büyüklüğünde A sınıfı bir özel betonarme inşaat yaptık. Dünya ölçeğinde beşte bire yakın bir maliyetle, Türkiye ölçeğinde de üçte bire yakın bir maliyetle bu işi yaptık." dedi.
- "Gereğinden fazla büyük" eleştirileri...
Külünk, Büyük Çamlıca Camisi bir taraftan büyük ilgi görürken diğer taraftan da caminin "gereğinden fazla büyük" eleştirileri yapılmasına ilişkin, şu cevabı verdi:
"Bir çok menfi veya müspet yorum getirebilirsiniz. Biz proje aşamasından itibaren kendimize şöyle bir felsefe benimsedik; belden yukarı olan bütün tenkitleri satın aldık. 'Eyvallah' dedik, onu önümüze koyduk, değerlendirdik, bir çoğundan istifade ettik. Belden aşağı olanları da dikkate almadık, yolumuza baktık. Gelip gören insanlar 'çok büyük' diyor. Fakat geçtiğimiz ramazanda bir sabah namazında 70 bin insan namaz kıldı. Camimizin resmi kapasitesi 63 bin. 70 bin insana namaz kıldırınca, şu kanaati çok rahatlıkla söyleyebiliyoruz; 100 bin insana burada namaz kıldırabiliriz.
Müslüman olan bir ülkedeki her şehre bir büyük cami lazım. Burası zaten bir cuma cami. İnsanlar günlük ibadet ihtiyaçlarını evlerine, işlerine en yakın camide karşılarlar. Cuma gününü ise daha merkezi yerde kılarlar. Burası da bu açıdan bir cuma cami. Bu yüzden de cuma namazlara 50 bin insan iştirak ediyor."
- Müze, Cumhurbaşkanlığına bağlı olacak
Külliye içinde yapım çalışmaları devam eden müzeye ilişkin de konuşan Külünk, Topkapı Sarayı'nın Milli Saraylar'a dolayısıyla Cumhurbaşkanlığına bağlanmasından dolayı Büyük Çamlıca Camisi altında yer alan İslam Medeniyetleri Müzesi de Topkapı Sarayı'na doğal olarak Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir müze olacağını söyledi.
Müzede çok güzel eserlerin teşhir edileceğini aktaran Külünk, konuşmasını "Eser seçiminde dikkat ettiğimiz en önemli husus, nadir eserler olması. Müzemiz aynı zamanda dijital bir müze olacak. Müzeden içeri girdikten sonra bir tarih dehlizine girmiş gibi olacaksınız. Bir yığın bilgiyi hem görsel hem de işitsel olarak alacağınız bir müze çalışması yapıyoruz. Şu anda imalat ve eserlerin vitrin çalışmaları başladı. Müzemizin çok özel bir müze olacağını şimdiden müjdeleyebilirim." şeklinde tamamladı.