29 / 12 / 2024

Denizler kirlilik tehdidiyle karşı karşıya!

 Denizler kirlilik tehdidiyle karşı karşıya!

Okyanuslarda oluşan çöp dağları artık iç denizlere doğru ilerliyor. Balıkçıların denize attığı ağlar, deniz canlıları için ölüm tuzağına dönüşmüş



Deniz çayırları, mercan kayalıkları yok oluyor, denizler artık birer ‘ölüye’ dönüşüyor. Unutulmamalı ki dünya sadece insanlara ait değil. Buna artık ‘dur’ demenin zamanı geldi de geçiyor bile…


Sokaklarda kedileri, köpekleri tekmeleyen; kural tanımadan avlanan; çöplerini fütursuzca etrafa atan; havayı, suyu, enerjiyi hiç bitmeyecekmiş gibi kullanan tek canlı türü insan… Dünya yalnızca bize aitmiş gibi davranıyor, başka canlıların yaşamasına izin vermiyor, vurdumduymazlığımızın binlerce canlı türüne zarar verdiğini, nesillerini kuruttuğunu hiç düşünmüyoruz. 


Hava ve toprak kirliliği uzun zamandır tartışılıyor, kirliliğin önüne geçmek en azından ilerlemesini durdurmak için, bazı sivil toplum kuruluşları çabaları, bazı ülkeler de yasal düzenlemelerle bu çalışmalara katkı sunuyor. Ancak bir arpa boyu yol alınmış değil. Şimdi sıra denizlere geldi, artık deniz kirliliği bilimin en önemli konuları arasında yer alıyor. 


Son 15 günde deniz kirliliğiyle ilgili o kadar çok haber, araştırma sonucu okudum ki, kirliliğin ulaştığı boyutun gördüğümüzden, bildiğimizden çok daha ilerde olduğunu anladım. 


HAYALET BALIK AĞLARI


Kirlilik artık yosunların artması, balık sürülerinin ölmesi gibi klasik sonuçların da çok ötesine geçmiş. Okyanuslarda oluşan çöp dağları artık iç denizlere doğru ilerliyor. Balıkçıların denize attığı ağlar deniz canlıları için ölüm tuzağına dönüşmüş. Deniz çayırları, mercan kayalıkları yok oluyor, denizler artık birer ‘ölüye’ dönüşüyor. İşte size son 10 günde ortaya çıkarılan deniz kirliliği serisinden bir seçki… 


Adını unuttuğumuz, tadını bilmediğimiz balıklar bilinçsiz avlanmanın sonucu. Bir başka konu daha var: Denizlere atılan eskimiş balıkçı ağları. 


Bir grup çevreci ve dalgıç, birkaç hafta önce bazı yerlerde dalışlar yaptı. Bunlardan biri Doğu Akdeniz’deydi. Dalgıçlar, denizin “Hayalet ağlar”la kaplandığını gördü. Sadece  Adana  Yumurtalık’ta yapılan çalışma bir haftada 16 türden yüzlerce canlının bu ağlara kapılarak hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Balıkçıların avlandıktan sonra kaybettiği ya da bilerek denize attığı hayalet ağlar, denizlerde sürüklenirken önlerine gelen her canlının ölümüne neden oluyor.


MERCANLAR ERİYOR 


Mercan kayalıkları, milyonlarca insanın bilgisayarında masaüstü resmi… Göz alıcı renkleri, şekilleriyle insanın ruhunu dinlendiriyor. İşte bu mercan kayalıkları tehlike altında. Denizlerdeki asit miktarının artması, ‘osteoporoz’ etkisi yaratıyor ve mercan kayalarını eritiyor. Uzmanlar, bu sorunun gıda güvenliğinden turizm sektörüne kadar birçok alanı etkilediğini ve iklim değişikliğiyle eşdeğer bir tehlike olduğunu düşünüyor. 


ABD’deki Ulusal Okyanus ve Atmosfer Yönetimi Başkanı Jane Lubchenco, artan asit miktarının bilim dünyasını da şaşırttığını belirtiyor. Lubchenco, deniz suyunun atmosferdeki fazla karbondioksiti emdiğini, bunun da asit seviyesini yükselttiğini ve mercan iskeletlerinin oluşumunu zorlaştığını düşünüyor. 


Lubchenco, istiridyelerin kabuklarının gelişimini de yavaşlatan bu durumun, diğer deniz canlılarını olumsuz yönde etkilendiğini kaydetti. Mercan kayalıkları, tsunami gibi tehlikelere karşı kıyıları koruyor ve önemli turizm geliri sağlıyor. 


ÇAYIRLAR YOK OLUYOR 


Marmaris Çevreciler Derneği (MÇD) ile Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi geçen hafta ‘Marmaris Körfezi Deniz Kirliliği Ölçümü’ adlı bir çalışma yayımladı. Bu bilimsel çalışmada deniz çayırı olarak bilinen ‘Posidonia çayırları’nın  tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ortaya çıktı. 


MÇD ile Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi geçen yıl başlattığı Marmaris Körfezi Deniz Kirliliği Ölçümü çalışmalarını tamamlandı. Koylarda yapılan incelemede bölgeye gelen teknelerin attığı çapaların çayırları olumsuz etkilediğini ortaya çıkarıldı. Marmaris Çevreciler Derneği Başkanı Ahmet Kutengin “Hem koylar hem de Marmaris Körfezi’nde teknelerin attığı demirler diplerde ciddi tahribat yapıyor. Teknelerin demir atacakları yerleri iyi saptaması ve en kısa zamanda bu tür yerlere tonozlar atılması şart. Yoksa denizlerin akciğeri iflas edecek. Tonoz sistemi ve haritası bu gezide saptandı. Kısa sürede bunu yerel yönetimlere vereceğiz” dedi.


Çayırların en büyük işlevi denizlerin oksijen dengesini sağlamak; ve birçok deniz canlısına, özellikle de yavrulara yuva hizmeti veriyor. Bu nedenle balıkçılık stoklarının devamlılığı açısından son derece önemli. Deniz çayırlarının yok olmasıyla yüzlerce deniz canlısı da yok olacak.  


BİZİ DE TEHDİT EDİYOR 


Karadeniz’in içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Birçok bölgesinde hayatın bittiği sır değil. Kirliliğin nedeni endüstri ve evsel atıklar. Karadeniz’de kıyı boyunca tüm yerleşim birimleri atıklarını herhangi bir işleme tabi tutmadan  denize döküyor. Kirlilik ve buna bağlı olarak kolera, hepatit A gibi su kaynaklı hastalıkların da önü açılıyor. Bölgede bulaşıcı hastalık sayısında artış gözleniyor. Bir yılda 571 milyon atığın dünyayı güzelleştirmesi beklenemez zaten!

Akşam/Esin Gedik


Geri Dön