Değerli Konut Vergisi’nde istisna ve muafiyetler!
Değerli Konutlar Vergisi'nin konu ve matrahına ilişkin düzeltme ile birlikte istisna ve muafiyetleri yeniden düzenlendi. Ve 7221 sayılı Kanun 20 Şubat 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi...
Dünya gazetesinden Bumin Doğrusöz bugün köşesinde "Değerli Konutlar Vergisi’nde istisna ve muafiyetler" başlıklı yazısına yer verdi. İşte yazının detayları;
Önce konuyu yine özetleyerek başlayalım. Bilindiği gibi 7194 sayılı Kanunla, Değerli Konutlar Vergisi (DKV) ihdas edildi. Bu verginin Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) tarafından belirlenen değeri veya emlâk vergisi değeri 5 milyon lirayı geçen konutların maliklerinden veya intifa hakkı sahiplerinden alınması öngörüldü. Ancak Kanunun çeşitli haksızlıklar içerdiği, Anayasaya aykırı düzenlemeler ihtiva ettiği yasama organı tarafından da kabul edilerek, 7221 sayılı Kanun’la verginin beyan ve tahsili gelecek yıla bırakıldı, verginin konu ve matrahına ilişkin düzeltme ile birlikte istisna ve muafiyetleri yeniden düzenlendi. Ve nihayet 7221 sayılı Kanun 20.2.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bu değişikliklerle ve özellikle yeni istisnalarla ilgili olarak çok soru gelmesi üzerine, gelecek yılı ilgilendirmekle birlikte şimdiden konuyu irdeleyeyim istedim. Konut maliklerinin, gelecek yıl olsa da, şimdiden vergi yüklerini görmek istemeleri son derece doğal. Yeni düzenlemeye göre, DKV’nin konusuna giren konutların ve vergi matrahlarının belirlenmesinde, sadece emlâk vergisi değerlerine bakılacak. 2020 yılı emlâk vergisi değeri 5 milyon lirayı aşan konutların malik veya intifa hakkı sahipleri, 2021 yılında bu vergiye ilişkin olarak vergi dairelerine beyanname (muhtemelen elektronik ortamda) verecekler ve çıkan vergiyi iki taksitte (şubat ve ağustos) ödeyeceklerdir. Bu vergi bir defa değil, her yıl ödenecektir.
Verginin yeni tarifesi ise şu şekildedir. Bina emlâk vergisi değeri;
- 5 milyon lira ile 7,5 milyon lira arası olanlar: 5 milyonu aşan kısım üzerinden binde 3 oranında
- 7,5 milyon lira ile 10 milyon lira arası olanlar: 7,5 milyon liralık kısım için 7.500 lira, 7,5 milyon lirayı aşan kısım için binde 6 oranında
- 10 milyon liradan fazla olanlar: 10 milyon liralık kısım için 22.500 lira, 10 milyon lirayı aşan kısım için binde 10 oranında vergi ödeyecekler.
Örneğin emlâk vergisi değeri 6 milyon lira olan bir konut sahibi bu tarifeye göre 3.000 lira vergi ödeyecek, buna karşılık emlâk vergisi değeri 8 milyon lira olan bir konut sahibi bu tarifeye göre 10.500 lira vergi ödeyecek.
Ben konuyu aktarırken kolaylık olsun diye bu günkü değerleri esas aldıysam da, 2021 yılı uygulaması açısından, gerek 5 milyon liralık sınır, gerekse vergi dilimlerinin, 2020 yılı sonu itibariyle açıklanacak olan yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılmış şekli ile dikkate alınması gerekecektir. Örneğin 2020 yılı yeniden değerleme oranının %11 olarak açıklandığını farz edecek olursa, 2020 yılı emlâk vergisi değeri 5.275.000 lirayı geçen konutlar vergiye tabi olacaktır.
Gelelim muafiyet veya istisnalara; kamuya ait binalarla, yabancı elçilik ve konsolosluklarla bina inşaat şirketlerinin uhdesinde bulunan konutları bir kenara bırakırsak, kişilerin Türkiye sınırları içerisinde bulunan mesken nitelikli tek taşınmazları bu vergiden muaf kılındı. Bu muafiyetin uygulanmasında, emekli olma, başka geliri bulunmama vb. her hangi bir koşul aranmayacaktır. Örneğin emlâk vergisi değeri 8 milyon lira olan bir adet konutu bulunan Bay (A), emekli olmasa da, ticaretle uğraşsa da veya ücretli çalışıyor olsa da bu konutu için DKV ödemeyecektir. Hatta Bay (A)’nın ayrıca bir arsa veya arazisinin yahut kiraya verdiği dükkânının bulunması halinde de bu muafiyet uygulanacaktır. Bu muafiyet açısından o konutta oturma koşulu da aranmayacaktır. Örneğin Bay (A) söz konusu tek konutu kiraya verip bir başka yerde kirada otursa dahi istisnadan yararlanacaktır.
Birden fazla mesken nitelikli taşınmazın bulunması durumu ise biraz karışık. Kanunda aynen “Birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların DKV konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı” denilerek istisna oluşturulmuştur. Bu ibarenin tetkikinden, “birden fazla mesken” den kastedilenin, “birden fazla DKV’ye tabi mesken” olduğu sonucu çıkmaktadır. Buna göre; emlâk vergisi değeri 3 ve 7 milyon lira olan iki meskeni bulunan kişinin ikinci taşınmazı için DKV ödeyeceği sonucu çıkmaktadır. İstisnanın bu kısmının uygulanabilmesi için kişinin DKV konusuna giren birden fazla konutunun bulunması anlamı çıkmaktadır. Yani örneğin Bay (B) nin emlâk vergisi değerleri 3 milyon, 6 milyon, 7 milyon ve 10 milyon olan 4 taşınmazı olduğunu farz etsek, 3 milyonluk mesken zaten vergi dışı olduğundan ve 6 milyonluk mesken vergiden istisna olacağından, Bay (B) sadece 7 ve 10 milyon liralık meskenleri için DKV ödeyecektir. Buradaki muafiyet düzenlemesi biraz muğlak yazılmış olmakla birlikte muafiyeti ihdas eden önergenin gerekçesinde, “birden fazla DKV kapsamına giren mesken nitelikli taşınmazı olanların en düşük değerli taşınmazının” vergiden muaf tutulmasının amaçlandığının yazılı olması da görüşümüzü doğrulamaktadır.
Taşınmaz kültür varlığı niteliğinde kabul edilerek bu hususun tapuya tescil olunduğu konutların 2863 sayılı Kanun uyarınca emlâk vergisi muafiyetlerinin, DKV açısından da geçerli olup olmadığı da irdelenmesi gereken bir konudur. Hukuki gerekçelere köşemizin sınırları itibariyle girmeksizin, bu konudaki görüşümün, 2863 sayılı kanunda yer alan vergi muafiyetinin, DKV açısından geçerli olmadığı yönünde olduğunu da kısaca belirteyim.
Malikler için geçerli bu istisnalar, tabii ki, intifa hakkı sahibi olarak veya hisseli meskenlerde hisse sahibi olarak mükellef olanlar için de geçerli.
Ve yine belirteyim ki, bunlar benim yorumlarım. Bu konuda ileride Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanacak Genel Tebliğler ile yapılacak yorumları da izlemekte yarar var