Ekrem İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul ihalesi açıklaması!
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul ihalesine ilişkin açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, İstanbul’da depremin ana mesele olduğunu vurguladı ve öncelikli sorunun deprem olduğunu dile getirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentin altyapı ve üstyapı kentsel donatı ihtiyaçlarını karşılayan İSTON'un Uluslararası Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC) tarafından gold (altın) sertifika ile ödüllendirildiği törene katılım gösterdi.
Sözcü'de yer alan habere göre; törende konuşma yapan İmamoğlu, “Gurur verici bir belgenin törenindeyiz. Yeni nesil bir anlayış, yeni nesil bir belediyecilik diye tanımladığımız bu belgenin İBB ve İSTON iştirakimizle buluşmasını, 2019'dan itibaren ortaya koyduğumuz felsefenin gurur verici bir temsili olarak görüyoruz” diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un birinci meselesinin deprem olduğuna dikkat çekerek “İstanbul’un daha canını tehdit eden bu süreci çözemediği bir ortamda, Kanal İstanbul’u konuşacak kadar boşboğazlık eden, anlamsız yöneticilik figürlerinin malzemesinin bir parçası olmayacağız” şeklinde konuştu.
“KANAL İSTANBUL BOŞBOĞAZLIK”
İstanbul’da depremin ana mesele olduğunu vurgulayan İmamoğlu, bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a yaklaşık 3 hafta önce bir mektup gönderdiğini kaydederek, “Kimse bu işi siyasi bir yalpalamanın paydaşı haline getiremez” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun Kanal İstanbul'da ihale sürecini hızlandırmak için düğmeye bastığı ve ihalenin bu yılın ikinci yarısında yapılacağı yönündeki haberlere ilişkin olarak İmamoğlu, “Deprem, siyaset üstü bir meseledir. Kimsenin siyasi malzemesi olamaz. Bu iş ne tek başına İBB'nin işidir ne de bir hükümetin işidir. Bu şekilde konuyu öncelemezsek, işte çıkar birileri boşboğazlık yapar, böyle bir gün de bile Kanal İstanbul'u konuşacak kadar gündem tutmaya çalışır” şeklinde konuştu.
İmamoğlu, “İstanbul'un böyle önemli sorunlarının olduğu bir ortamda bile, insanların daha canını tehdit eden süreci çözemediği, daha bu psikolojiyi atlatamadığı bir dönemde bile Kanal İstanbul'u konuşacak kadar boşboğazlık eden, anlamsız yöneticilik figürlerinin malzemesinin bir parçası biz olmayacağız. Biz, kurumlarımızla varız. İBB, her anlamda Türkiye'nin önemli bir motor gücüdür, lokomotifidir” dedi.
“DEPREMİ GÜNDEMİMİZDEN HİÇ ÇIKARTMADIK”
Deprem konusunda güvenilir yapılar inşa etmek zorunda olduklarına dikkat çeken İmamoğlu, “Bu konuyu gündemimizden hiç çıkartmadık” diye konuştu.
İstanbul'da yoğun bir nüfus yapısı olduğunu belirten İmamoğlu, bu anlamda yerinde dönüşüm ve güçlendirmenin yok sayılamayacağının altını çizdi ve şunları kaydetti:
- Elbette ki pandemi süreci bitecektir. İnsan aklı bu işin çözümünü bulacaktır. Ama deprem, ne zaman geleceğini bilmediğimiz, kapıda duran bir tehdittir.
- Yanı sıra Türkiye'nin ekonomisi için büyük bir travmadır. Pandemi sürecinden daha büyük bir travma yaratır, Allah korusun. Elbette ki süreci bakanlığımız yönetsin.
- İBB ve İstanbul Valiliği lokomotif olsun. Bu süreci zaman yayıp, bu işi toplumsal bir mesele haline getirip, olgunlaştırmaz isek, bu işi sadece siyasi kazanda kaynatırız
İmamoğlu, şöyle konuştu:
- Ama makul ve doğru tanımlanmalı. O bakımdan suçlu, betonun kendisi değildir. Bir suç vardır ortada. Hatta üzülerek beyan edeyim ki, -bu beyan bana ait değildir- dönem dönem yöneticilerin de ifade ettiği gibi içinde ihanet eden yönetim tarzları da vardır.
- Biz hem ihaneti engellersek hem de aklı ve bilimi bu süreçlerin içine en önemli paydaş olarak eklersek, betonun aslında ne kadar masum olduğunu görürüz. Bu dediğim prensipler sürecin içine dahil olmayıp ihanetler olduğu taktirde, işin önüne betonu koyarsak haksızlık etmiş oluruz.
- Bu işin suçlularını; yöneticileri, teknik insanları, sürecin karar vericileri, uygulayıcıları diye sıralarız.