22 / 12 / 2024

Diyarbakır'daki STK'lar: Stad yerine AVM değil, park yapılsın!

Diyarbakır'daki STK'lar: Stad yerine AVM değil, park yapılsın!

Diyarbakır Atatürk Stadı'nın yıkılarak yerine TOKİ tarafından AVM ve konut yapılması kararına sivil toplum kuruluşları tepki gösterdi. Sivil toplum, stadın yerine Diyarbakır kültürüyle uyumlu bir park yapılması çağrısında bulundu...




Diyarbakır Atatürk Stadı'nın yıkılarak yerine  TOKİ  tarafından AVM ve konut yapılması kararına sivil toplum kuruluşları tepki gösterdi. Sivil toplum, stadın yerine Diyarbakır kültürüyle uyumlu bir park yapılması çağrısında bulunurken Dicle Nehri üzerine yapılması planlanan HES ile Kayapınar ilçesindeki Kent Ormanı'nın rezerv yapı alanı olarak ilan edilmesine karşı olduklarını açıkladı. Sivil toplumun tepki gösterdiği stat yeri için Başbakan Tayyip Erdoğan 2012'de yaptığı mitingde sözkonusu bölgeye 10 bin kişilik camii ve yeşil alan yapılacağını ilan etmişti. 


Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Sanayici İşadamları Derneği (DİSİAD), İHD, YG21 Kent Konseyi gibi önemli sivil toplum kuruluşlarının da aralarında bulunduğu 37 STK, Dicle Vadisi, Kent Ormanı alanları, imar değişikliği ile konut ve ticaret merkezine dönüştürülmesi planlanan Atatürk Stadyumu ve özel sektör tarafında Dicle Nehri üzerine yapılması düşünülen 3 adet HES konusunda ortak açıklama yaptıb Sümerpark'ta yapılan basın toplantısında açıklamayı DİSİAD Başkanı Burç Baysal yaptı. Baysal, bölgede yapılması planlanan yapılaşmaların ekosisteme ciddi zarar vereceğini belirterek, "Rezerv alan olarak ilan edilen Dicle Vadisi, nehir yatağında olması, taşkın riski ve zeminin uygun olmaması nedeniyle, Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün 'Yerleşime Uygunluk Değerlendirme' ölçülerine göre yapılaşmaya uygun bulunmamış, imar planlarında açık yeşil alanlar olarak gösterilmiştir." dedi.


Baysal, "UNESCO Dünya Kültür Miras listesine girmek için hazırlanan 'Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı' sınırlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanmasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Dicle Vadisinin bir kısmının rezerv yapı alanı olarak ilan edilmesi Diyarbakır Surlarının Dünya Kültür Mirası Listesine girmesini riske sokacaktır. Dolayısıyla sadece kültürel mirasın korunması ve UNESCO süreci açısından değerlendirildiğinde bile oldukça büyük bir risk taşımaktadır. Bu kararın yeniden gözden geçirilmesi, en azından Hevsel Bahçeleri ve Surların korunması kentimiz ve dünya mirası açısından son derece önemlidir." şeklinde konuştu. Burç, Kayapınar İlçesi, Talaytepe-Mastfroştepe arasında kalan ve kentin akciğeri olarak planlanan Kent Ormanı konusu genel şehircilik İlkelerine ve planlama mevzuatlarına göre kent planlarının kamu yararı ilkesi gözetildiğini belirtti. Burç,"Bu tür alanların korunması ve arttırılması temeline dayandırılarak yapılması önerilmektedir. Buna rağmen alanın Bakanlık tarafından rezerv yapı alanı ilan edilmesi Diyarbakır da yaşayan her birey için kabul edilemez bir durumdur. " diye konuştu.


STADIN YERİNE AVM DEĞİL PARK YAPILSIN 


Diyarbakır Atatürk Stadyumunun Bakanlık tarafından İmar değişikliği yapılarak konut ve ticarete dönüştürüldüğünü anlatan Burç, bu plan değişikliği ile kentsel açık yeşil alan bütünlüğü bozulduğunu kaydetti. Burç,"Toplam 50.940 m2 büyüklüğündeki alan konut ve ticaret alanı olarak önerilmiştir. İmar Kanunu ve Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik kapsamında bu alana getirilen yoğun yapılaşma ve nüfus için açık yeşil alan, sosyal ve teknik altyapı önerilmemiş, dolayısıyla bu plan değişikliği şehircilik ilkelerine ve imar mevzuatlarına uygunluk teşkil etmemektedir. Kent halkı için önemli bir sosyal yaşam alanı olabilecek bu alanın etrafındaki sosyal donatılar ve kültürel yapılarla uyumlu bir park olarak planlanması kent için daha yararlı olacaktır." ifadelerini kullandı. Baysal, Dicle Nehri üzerinde yapılması tasarlanan 3 adet regülatör ve HES projelerinden birinin Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Kültürel Peyzaj alan sınırı içerisinde kalması tarihi Ongözlü Köprüye zarar vereceğini söyledi. Baysal, "Bu zararın insanlık tarihine hesap verilemeyecek bir doğa katliamına sebep olacağı bilinmelidir. Merkezi idarenin tarihi ve doğal değerleri görmezden gelerek bu tür projelere ÇED uygunluk raporlarının verilmesi hiç bir mevzuata uydurulacak bir karar değildir." dedi. 


Bugün


Geri Dön