Enver Ataseven'in 300 un fabrikası kurmasını oğlu anlattı!
Bugüne kadar yurt içi ve dışında 300'e yakın un fabrikasına imza atan Enver Ataseven'in oğlu babasının bu sürecini anlattı...
Gaziantepli ‘değirmen makinanaları üreticisi’ Değirmen Makina Sanayi ve Ticaret ltd.’in (Değirmen Makina) kurucusu Enver Ataseven bugüne kadar yurt içinde ve dışında 300’e yakın anahtar teslimi un fabrikası kurdu ve teslim etti. Ataseven’in fabrikası halen yılda 600 civarında makina üretebiliyor ve bunların yüzde 40’ını da ihraç ediyor. 80 yaşını devirmiş olmasına rağmen halen fabrikada tezgah başında çalışan Enver Ataseven ve oğlu Selçuk Ataseven, her yıl ‘hiç üretmedikleri 2-3 makineyi üretmeye başlamayı’ ilke edindiklerini söylüyor. Selçuk Ataseven şöyle anlatıyor babasının ve kendisinin öyküsünü:
Enver Bey’in babası (dedem) o 7 yaşındayken vefat etmiş. Öksüz kalmış ve o dönemde ağaç tornacı ustasının yanına çırak girdi. İlkokula giderken öğretmenleri çok güzel resim yaptığı için onu meslek lisesine yönlendirdiler. Futbola merakı yüzünden de okulu bitiremedi. Ama o Ermeni usta Todori Kosi Bey’in yanında çalışmaya devam etti. Askerlik sonrası da ustası ile birlikte Malatya’da iki fabrika tamamladılar. Ardından ustaları İstanbul’a taşınırken, o da onunla gitti ve Karaköy’deki Necatibey Caddesi’nde ustası ile 2 yıl çalıştı. Bu arada tanıştığı bir Alman mühendis Enver Ustayı Almanya’ya gitmeye ikna etti. Ama Almanya’da fabrikada kendisini işe almayınca yurda döndü.
Türkiye’ye dönüşünde un değirmeni işinde ünlü Ara Karagöz isimli Ermeni Usta ile çalışmaya başladı. Onunla da ahşaptan un değirmenleri yaptı. Ardından ahşap yerini artık demire bırakırken Enver Usta da yetişmiş bir usta olarak kendi işini kurma kararı aldı. Türkiye genelinde un fabrikaları kurmaya başladı. 1967’den sonra metale geçiş yaptı. Şu anda 60 civarında farklı makine üretiyor. Bu makineler, un, irmik fabrikaları için üretiliyor. Bazı makineler yağ, fındık, pirinç için de kullanılıyor.
Babam daha çok imalata odaklı çalışırken, işin yönetiminde bana güvendi. Ben de öncelikle ihracata odaklandım, işimizi yurt dışına açtım. Baba, oğul beraber çalışıyoruz. ABD’den sonra ilk kez biz 3 katlı değirmen valsi yaptık. Her yıl, hiç üretmediğimiz 2-3 yeni makine üretmeye özen gösteriyoruz. Şu anda compakt susam temizleme tesisi üretmeye başladık.
SELÇUK Ataseven, Türkiye’nin değirmencilik sektöründe çok büyük bir pazar olduğunu ancak kendilerinin ihracata da odaklandıklarını anlatıyor. Ataseven şöyle devam ediyor: “Rahmetli Turgut Özal döneminde hem Türkiye hem de biz dünyaya açıldık. Türkiye değirmen işinde dünyanın en büyük oyuncusu oldu. Biz de önemli oyunculardan biri haline geldik. Yılda yaklaşık 600 adet makine üretimimiz var ve bunun yüzde 40’ını ihraç ediyoruz. Ciromuz 15 milyon doları buluyor. Fabrikamızda 50 kişi çalışıyor ama bizim makinelerin montajındaki taşeronların sayısı 100 kişiyi aşıyor. Son 10 yıldır anahtar teslimi fabrika kuruyoruz. İhracat, ABD ve Kanada’ya kadar uzandı.”
Gaziantep şu anda un, bulgur, makarna ve yağda çok iyi üreticiyse bunda da katkımız olmuştur. Çünkü çok önceden gıda ve sanayi için makine üretmeye başlamış olduk. Babam da pazarı iyi değerlendirmiş ve 1970’lerin sonunda bile Almanya’da şirket kurup bazı temel parçaların ithalatına başlamış. Halen kullandığımız bazı parçaların yüzde 15’ini ithal ediyoruz. Bizde ustalık öğrenenlerin büyük bölümü de sektörde üretici oldu.
Hürriyet/Safi Özdemir