23 / 12 / 2024

Dicle Üniversitesi 'nde

Dicle Üniversitesi 'nde

Dicle Üniversitesi"nde (D.Ü) 'Yaşayan Diller Merkezi' kuruldu ve merkez için Kürtçe, Ermenice, Zazaca, Süryanice ve Arapça dillerini kapsayan yönetmelik hazırlandı  



Dicle Üniversitesi"nde (D.Ü) 'Yaşayan Diller Merkezi' kuruldu ve merkez için Kürtçe, Ermenice, Zazaca,
 Süryanice ve Arapça dillerini kapsayan yönetmelik hazırlandı.
                Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde bir süre önce kurulan Kürtçe,
 Arapça ve Süryanice"nin yer aldığı 'Yaşayan Diller Enstitüsü'nden sonra
 Diyarbakır Dicle Üniversitesi bünyesinde de yönetmeliği ve kurulması üniversite
 senatosunca kabul edilen 'Yaşayan Diller Merkezi' kuruldu. Merkezin faaliyete
 geçmesi için YÖK"ün onayı bekleniyor. YÖK"ün onayının ardından hizmete başlayacak
 Yaşayan Diller Merkezi ile üniversitenin çeşitli bölümlerinde Kürtçe, Ermenice,
 Zazaca, Süryanice ve Arapça seçmeli ders olarak okutulacak, bu dilleri öğrenmek
 isteyen öğrencilere ve halka yönelik kurs düzenlenecek ayrıca yaşayan bu dillere
 yönelik araştırma ve incelemeler yapılarak arşiv oluşturulacak.
                D.Ü Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, AA muhabirine yaptığı
 açıklamada, Türkiye"nin ve bölgenin dil açısından oldukça zengin olduğunu,
 yüzlerce insanın farklı dilleri konuştuğu bir yerde bu dilleri incelemenin,
 araştırmanın, bu konuda kamuoyuna bilimsel veri sunmanın üniversitelerin görevi
 olduğunu söyledi.
                Bölgede ve Diyarbakır"da konuşulan dillerle ilgili üniversitede bir
 çalışma yürütülmesi konusunda zaman zaman sivil toplum kuruluşlarından da talep
 geldiğini ifade eden Prof. Dr. Eyigün, bu talebi YÖK"e ilettiklerini belirtti.
                Eyigün, şöyle dedi:
                'Sözkonusu araştırılan dildir, dillerdir dolayısıyla bu konuda uzman
 olunması gerekiyor. Diller bizim zenginliğimiz. Bu dilleri araştırmak da
 üniversite olarak görevimiz. şžuana kadar belki o kapı kapalıydı. Bu kapsamda
 çalışma yapılmıyordu. şžuanda o kapının açık olduğunu gördük. Üniversitelerin
 görevi de bu boşluğu doldurarak gereksinimlere cevap vermektir. Kamuoyunda da
 buna yönelik talep var. Türkiye"deki birçok üniversitede "Yaşamayan Diller" bile
 araştırılıyorken yaşayan diller konusunda araştırma ve inceleme yaparak arşiv
 oluşturmak üniversite olarak görevimiz. Bu görevimizi yerine getirmek için
 öncelikle mevcut uzmanlarımızı araştırdık. Kürtçeye en yakın Fars dili. Fars Dili
 ve Edebiyatı Bölümünde uzmanlarımız var. Bölge dilleri Arapçaya yakın. Arap Dili
 ve Edebiyatı Bölümü"nde de uzmanlarımız var. Dil bilimi tüm diller için ortaktır.
 Ortak disiplinleri bir araya getirerek bu konuda yapılması gerekenler üzerine
 çalışma başlattık. Fars dili ve edebiyatı uzmanı bir hocamızı bu konuda
 görevlendirdik. Bu konuda araştırmalar yapıyor, yayınları inceliyor, düzenlenen
 kurslara katılıyor. Bunun yanı sıra oluşturduğumuz bir heyetle üniversiteler
 arası ilişkiler kapsamında Kuzey Irak"a gittik. Duhok, Kerkük ve Erbil
 Üniversitelerini ziyaret ettik. Araştırmalar yaptık, farklı konularda anlaşmalara
 vardık. Eleman gönderilmesi halinde yardımcı olup olamayacaklarını görüştük.
 Onlardan her konuda bize yardımcı olacaklarının sözünü aldık. Bu girişimler
