23 / 12 / 2024

Çamlıca Tepesi, cami değil çamlık olsun!

Çamlıca Tepesi, cami değil çamlık olsun!

Türkiye’nin en tanınmış Bizantolog ve sanat tarihçisi Semavi Eyice, ilan edilen projenin Osmanlı-Türk mimari geleneğindeki cami hiyerarşisine uygun olmadığını söyledi




Çamlıca Tepesi’ne yapılması planlanan caminin mimarı Mehmet Güner’in, proje hakkında söylediği sözler hem vatandaşın hem de meslektaşlarının tepkisini çekmesine sebep olmuştu. 


Türkiye’nin en tanınmış Bizantolog ve sanat tarihçisi Semavi Eyice'de sonunda bu tartışmalara daha fazla kayıtsız kalamayarak, ilan edilen projenin Osmanlı-Türk mimari geleneğindeki cami hiyerarşisine uygun olmadığını söyledi.


Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ise Mehmet Güner’in Çamlıca’ya yapılacak cami için avan proje hazırlayan dört mimardan biri olduğunu belirterek, henüz kesinleşmiş bir mimari çalışma olmadığını açıkladı.


Mimarlar, şehir plancıları ve tarihçilerin eleştirileri Çamlıca Tepesi'nde cemaatin olmadığı bu kadar büyük bir cami yapımının gereksiz olduğu yönünde. Mimari projelerden birini hazırlayan Mehmet Güner’in, “Ecdadın yaptığından da geniş kubbe kullanacağız. En az altı minaresi olacak ve minareleri dünyadaki en yüksek cami olacak” şeklindeki açıklamaları ise Osmanlı’ya saygısızlık olarak değerlendiriliyor.


Osmanlı’nın, özellikle de Mimar Sinan döneminin cami mimarisinin zirvesi olduğunu belirten Türkiye’nin duayen sanat tarihçisi Semavi Eyice, Osmanlı’yı aşma çabasının anlamsız olduğu görüşünde.




Çamlıca’ya yapılacak camiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Eyice, şunları söyledi: 


Edirne’deki Selimiye Camii mimari bir şaheserdir. İç dekorasyonu bakımından mütevazı bir cami olan Selimiye’nin yapıldığı dönemde Türk çini sanatının en güzel örnekleri verilirken, gösterişten uzak durmak adına bunlar kullanılmadı. Bu açıdan Selimiye’ye meydan okumak mimari açıdan hoş bir davranış değil.


Cami hiyerarşisine uymaz


Osmanlı-Türk mimari geleneğinde bir cami hiyerarşisi olduğunu belirten Semavi Eyice, şöyle devam etti: 


Örneğin selâtin camileriyle ilgili bir kural vardı; en az iki minareli yapılır. Minare sayısı altıya kadar çıkabilir. Ancak Osmanlı minare sayısına çok dikkat etmiştir. Örneğin Sultanahmet Camii yapılırken Kâbe’ye saygısızlık olmaması için Kâbe’nin altı olan minare sayısı yediye çıkanldı. Sonra Suudi yönetimi birçok Osmanlı eseriyle birlikte bu minareleri de ortadan kaldırdı. Ayrıca selatin camileri yapılırken cemaatin olduğu yerlerin seçilmesine dikkat edilmiştir.


Çamlıca’da çam yetiştirilsin


Çamlıca tepesinin ilan edilen büyüklükte bir cami için uygun olmadığını belirten Semavi Eyice’ye göre, İstanbul’a bakan en yüksek tepe olan Çamlıca’ya yapılacak bir cami bu alanın işlevine uygun değil. Semavi Eyice Çamlıca’nm geçmişte olduğu gibi çam yetiştirilen bir bölge olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: 


Cami, cemaatin olduğu yere yapılır. Çamlıca bir mesire yeri, öyle de kalmalı. Ayrıca Üsküdar’da her biri birer sanat eseri olan camiler var; örneğin, Mihrimah Sultan Camii, Valide Camii, Yeni Valide Camii... Bunları korusak daha anlamlı bir şey yapmış oluruz. Çünkü bu camiler korunmaya muhtaç. Adını andığım camilerin hepsinden çok değerli çiniler çalındı. Bunları koruyamazken yeni camiler yapmak doğru değil.

Taraf



Geri Dön