29 / 04 / 2024

Yunanistan'a vizesiz seyahat yolda!

 Yunanistan'a vizesiz seyahat yolda!

Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Kerim Uras beklenen müjdeyi verdi: Yunanistan'a vizesiz seyahat yolda!



Pilot uygulama adalarla başlayacak ama ziyaret imkânı şimdilik altı, yedi durakla sınırlı. Bu adaların bazıları ise ülkemize bir kulaç mesafede: Kos, Sakız, Sisam, Midilli.


Midilli

Ayvalık’a 18 km mesafede bulunan Midilli, şu sıralar Türk turistlerin akınına uğruyor. 100 bin nüfuslu adanın her zevke göre alternatifi var. 


Ne yapmalı? 

Kapalıçarşı’yı aratmayan halk pazarı Ermou, hediyelik eşya dükkânlarının sıralandığı cadde. Çeşit bol, ama fiyatlar dışarıya göre biraz pahalı. Tarih meraklıları için kaleye tırmanmak, bin yıllık sarnıçların arasında dolanmak, antik tiyatroda fotoğraf çektirmek ve Barbaros’un memleketi Plamarion’a gitmek hac vazifesi. Adı lezbiyenlikle özdeşleşmiş Sappho’nun doğum yeri olan Eressos’un sahilleri, saks mavisi ile orman yeşilinin buluşma yeri. 


Yeme/içme 

Ada, en kaliteli uzo markalarından Barba-yanni’nin merkezi. Rakıya göre içimi hayli kolay bu içkiyi yudumlamak şart. Dağlık Midilli’nin halkı hayvancılığa gönül vermiş. Adım başı mandıra mevcut. Özellikle feta, kefalaki ve ladotiri peynirleri ağızlara layık. Midilli zeytinin harman olduğu yer. 12 milyon zeytin ağacına sahip olduklarından mütevellit benzersiz lezzette salatalar konuyor önünüze. 


Nasıl gidilir? 

Midilli’ye ulaşım basit. Yaz döneminde adaya Ayvalık, Dikili ve Foça’dan feribot seferleri yapılıyor. Gidiş süresi ise 45 dakika. Ayvalık’tan tek yön gidiş 25 Euro, gidiş dönüş ise 30 Euro. 


Sakız

Çeşme açıklarına uzanan Sakız Adası, yaz aylarında  İzmir  kasabasına dönüşüyor. Her köşede Türk’e rastlayacağınız bölgenin nüfusu 60 bin. 


Ne yapmalı? 

Adada mübadele öncesinden kalma Türk izleri halen mevcut. Sur içinde adım başı hamama, camiye, çeşmeye rast gelirseniz şaşırmayın. Mutlaka uğranılması gereken yerlerden birisi Nea Moni Manastırı. Mabet, sekizgen kubbeli kiliselerin en önemlileri arasında yer alıyor. Bizden söylemesi, Sakız’a gitmişken Ege’yi Malpler’e çeviren Vroulidia’da kulaç atmayana hiç de hoş bakmıyorlarmış. 


Yeme/içme 

Adı üstünde, Sakız adası sakız ağacının kaynağı. Dolayısıyla her köşe başında sakızlı bir ürün satan dükkâna denk geleceksiniz. Tavsiyemiz sakız reçeli ve sakızlı muhallebi. Küçük bir köyde balık yemek şart. Mesela, Pyrgi, Kambos ve Mesta... Ama yemeğin yanına saganaki, musakka ve ‘mastika’ söyleyin. Bizim kaşık tatlısı, Sakız’da içine kiraz, portakal gibi türlü türlü meyvenin konması nedeniyle aşureye dönmüş. Tatmadan geçmemeli... 


Nasıl gidilir? 

En kısa yol Çeşme’den geçiyor. Her gün karşılıklı feribotlar hareket ediyor. Fiyatlar da ona göre değişiyor: Yetişkinler için 20 ile 30 Euro arasında, bebeklere ücretsiz. 


