Ekodesign yeşil motivasyon temasıyla gerçekleşti!
Dünyaca ünlü Danimarkalı mimar Benny Bottiger, “Sahil şeridine ve su kaynaklarına yakın yapılaşma konusunda Danimarka’da çok sıkı yasaklar var. Bu konu gelecekte çok iyi şekilde planlanmazsa ciddi sorunlar olabilir" diyor.
Yapı-Endüstri Merkezi tarafından 8’incisi düzenlenen ve sürdürülebilir tasarım ile kentleşmenin önünü açmayı hedefleyen EKODesign, bu yıl ‘Yeşil Motivasyon’ temasıyla gerçekleşti.
Konferans, ‘Yeşil Motivasyon’ kavramının çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutlarının ele alındığı oturumlarda birçok disiplini bir araya getirdi. Bunlardan birisi de ‘su’ ve ‘mimarlık’ ilişkisi oldu.
Konferansın konuğu Danimarkalı mimarlık pratiği Haslov & Kjærsgaard Architects & Planners’ın ortağı Benny Bottiger’dı. Daha iyi ve kullanışlı kamusal alanlar tasarlayarak, kent ve kıyı arasında geçiş alanı yaratma konusunda uzman bir isim olan Benny Bottiger, konferansta ‘Kıyı Bölgesinde Doğa ile Tasarlamak’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Ülkesel ölçekte gerçekleştirilen kıyı şeridi düzenlemelerini aktaran Benny Bottiger, Danimarka’da olduğu gibi Türkiye’de de birçok sahil kentinin olduğunu ve suyun olduğu her yerin aslında birer çekim merkezi olduğunu belirtti. Günümüzde her geçen gün su kaynaklarıyla ilgili sorunların artış gösterdiğini ve bunlarla ilgili gerekli önlemlerin acilen alınması gerektiğini söyledi.
Sahil şeridine yakın yapılaşmada yasaklar var
Benny Bottiger şu yorumları yaptı: “Bütün dünya farklı iklim koşullarına sahip. Bazı yerlerde ortak özellikler de var. Sahil şeridine ve su kaynaklarına yakın yapılaşma konusunda Danimarka’da çok sıkı yasaklar var. Bu konu gelecekte çok iyi bir şekilde planlanmazsa ciddi sorunlar olabilir. Danimarka’da birçok şehir kıyıda yer alıyor. Türkiye için de bu geçerli. Özellikle denizi olan İstanbul çekim merkezi. Günümüzde artık bazı sorunlar yaşıyoruz. Bu konuyla ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor.”
Doğaya uygun tasarımlar
Suya zarar vermeden yaşam alanları oluşturulabileceği üzerinde duran Benny Bottiger, kıyı kesimi tasarımlarında doğaya uygun olarak hareket ettiklerini ve tasarımların iklim değişikliklerine uygun olması gerektiğini söyledi. Buna ek olarak kıyı şeridinde ülkesel ölçekte gerçekleştirdikleri peyzaj tasarımı ve planlamasında daha işlevselci bir yaklaşımla hareket ettiklerinin altını çizdi.
Bölgede yaşayan insanların da bu projeleri desteklediklerini ekleyen Benny Bottiger kamusal alanlar tasarlarken, yaşanabilecek iklim değişikliklerini dikkate alan bir yaklaşım izlediklerini ifade etti.
Benny Bottiger, sahil ve plaj yenileme projeleri ile ilgili ise şunları söyledi: “Türkiye’de kıyı şeridi çok uzun. Danimarka’da Türkiye’den 20 kat küçük ama kıyı uzunluğu aynı. Danimarka’daki kıyılar daha çok yumuşak kıyı dediğimiz kıyı. Türkiye’de daha kayalık olduğunu görüyoruz. Buruda da sahil ve plaj yenileme projelerinde özellikle su seviyelerine ve iklim değişikliklere dikkat etmeli. Mesela bizim yaptığımız projelerde teknik çözümler de uyguluyoruz. Kıyıyı ve sahil kesimini daha ıslak bırakıyoruz"
Dünya
