23 / 12 / 2024

Dolar 60 TL'ye fırlamış. Tarih verdi, almayan başını taşlara vurup ağlayacak

Dolar 60 TL'ye fırlamış. Tarih verdi, almayan başını taşlara vurup ağlayacak

Dolar fiyatlarının nereye gideceği vatandaşlar tarafından merak edilmeye devam ediyor. Uzman ismin dolar hakkındaki "60 TL sözleri" de bir hayli dikkat çekti. Almayan başını taşlara vuracak.



Dolar son dönemde vatandaşlar tarafından ciddi bir yatırım aracı olarak görülmeye devam ediliyor. Vatandaşların dolar hakkında arattığı en çok kelimelerin başında ise "dolar ne olacak" kelimeleri geliyor. 
Uzman ismin dolar hakkındaki 60 TL iddiası da bir o kadar çok konuşulacağa benziyor. Uzman isimden flaş bir dolar açıklaması geldi. Tarih de var. 

Ekonomi yazarı Selçuk Geçer “Döviz hızlı bir şekilde yukarı gidecek. Sıcak para her zaman tehlikelidir. Dolar enflasyon karşısında çok ucuz kaldı. Faize paranızı yatırırsınız yüzde 60 faiz kazanırsınız döviz bir fırlar yüzde 200 zarar edersiniz. 5 ay sonra da döviz fırlayacak.

"DOLAR ASLINDA ŞU ANDA 60 TL"

Enflasyona oranlar doların gerçek değeri şu anda 60 lira. Doları bu şekilde baskıladıkça üreticini bitireceksin, işsizliği patlatacaksın. Bugün 60 lira olan doları ilerde enflasyonla birlikte 70 lira olduğunu konuşacağız. Bir anda yükseliş olacak. Ani hareketle korkunç bir enflasyon oluşur. Türkiye altından kalkamaz” ifadelerini kullandı.
Geçer'in iddiasına göre 32 lira seviyesinde olan dolar, 28 TL birden artarak bugün 60 dolar olması gerekiyor.

YIL SONUNA DOĞRU DAHA ARTACAK

Geçer'in iddiasına göre dolar kurunun yıl sonuna kadar burada kalmayacak ve daha da artmaya devam edecek.Git gide ise kendi rakamlarına oturacak. 

DOLAR NEDEN DÜŞMÜYOR?

Burcu Aydın Özüdoğru'nun konu hakkındaki görüşleri şöyle:
"Son günlerde uzunca süredir üzerinde yazılıp çizilen konu: Merkez Bankası faiz arttırdı; ama neden rezervler artmadı? Neden kur düşmedi?

Bu konuda önemli bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyorum ve ilk önce, soruya soruyla karşılık vermek istiyorum:

Merkez Bankası geçtiğimiz hafta faiz artışına gitmemiş olsaydı bu hafta rezerv ve kur üzerindeki baskı ne durumda olurdu?

Rezervler/kur üzerindeki baskı, bir sonraki Para Politikası Kurulu karar tarihi olan 3 Mayısa kadar sürdürülebilir miydi?

Cevap hayır ise neden Merkez Bankası’nın geçtiğimiz hafta neden 500 (+/-300) puanlık bir faiz artışına gittiğini anlamış olmalıyız.

Daha da net anlaşılması için bu kararın sistem üzerinde birikmiş yüksek düzeydeki stresi azaltma konusunda atılan kritik bir karar olduğunun altını çizelim.

Yazıya kur/rezerv/enflasyon patikasında bizleri neler bekliyor sorusuyla devam edelim.

Merkez Bankası’ndan gelen faiz artışı gerek TL mevduatları cazip kılma gerekse yurt dışından portföy girişini desteleme adına çok önemli bir karar oldu. Ancak 22 Mart haftası itibarıyla $284 milyar seviyesinde olan toplam yabancı para ve KKM mevduatların TL varlıklara dönmesi zaman alacaktır. Benzer şekilde yabancıların portföy akımlarının da zaman içinde artan düzeylere ulaşmasını beklemeliyiz.

Turizm kaynaklı döviz girişinin düşük, yabancı para ödeme ihtiyacının yüksek olduğu bir dönemde kur ve rezerv üzerinde hızlı bir iyileşme beklemek gerçekçi olmayacaktır. Ayrıca TL varlıklara olan ilgi döviz kurunu rahatlatacak olacaksa da tarihi dip düzeylere düşen rezervleri (swap ve kamu mevduatları hariç) iyileştirme ihtiyacı, nominal döviz kurundaki değer kaybının izleyen aylarda da devam edeceğini bize söylüyor.

Peki, tek başına Merkez Bankası faiz artışı, yukarıda bahsettiğim zaman içinde liralaşma senaryosu için yeterli mi? Hayır.

Bu senaryonun gerçekleşmesi için ekonomik aktörlerin güveninin tesis edilmesi; dolayısıyla ekonomik ve yapısal politikaların bu süreci desteklemesi gerekiyor.

Bugünlerde IMF Başkanı Georgieva’nın da gündeminde olduğu üzere; kurumsal bağımsızlık, enflasyon ve uzun vadeli sürdürebilir ekonomik büyüme için kritik öneme sahip. IMF ekonomistlerinden L. I. Jacome ve S. Pienknagura (2022) tarafından yapılan çalışmaya göre, bağımsızlık değerlerinin yüksek olduğu ülkelerde hane halklarının enflasyon beklentileri düşük enflasyonu destekliyor.

Dolayısıyla ekonomi politikası konusunda kamuoyu güvenini sağlamak adına ilk önce kurumsal bağımsızlığı ve hesap verebilirliği tesis edecek düzenleme ve uygulamaları hızlı bir şekilde hayata geçirmemiz gerekiyor." 
Not: Bu bir yatırım tavsiyesi değildir. Görüşler tamamen uzmanın kendisine aittir. 
 


Sorumluluk Reddi Beyanı: Emlakkulisi.com.tr’de yer alan haberler ve makaleler yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Emlakkulisi.com.tr herhangi bir emtia veya dijital varlığın satın alınmasını veya satılmasını önermez. Emlakkulisi.com.tr bir yatırım danışmanı değildir. Bu nedenle Emlakkulisi.com.tr'de yer alan haber ve makalelerin editörleri yatırım kararlarınızdan sorumlu tutulamaz. Okuyucular, haberlerdeki emtia, şirket, varlık veya hizmetler ile ilgili herhangi bir işlem yapmadan önce kendi araştırmalarını yapmalıdır.
Geri Dön