23 / 12 / 2024

Erdem Canbay: Türkiye'de binalar sağlam değil!

Erdem Canbay: Türkiye'de binalar sağlam değil!

Türkiye'de İnşaat sektöründeki denetimsizliklere ve kâr hırsı ile yapılan inşaatlara değinen Ortadoğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Canbay, deprem riski bulunan Türkiye'de ciddi risklerin bulunduğuna dikkat çekti.



Türkiye'deki yapı ve inşaatlar ile ilgili en büyük problem denetimsizlik olarak gösterilirken, Yapı - Denetim firmalarının çalışmalarının da buna bir çözüm getirmediği belirtiliyor. Türkiye'deki yapılar üzerine yıllardan bu yana araştırmalarım sürdüren bir isim olan Ortadoğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Canbay, yapılarda denetimlerin her alanda yaşandığını söyledi. Arazi sahiplerinin istediği gibi hiçbir estetik kaygı taşımadan sadece ekonomik kaygılar inşaatlar yaptığına değinen Canbay, "Vahşi bir kâr sağlamak amacıyla Türkiye'de inşaat yapılıyor. Türkiye için inşaat büyük bir iş alanı oldu Çok fazla denetlenmiyor çünkü çok büyük paralar dönmekte. Yapılması gereken ilk önce şehir bölge planlama, doğru şehirleşme ve yolların planlanması gerekiyor. Ondan sonra arazilerde nasıl yerleşimin yapılacağı yetkililer tarafından söylenerek, ilk önce alt yapının geliştirilmesi daha sonra binaların yapılmasının sağlanması gerekiyor" dedi. Türkiye'de ilk önce yapılması gerekenlerin daha sonra yapıldığına dikkat çeken Canbay, mimari kaygı duyulmadan yapılan yapılar yapıldıktan sonra alt yapı hizmetlerinin götürüldüğüne işaret etti. 



'Denetimsizlik tehlikeyi getiriyor' 

Uygulamanın ters olduğunu ifade eden Canbay, alt yapı yapılmadan bölgelerin şehirleşmeye açılamayacağına değindi. İnşaatların yapımı sırasında doğan sorunları aktaran Canbay, "inşaatlar Türkiye'de denetimsiz yapılıyor. Sorarsanız Türkiye'de her şey denetleniyor ama bunu hepimiz biliyoruz ki, denetim yok. Denetimsizlik tehlikeyi beraberinde getiriyor. Türkiye'de binalar sağlam değil. Bir deprem olduğunda bunu çok açık bir şekilde görebiliyoruz. Depremlere karşı doğru bir detaylandırmaya uyulmuyor" diye konuştu. Ellerindeki akademik detaylara değinen Canbay, Türkiye'de inşaat sektörü için konulan şartnamelerin yeterli olduğunu ancak bunlara göre kontrol mekanizmalarının geliştirilinediğine dikkat çekti. Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu ve son yıllarda bazı kamu binası ile okulların bu anlamda iyileştirildiğini kaydeden Canbay, "Uzun bir süreden bu yana güçlendirmeler yapılıyor, açıkçası bunlar doğru ama bir yapıyı güçlendirmek oldukça pahalı bir işlemdir. 1 TL'ye yaptığınız bir iş daha sonra 3 TL vererek güçlendiriyorsunuz. Ama bir 1 TL verdiğiniz bir yapıyı sadece 1, 1 TL'ye depreme karşı dayanıklı bir şekilde yapabilirsiniz" şeklinde konuştu. 



TOKİ'ler de yalıtımdan uzak

Yapılar yapılırken, başından itibaren depreme dayanıklı olması gerektiğini belirten Canbay, bu yöntemin en ekonomik hem de estetik açıdan doğru bir çözüm olduğunu kaydetti. Kentsel dönüşüme değinen Canbay, "Denetimsizlik o kadar çok var ki, yeni binaların da depreme karşı ne kadar doğru yapılmış bu da bir soru işaretidir. 



Bu dönüşüm ile sadece daha yeni daha güzel binalarımız oluyor ama bunların depreme karşı dayanıklı olduğunu söylemek için doğru bir kontrol mekanizmasının uygulanması gerekiyor" dedi. 

İncelendiği vakit bu yapıların da içinde depreme karşı dayanıklı olmayan binaların olduğunun görülebileceğini dile getiren Canbay, TOKİ'nin yapılarına işaret etti. TOKİ'nin yapılarında hiçbir mimari kaygının gözetilmediğini vurgulayan Canbay, TOKİ'nin sadece insanların başını bir eve sokma amacı taşıdığını ancak bunun aşılması gerektiğini belirtti. Türkiye'de 15-20 katlı binaların estetik ve yalıtımlardan uzak yapıldığını dile getiren Canbay, "TOKİ'lerde tünel kalıp sistemi ile yapıldığı için bunlarda hiçbir ses yalıtımı yok. İncecik duvarlar nedeni ile neredeyse oturduğunuz yerden komşunuza gelen telefonun mesaj sesini dahi duyabilirsiniz" dedi. 



'Araziler kapitalist bir şeklide harcanıyor' 

Bulunan her tepeye onlarca 15 katlı binanın dikildiğini söyleyen Canbay, bunun görüntü açısından dahi kirlilik yarattığını hem depreme dayanıklı hem de göze güzel gelen binaların yapımının da yapılması gerektiğini kaydederek, TOKİ'nin sadece tünel kalıp kullanmaktan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. 




'Dikey kentleşme gelişirken kalan araziler halka mı harcanıyor?'

 İki katlı müstakil evlerinde yaşayan insanları 15 katlı binalara koymanın kolay bir iş olmadığını ifade eden Canbay, "Burada sosyolojik olarak ta bir problem var. Bahçesinde domates, patlıcan yetiştiren bir insanı alıp 15 katlı binaya koyduğunuz zaman yaşamİL da da bir problem çıkar" diye konuştu. 

Türkiye'de yatay olan yerleşimin dikeye dönüştürüldüğünü ifade eden Canbay, elde kalan arazinin halk için kullanılıp kullanılmadığı sorarak, "Bunları park veya bahçeler mi yaptık? 

Kültür sanat merkezleri mi yapıyoruz? Yoksa o alanda vahşice AVM, kapitalist bir şekilde harcanıyor mu? O alan dönüştürülürken, yataydan dikey yapılara geçirdiğiniz insanlar için orda hala bir yaşam alanı sunmanız gerekiyor" şeklinde konuştu. Türkiye'de inşaat alanında çok hızlı bir şekilde yapılaşmaya gidildiğini ve yavaşlamanın olması gerektiğini kaydeden Canbay, olanakları insan için kullanmanın vakti geldiğini dillendirdi.


Güneydoğu Ekspres


Geri Dön