 sonucu "Yaşayan Diller Merkezi" kurulmasına karar verdik. Bir yönetmelik
 hazırlayarak hem kurulması kararını hem de yönetmeliği senatoya sunduk. Oy
 birliği ile kabul edildi. Senato yönetmeliği kabul edip kurulmasını zamana
 bırakabilirdi. Her ikisini de kabul etmesi merkezin kuruluşunu hızlandırdı. Bu
 kararımızı ve yönetmeliğimizi YÖK"e de gönderdik. YÖK gereken şartların yerine
 getirilip getirilmediğini araştırıyor. Kısa sürede onaylanacağını düşünüyorum.
 Onaylandığı taktirde merkezimiz hizmet vermeye başlayacak.'
                -ALTYAPININ OLUşžTURULMASI-
                Eyigün, üniversite olarak yaşayan dillere yönelik ilk etapta merkez
 açmayı uygun gördüklerini belirterek, merkezin araştırma ve inceleme yaptığını,
 kurslar düzenlediğini doğrudan ders verme zorunluluğu bulunmadığını söyledi.
                Bir bölüm açılması için en az 3 öğretim üyesine ihtiyaç duyulduğunu,
 akademik kadro oluştuktan sonra bölüm de açmayı düşündüklerini belirten Eyigün,
 Türkiye"de Kürdolog bulunmadığını, amaçlarının bu alanda Kürdoloji ve Süryanice
 gibi benzeri dillerle ilgili araşturma görevlisi yetiştirmek olduğunu bildirdi.
                Kuzey Irak"tan akademisyen getirmektense ilk etapta araştırma
 görevlilerini oraya göndermeyi planladıklarını vurgulayan Eyigün, şöyle dedi:
                'şžuanda bölüm olmadığı için araştırma görevlilerini sosyal bilimler
 enstitüsüne ya da genel kapsamda alabiliyoruz. Nihai hedefimiz istenilen
 alanlarda yüksek lisans ve doktorasını yapmak üzere koşullu olarak araştırma
 görevlisi almak. Örneğin Ermenice, Süryanice veya Kürdoloji konusunda yüksek
 lisans ve doktora yapacaksınız şartı ile araştırma görevlisi almayı düşünüyoruz.
 Yüksek lisans, doktora yaptıktan sonra otomatik olarak bölüm kendisi kurulacak.
 şžuanda yasal olarak bölüm kursanız bile öğretim üyesi yok. YÖK herhangi bir bölüm
 açılması için 3 öğretim üyesi istiyor. Değil Kürdoloji, resim bölümü ya da tarih
 bölümü kurulması için bile en az 3 öğretim üyesi şartı aranıyor. şžuanda
 Türkiye"de yetişmiş bir Kürdolog yok. Kuzey Irak"ta bir iki akademik personelimiz
 yetişip gelirse üçüncü elemanı oradan takviye edebiliriz. Ama ilk etapta bizim
 burada o alanda "uzman" diyebileceğimiz elemanımızın olması gerekir. En az bir
 yüksek lisansa sahip uzmanımız olması lazım. Onun başkanlığında onun idaresinde
 iki akademisyen de gelir, üç de gelir. Ama bir uzmanımız bile yokken dışarıdan
 akademisyen getirmek doğru değil. 3 akademisyen var diye bölüm açarsınız
 dışarıdan gelenler bir yıl sonra gider. Bölüm kapanır. Öğrenciler zor durumda
 kalır. Bu anlamda kendinizi sağlama alacak bir altyapıyı oluşturmak
 zorundasınız.'
                -SEçMELİ DERSLERE İKİNCİ DÖNEMDE BAşžLANMASI-
                Prof. Dr. Eyigün, Yaşayan Diller Merkezi"nin Türkiye"de ilk kez hibe yolu
 ile bir işadamı tarafından yapımına başlanan ve kısa süre önce tamamlanan 2 bin
 400 metrakare büyüklüğündeki fen, sosyal ve sağlık bilimleri enstitüsünün de yer
 aldığı enstitüler binasında hizmet vereceğini söyledi.
                Akademik personelin Kürtçe, Süryanice, Zazaca ve Ermenice dillerinin
 gramerlerini incelemeye başladıklarını ifade eden Eyigün, bu dillerin seçmeli
 ders olarak okutulmasına ikinci dönemde başlamayı planladıklarını belirtti.
