Deniz Karataş: Müteahhitlik hizmet yasası şart!
Türk Müteahhitlik sektörü dünyada kendini kanıtlamış bir sektördür. Bu başarı tesadüf değildir, ancak yurtdışında yakaladığımız bu başarının aynısını, ülkemizde tutturamamamız, sistemde eksiklik olduğunu apaçık ortaya koymaktadır
Türk Müteahhitlik sektörü dünyada kendini kanıtlamış bir sektördür. Bu başarı tesadüf değildir, ancak yurtdışında yakaladığımız bu başarının aynısını, ülkemizde tutturamamamız, sistemde eksiklik olduğunu apaçık ortaya koymaktadır. İşte bu açığı ortadan kaldıracak düzenlemenin adı da "Müteahhitlik Hizmet Yasası"dır. Müteahhitlik hizmet yasası çıkmadığı sürece bir daireyi beş kişiye satan müteahhit de olacaktır, maketten daire satıp vatandaşı dolandıran da, ayağını yorganına göre uzatmayıp batarak vatandaşı ve arsa sahibini dolayısıyla sektörümüzü lekeleyenler müteahhitler de malesef olacaktır.
Müteahhitlik Hizmet Yasası olmazsa olmazımızdır! Ülkemizde; kamu mütahhitleri dışında özel inşaat üreten müteahhitlerimizin tüm sektördeki payının %62-65 arasında büyük bir orana sahip olmasına rağmen, sektöre giriş ve çıkışta hiçbir standart ve çerçeve olmayışı, önüne gelen herkesin dilediği zaman müteahhit olabilmesi sektörün en büyük problemidir. Bugün ülkemizdeki 21 milyon yapı stoğunun depremlere karşı dayanıksızlığından dolayı 1/3'ünün yıkılıp, yeniden yapılacağı veya güçlendirilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Cumhuriyet tarihimizin en büyük projesi "Kentsel Dönüşüm Projesizdir. Bu projenin temel sebebinin bugün hala yasalar çerçevesinde standardı belirlenememiş olan müteahhitlik mesleği olduğunu düşünürsek; gelecek yüzyıllara taşımayı hayal ettiğimiz medeniyetimizin simgesi olacak yapı envanterini bu anlayış ve standartsızlıkla yürütmeye çalışmak olsa olsa akıl tutulmasıdır. Hâlbuki ki müteahhitlik hizmet yasası; sadece başarılı bir kentsel dönüşüm için bile yeterli sebeptir. Müteahhitlik mesleğinin tanımının Türk Ticaret Kanununda belirlenmesi ve bu çerçevede mesleğe girişin belli bir akreditasyona tabi tutulması, önüne gelenin sabah kalktığında akşama müteahhit olmasının derhal engellenmesi gerekmektedir.
Meslek yasamız, başbakanlık makamının 20.03.1970 tarihinde "Kararlar ve Kanunlar Tetkik Dairesi"nin" 71-335/2117 sayılı yazılı ekinde TBMM Başkanlığı'na teklif edilen ancak kadük olan İnşaat Müteahhitleri Odaları Birliği kanun tasarısından bu yana mecliste değişik zamanlarda görüşülse de; bir kısım gizli eller ve lobilerin baskısı ile bir türlü hayata geçirtilmemiş, maalesef tam 46 yıldır engellenmiştir. Bugün gelinen noktada önemli gelişmeler olmuştur. Aşağıda kriterlerini, STK olarak gerekli birimlere, sunmuş olduğumuz meslek yasamızın 2017 yılında çıkmasını bekliyoruz.
Bu yasa ile inşaat müteahhitlik hizmetleri mesleki bir çerçeveye oturtulacaktır. Önüne gelenin müteahhit olmasını engelleyen, bu mesleğe giriş-çıkış çerçevesi koyan, mesleki denetimi sağlayan, sermaye yeterliliğini denetleyen, eğitim durumumu denetleyen meslek kuralları dışına çıkanları ikaz, para cezası ve meslekten men edilmesine kadar yaptırım gücü olan bir yasadır. Müteahhitlerin mesleki yeterlilikleri, kapasite büyüklükleri, geçmiş işler ile ilgili sicil durumları, adli sicil durumları, yaptığı işlere göre ihtisaslaştırılması ve yeterlilik şartlarının dışında ayrıca inşaat yönetimi, projeyi anlama, mali muhasebe, iş sağlığı, iş güvenliği, üçüncü şahıslara karşı hukuksal sorumluluk, statik ve mekanik tesisatın yapıdaki önemi, deprem ve yapı malzemelerinin önemi gibi konular ile ilgili teknik kadro çalışma zorunluluğu aranacağı; kamu, özel sektör ve yurt dışı müteahhitleri olarak da tek çatı altında bir yasal düzenleme ile çalışma usul ve esaslarına netlik kazandırılacağı yasadır...
Aslında kimse kırılmasın, gücenmesin de; bir "İnşaat Mühendisi" olarak ki -bizim yeminimiz vardır ancak öte yandan müteahhitliğin yemini yoktur dolayısıyla müteahhitlk sektörü yanında teknik kadro istihdam etmek zorundadır. Bu teknik kadro müteahhitlerin üzerindeki sorumluluğu da büyük oranda kendi üstlerine almaktadır. Bu kadro sayesinde müteahhitlik hizmet yasası ile birlikte ekstra bir düzenlemeye ihtiyaç olmadan onlar zaten gereğini yapacaktır.
Akdeniz'de Yeni Yüzyıl/ Deniz Karataş