Ceren Kumbasar: İnşaat sektöründe de denetim yok!

Ceren Kumbasar Vatan Gazetesi ' ndeki bugünki köşesinde Soma'da meydana gelen faciaya yer verdi. Birçok sektörde olduğu gibi İnşaat sektöründe de denetimin olmadığını vurguladı.

Üç gündür hayat durdu. Her ne yapıyorsak yapalım her ne konuşuyorsak konuşalım üç cümle sonra konu aynı yere geliyor; Soma’daki facia. Ne yazık ki maden ocaklarındaki can kayıplarına aslında alışkınız. Maden ocaklarıyla ilgili soru önergelerini bile fuzuli konular gibi gören zihniyetimiz de cabası. Bu bilinçsizliğimizin, hukuki alanlardaki boşlukları çabucak bulup yararlanabilme kapasitemizin bedelini de hep aynı kesim ödüyor; emeğiyle para kazanmaya çalışan sade vatandaşlar. 

Standartlar düşük

Bu facia sadece bir maden ocağı yangını değil. Bu facia toplumda her kesimin sorgulaması, peşine düşmesi, tamir etmesi gereken tarihi bir olay. Türkiye’deki denetimsizliğin faturası. Denetim mekanizması denilince de akla ilk gelen sektörlerden biri inşaat. Neredeyse sadece otokontrol yoluyla denetimin yapıldığı, denetim standartlarının çok düşük olduğu sektör, ne yazık ki her yıl acı kayıplarla karşılaşıyor. Bir işçi 13. kattaki asansörden denetimi zamanında yapılmadı diye düşüp ölebiliyor. Bir firma şirkette çalıştırdığı işçileri baret takmaya ikna edemediği için eli kolu bağlı bir şekilde işçisine bir şey olmasın diye dualara sığınabiliyor. Bir inşaat firması, arkasında yüzlerce mağdur olduğu halde televizyon reklamlarına bizzat çıkıp “Konut Bizim İşimiz” diye reklam kampanyaları yapabiliyor. Reklamlarda dekolte giyen kadınlarla ilgili uygulanan denetim mekanizması ne hikmetse halkı alenen kandıran yüzlerce insanı mağdur eden firmalar için işlemiyor. Kimse ilan verenin söylediği şeyin yüzde kaçının gerçek olabileceğine bakmıyor. Soma’daki ocağın sahibi röportaj yapıyor, tüm işçilerimizin olası bir kazada 20 gün kadar ihtiyaçlarını karşılayacak odalarımız var diyebiliyor. Neden diyemesin ki, kim hesap soracak? 

Doğal afet değil

Denetim ama hakkıyla denetim, insanca ve adil yaşayabilmenin ilk şartıdır. Nasıl ki hukuk, normal şartlar altında, bireyin insan olma hakkını korumak ve toplumsal hayatı yaşanır kılmak için gerekliyse denetim mekanizmaları da bireysel kararlardan, çıkar ilişkilerinden, rant kavgalarından korunabilmek için gereklidir. El yordamıyla, bireysel çabalarla ne denetim yapılabilir ne de yapılan denetimlerin gereği olan tedbirler ve cezalar uygulanabilir. 

Soma cumhuriyet tarihinin en büyük facialarından biri. Somalıların yarasını ne yazık ki ne yapsak saramayız. Ama onların, onlar gibi milyonlarca insanın başka afetler yaşamamasını, afetlerden kayıpsız çıkmasını sağlayabiliriz. Herkes kendi işini kendi sektöründe doğru, zamanında ve eksiksiz yaparsa denetim mekanizmalarının çalıştırılması için baskı kurulabilirse yaşayacağımız facialar azalabilir. Zira son yıllarda başımıza gelen hiçbir facia doğal afet değil. Faciaları hazırlayan biziz.

Ceren Kumbasar/ Vatan Gazetesi