                Eyigün, kurslarda verilen Kürtçe"nin de araştırılarak hangi Kürtçe"nin
 daha yararlı olacağı konusunda incelemelerin sürdüğünü kaydederek,
 'Hazırlıklarımızı tamamlarsak ikinci dönemde seçmeli ders olarak okutulmasına
 başlayacağız. İlk etapta sosyal bilimler bölümünde seçmeli derslere başlayacağız.
 çünkü hem deneme aşamasındayız hem de hoca sıkıntısı yaşayabiliriz. Daha sonra
 Yabancı Diller, Doğu Dilleri, Edebiyat, Tarih, Coğrafya Bölümleri ile devam
 ederek zaman içinde tüm bölümlerde uygulanır hale getireceğiz. Talep olduğu
 taktirde tüm bu diller seçmeli ders olarak okutulacak' dedi.
                -HALKA AçIK DİL EĞİTİMİ-
                Prof. Dr. Eyigün, merkez bünyesinde Kürtçe, Ermenice, Zazaca, Süryanice
 ve Arapça dillerinde kurslar düzenleyeceklerini belirterek, YÖK"ün onayının
 ardından açılacak kurslarda eğitime başlayacaklarını söyledi.
                Kursların hem öğrencilere hem de halka yönelik olacağını ifade eden
 Eyigün, bu dilleri öğrenmek isteyen herkese bilimsel, en iyi ve pratik
 yöntemlerle eğitim verileceğini belirtti.
                Eyigün, Kürtçe eğitim konusunda şimdiye kadar açılan kursların istenilen
 verimi ortaya koyamadığını savunarak, açılan birçok kursun olmsuz bir şekilde
 sonuçlandığını, bir kısmının da kapandığını bildirdi.
                Kürtçe"de inanılmaz derecede 'istisnalar' var diye konuşan Eyigün,
 şöyle dedi:
                'şžuanda ortak bir Kürtçe grameri yok. Ben de Almanca bölümü
 profesörüyüm. Dil bilimciyim. Eğitim biçiminin çok önemli olduğunu biliyorum.
 İngilizceyi 3 ayda öğrendim. Kürtçe öğrenmek için de 3 ay çalıştım. İstememe
 rağmen öğrenemedim. Dil bilimcilerde aynı zamanda gramer mantığı oluşur. Başka
 dilleri de çabuk kavrayabiliriz. Ancak Kürtçe gramerinde bir kuralın birçok
 istisnası ortaya çıkıyor. 10 ayrı kitap aldım hepsi birbirinden farklı istisnai
 kurallar öngörüyor. Kürtçe"nin gramerini yazanlar profesyonelce yazmamış
 olabilirler. Kanaatimce bu konuda daha bilimsel bir gramer kitabının hazırlanması
 gerekir. Bizim vereceğimiz eğitim son derece yalın ve anlaşılır olacak.
 Üniversitede bilim adına bir çalışma yapılacağı zaman bunun kurallı olması, en
 doğru ve iyisinin verilmesi gerekiyor.'
                -ARAşžTIRMALARA ZEMİN HAZIRLAYACAK ARşžİV İHTİYACI-
                Eyigün, Yaşayan Diller Merkezi"nde Kürtçe, Ermenice, Zazaca, Süryanice ve
 Arapça ile ilgili geniş bir araştırma ile arşiv oluşturulacağını da belirterek,
 yüksek lisans ve doktora için ya da sadece araştırma yapmak için bile arşiv ve
 kütüphane oluşturulmasının şart olduğunu söyledi.
                Özellikle Kürdoloji konusunda bir çalışma yapmak istendiğinde mevcut hiç
 bir bilginin bulunmadığını, bulunsa da birbirinden kopuk şekilde yer aldığını
 vurgulayan Eyigün, öncelikli hedeflerinin kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar
 yürüterek bu alanda bir bilgi birikimi sağlamak ve merkezi ihtiyaç duyulduğunda
 başvurulacak bir adres haline getirmek olduğunu belirtti.
                Eyigün, merkezde oluşturulacak arşivle araştırmalara zemin hazırlamanın
 yanı sıra seminer ve konferanslar düzenleyerek yüksek lisans ve doktora
 yapılmasının da teşvik edileceğini anlattı.
AA  


Geri Dön