ELODER, Lojistik Köyü bekliyor
ELODER Yönetim Kurulu Başkanı Osman Doğrucu, İzmir ve Ege bölgesindeki lojistik aktivitelere canlılık kazandıracak olan Lojistik Köy projesinin sessizliğe büründüğünü söyledi.
ELODER Yönetim Kurulu Başkanı Osman Doğrucu, İzmir ve Ege bölgesindeki lojistik aktivitelere canlılık kazandıracak olan Lojistik Köy projesinin sessizliğe büründüğünü söyledi. ELODER tarafından düzenlenen Körfez Lojistik Buluşmaları’nın konuşmacı konuğu gıda taşımacılığı üzerine faaliyet gösteren Havi Lojistik’in İş Geliştirme Direktörü Derman Aydoğan oldu. Aydoğan, akaryakıt veya kimyasal madde taşıyan tankerlerin otoyollarda belli aralıklardaki kantarlarda kontrollerden geçtiğini ancak kanunda yeri olmasına rağmen gıda taşımacılığı yapan kamyonların ağırlık dışında hiçbir denetime tabi olmadığını söyledi.
İzmir’in ekonomisine katkı sağlayacak
Körfez Lojistik Buluşmaları’nın 6’ncısı İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde düzenlendi. Lojistik Köy projesinin planlamasının bölgenin ihtiyaçları göz önüne getirilerek hazırlanması gerektiğini ifade eden Doğrucu, “Şu anda 1000 dönüm olarak planlanan projenin en az 3000 dönüm olarak planlanması bunun için gerekiyorsa imar planlarının düzenlenmesi gerekiyor. Gerçek bir lojistik köy olarak projenin ileriki yıllarda büyümesine yönelik makro plan ve arkasından aşama aşama geçişlerin sağlanmasının öngörüldüğü kapasite artış geçişleri düzenlenmeli. Proje kendi içinde lojistik uzmanlaşmalara yer vermeli. Lojistik Köy projesinin lojistik firmalara kendini yenileme imkanı vereceğini ve bölgemizdeki yüksek olan işsizlik oranını düşüreceğini bir gerçek. Bu yüzden yetkililerden projenin bir an önce sonuçlandırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Gıda nakliyesi ile iştigal eden lojistik firmalarının Sağlık Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na kayıt yaptırmaları gerektiğini anlatan Havi Lojistik İş Geliştirme Direktörü Derman Aydoğan ise, “Yürürlükte olan yasaya göre gıda güvenilirlik sistemi prosedürleri ile güncel kayıtları, cihaz kalibrasyon ölçüm ve izlenebilirlik kayıtlarının olması gerekiyor. Bizim gibi firmalar uyuyor. Bize bu kayıtları müşterilerimiz dışında kimse sormuyor. Halbuki trafikte domates taşıyan bir kamyon trafik durdurulup yol boyunca ısı derece kaydını, soğutucu kalibrasyon kaydını sormalı. Çok güzel kanunlarımız var ama uygulanmıyor. Gıda taşıyanları kimse denetlemiyor. Sonuçta bizim 100 lira teklif verdiğimiz yere 30 lira fiyat verebiliyorlar. Devletin hemen hemen her kritik noktada kantar ağırlık ve maliye kontrolü var. Oraya bir kişi daha konsa elinde bu dereceyle bu kayıtları ölçerse sorun ortadan kalkacak” dedi.
Binlerce insanın sağlığını etkiler
Aydoğan, denetim eksikliğinin meydana getireceği zararı verdiği bir örnekle şöyle anlattı: “Alkollü bir TIR şoförünün verebileceği en büyük zarar ne olabilir. Güzergahı üzerinde bir mitingin ortasından geçerse en fazla 300 kişiye zarar verebilir. Biz sadece bir TIR’da 500 bin hamburger köftesi taşıyoruz. Burada oluşacak ısı derece kaybından yarısı bozulsa, onun da yarısı midesi hassas olan kişiler tarafından tüketildiğini düşünelim. Tam 125 bin kişiyi olumsuz etkileyebilir. Aslında alkol veya hız kontrolünden çok daha önemli bir durum. Akaryakıt yada kimyasal madde taşıyan tankerler izleniyor ancak gıda taşıyan kamyonlar maalesef böyle bir denetimden geçmiyor. Devlet hiçbir yerde gıda taşıyan araçları durdurup derece ısı kontrolü yapmıyor. Keşke sorsalar” diye konuştu.
Yenigün