Sisam

“Torbalı’dan aldım sapla samanı, vurdum Selçuk üstüne… Rakımı hazırlamış Dimitris Samos’un tepesine…” Şarkılara türkülere konu olan sıradaki adresimiz Sisam, namı diğer Samos, Kuşadası’nın tam dibinde. 


Ne yapmalı? 

Adanın merkezi Vathy bölgesi, hem kordon boyundaki kafelerinde keyif yapmalık, hem müzeleriyle gezip dolaşmalık, hem de tavernalarında yiyip içip sonra ‘çıkmalık’ bir yer. Vathy’ye yakın Pythagorio, matematikçi Pisagor’un memleketi. Teoremiyle büyümüş bir neslin evladıysanız, bu adres tam size göre. Hera’nın tapınağı Sisam’da! Ancak, Efes’i gezip görmüşseniz, pek tatmin olmayabilirsiniz. Zeus’un eşine bir selam edin! 


Yeme/içme 

Sisam mutfağı klasik Yunan’dan çok farklı değil. Bölgeye özel spesiyaller ızgaraların pişirilme tarzı üzerinde şekilleniyor. Onun dışında ballı yoğurt masaların değişmezi. Özel üzümlerden yapılan muskat şarapları, adayı meşhur kılan detaylardan. Hem tatlı hem de sek ürünleri mevcut, turistlerin gözdesi. Sisam’da kurutulmuş ahtapot ve kalamar ağzınızı şenlendirecek mezeler arasında. 


Nasıl gidilir? 

Sisam ile Kuşadası arası çok yakın. Tek yön 35, Euro, gidiş dönüş ise 55 Euro civarında. 


Rodos

‘12 Adalar’ coğrafyasının en büyüğü bu ada, kıyasla Türkiye’ye uzak. Ancak daha aktif.


Ne yapmalı? 

Tarihte nice güçlerin fethedemediği Rodos kentinin surları içinde dolaşmalı, iç içe geçmiş daracık sokaklarda mümkünse kaybolunmalı. Çılgın gece hayatıyla nam salmış Rodos her zevke uygun alternatifler sunuyor. Yan yana bulunan clublar ‘ruh eşini’ arayanlar için birebir Lindos, antik kalıntıların peşinde düşmek için uygun bir adres. Dik yokuşlarıyla ünlü bölgenin o devasa sütunları Akdeniz’i selamlıyor. 


Yeme/içme 

Kordondaki balık restoranlarında sinarit, çipura, levrek, fener balığı, akya ve karides gibi ürünler karşınıza çıkıyor. Size de ‘fiyatlara’ göz atıp, afiyetle mideye indirmek düşüyor. Adanın en yöresel lezzeti, Rodos usulü pilav. Lakin yapılışı bildiğimiz pilavdan çok mantıya benziyor. Bu arada bu lezzetin içinde gıdım pirinç bulunmadığını söylemiş miydik? Garsona “Aperatif olarak ne önerirsiniz?” diye sorduğunuz vakit size “Rodos musakkası” cevabı verecektir. Patlıcan ve patates bol yağda kızartılıyor, bol yoğurtla servis ediliyor. 


Nasıl gidilir? 

Marmaris’ten kalkan feribotlar mevcut. Fiyatlar 45 ile 65 Euro arasında değişiyor. 


Kos

12 Adalar’ın en büyüklerinden Kos, aynı zamanda bize en yakın olanı. Nüfusu 30 bin ama hayliyle yazları katlanarak artıyor. 


Ne yapmalı? 

Kos kasabası, tatili huzurla geçirip kafa dinlemek isteyenlerin durağı. Bisiklet kiralayarak kenti tavaf etmenin mümkün olduğu şehrin simgesi de devasa Hipokrat Çınarı. Adanın güney sahilleri bolca rüzgâr yiyor. Yunanlar da efil efil esen bu yeli sörf ve benzeri su sporlar için kullanmakta pek gecikmemiş. Asklipion, hekimlerin babası Hipokrat’ın ölümünden sonra kurulmuş. İçinde Roma Hamamı, tapınak ve de eski bir tıp okulu barındırıyor. 


Yeme/içme 

Kos’a gidip, karides yemeden dönmek ayıp. Gerçekten de adanın simgesi sayılan karidesin aklınıza gelebilecek her türlüsü yapılıyor burada. Haşlama, ızgara, söğüş… Hep öte yakadan bakarak balık yediniz, şimdi sıra geldi Kos’a. Her türlü deniz mahsulünü afiyetle tüketebileceğiniz yerde ızgara üzerine kıyılmış maydanoz yaprakları serpiliyor. Kos adası tarıma elverişli. Dolayısıyla yeşilliğin hası da burada yetişiyor denebilir. Domates, salatalık, zeytinyağı ve kekik ile süslenmiş salata tabağı et yemeyenlere alternatif. 


Nasıl gidilir? 

Adaya hem Bodrum’dan hem de Turgutreis’ten ulaşmak mümkün. Tek feribotla 20 dakika sürüyor. Ücreti ise makul, 16 ile 25 Euro arasında değişiyor. 


Mikonos

Burada aklınızda tek bir şey olmalı: Eğlence! 

Ege’nin en aktif adasının 10 bin nüfuslu olduğuna bakmayın, yazın iğne atsanız yere düşmüyor. 


Ne yapmalı?

Baştan söyledik, Mikonos eğlence demek. Dolup taşan barlar, coşkuya sahne olan club’lar ve diğer eğlence merkezleri aynı zamanda farklı cinsel yönelimlere de hitap ediyor. Mikonos, Kos gibi su sporları meraklılarının uğrak yeri. Limandaki dalış kursları, açık denizde benzersiz su altı tecrübesine davet ediyor. Mavi boyalı, beyaz badanalı evleri ve geniş kubbeli mini şapelleriyle dikkat çeken Mikonos, şirin ancak bir Santorini değil. 


Yeme/içme: 

Balık ve et yemekleri ‘isteyenlere’ özel bir sosla servis ediliyor. Sosun muhteviyatı ise Ege Denizi’nden hallice... Kalamar, midye, karidesin yanına kekik, domates ve fesleğen ekleniyor.Özel bir lezzet değil ama Yunan birası Mythos’u elbet bir yerde tüketmek elzem. İçimi kolay, alkolü ise alıştığımız oranda. Tavernalare kalamar ve midye dolma, somon yanına da torik lakerda çeşitleri önerilesi. 


Nasıl gidilir? 

Mikonos’a genellikle Çeşme’den kalkan Cruise gemileri hareket ediyor. Bunun dışında İstanbul’dan kalkan uçaklar da alternatif. 


Santorini

Adaların en etkileyicisi Santorini, uzun zaman önce patlayan bir volkanın yarattığı krater üzerine kurulu. Her şeyi geride bırakıp göç edilesi... 


Ne yapmalı?: 

Adanın simgesi eşeklerle yolculuk yapmalı, eşek sırtında tepeye tırmanarak Ege’nin büyüleyici görüntüsüne yukarıdan bakmalı. Balayı! Evet, yanlış okumadınız. Santorini, dünyanın her yerinden binlerce yeni evli çifte kucak açıyor. Bu yaz hayatınızı birleştirmeyi düşünüyorsanız, elinizi çabuk tutun Volkanik patlama sonucu oluştuğu için Santorini plajları rengârenk taşlardan oluşuyor. Siyah, kırmızı, beyaz… Buradan Ege’nin soğuk sularına kendinizi bırakın. 


Yeme/içme: 

Santorini küçük bir ada, dolayısıyla yerel lezzetleri yok denecek kadar az. Ancak tepeye doğru sıralanmış küçük kafelerde kahvenizi yudumlamak benzersiz bir deneyim. Santorini Şarap Müzesi’nde satılan özel şaraplar, gastronomik bir deneyim sunuyor. Adada tarım da, hayvancılık da yok denecek kadar az. Ancak halk, balıkçılıkta usta olmuş. Deniz mahsülünden vazgeçmeyin, balık yiyin. 


Nasıl gidilir? 

Tıpkı Mikonos gibi Santori de Cruise gemilerinin uğrak noktası. Onun haricinde seferler Mikonos üzerinden yapılıyor.


Radikal


Geri Dön