Erdem Gül: Adalar ranta-betona teslim edilmeyecek!
CHP Adalar Belediye Başkan adayı Erdem Gül, Adalar'ın ranta ve betona teslim edilmeyeceğini söyledi.
Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, CHP Adalar Belediye Başkan adayı Erdem Gül'ün kampanyasını izledi. İşte Zeyrek'in o yazısı...
Yıllardır seçim izlerim, meslektaşımız Erdem Gül'ün aday olması sayesinde ilk kez İstanbul Adalar'da bir seçim kampanyasına tanık oldum. İsmi açıklandığında şaşırmış, biraz da olumsuz yaklaşmıştım. Adalar'dan gelen “adalı değil” tepkileri şaşırmakta haklı olduğumu düşündürmüştü. Ardından CHP Adalar ilçe örgütünde küçük çaplı bir çalkantı yaşandı. Kiminle konuşsam “işi zor” ifadesini duymaya başladım. En iyisi manzarayı yerinde görmekti. CHP'nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer'le birlikte Kartal'dan bir motora atlayıp Büyükada'ya çıktık. Erdem Gül ile buluşmak üzere seçim koordinasyon merkezi olarak kullandığı Yıldızlar Kafe'ye oturduk. Her yer Erdem Gül'ün ve Atatürk'ün posterleriyle, CHP bayraklarıyla doluydu. Ancak müzikte bir tuhaflık vardı. “Erdoğan” isimli bir şarkı çalıyordu. O bitti AKP propagandası yapan başka bir şarkı çalmaya başladı. “CD'ler karışmış herhalde” dedim.
‘FİKRİM DEĞİŞTİ'
Ancak sorunca öğrendim. Üst katta AKP İlçe Başkanlığı binası varmış ve müziği sırayla çalıyorlarmış. Bir süre sonra AKP müzikleri sustu ve “Sarı Saçlım Mavi Gözlüm, nerdesin” şarkısı çalmaya başladı. Müzik değişince CHP'liler de bizim oturduğumuz yeri doldurmaya başladı. Bir süre sonra başka bir adada toplantıda olan Erdem Gül yanımıza geldi. Gül, neredeyse Adalar'da yaşayan insanların yüzde 80'i ile bire bir temas kurmuş. Gündüz sokak, esnaf ve sivil toplum kuruluşları ziyaretleri, gece ev ziyaretleri yapıyormuş. Onlarca adalı ile konuşma fırsatı buldum. Birçoğundan, “dışarıdan aday gösterdikleri için başta çok kızdım, ancak Erdem Bey'i tanıyınca fikrim değişti” cümlesini duydum. Adalar'da zaten herkesin mevcudu koruma, ranta ve betona teslim olmama arzusu var. Gül'ün en önemli vaadi de “Adaları ranta ve betona teslim etmemek.” Adalı olmadığını saklamıyor. “Adalı değilim ama öğreniyorum. Adaları Adalılarla yöneteceğim için zorlanmayacağım” diyor. Proje kitabına bakarken Adalıların mütevazı istekleri ile Gül'ün şu vaatlerinin bire bir örtüştüğünü gördüm.
HALK YÖNETİMDE OLACAK
“Sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmak”, “Terk edilmiş tarihi yapıları koruyup restore etmek”, “mahalle temsilcileri, mahalle meclisleri, kent konseyini etkin bir şekilde hayata geçirerek Adalar halkının yönetime geniş bir şekilde katılmasını sağlamak”, “Tarımsal ihtiyaçlar konusunda kendisine yeten Adalar'ı yaratmak”, “Çöpleri ayrıştırmak”, “Ulaşım master planı oluşturmak.” Adalar sakini meslektaşım Özlem Yüzak da Cumhuriyet'te kaleme aldığı yazıda, Erdem Gül'ün dışarıdan bakan biri olarak Adalar için bir avantaj olabileceğini yazdı. Erdem Gül'ün başka bir avantajı da hem Ankara'dan hem İstanbul'daki CHP'li belediyelerden projeleri için büyük destek toplayabilme kapasitesi. Gün bittiğinde yaklaşık 15 genç ile buluştuk. Erdem Gül onlarla ev ziyaretleri için Büyükada sırtlarına doğru yürümeye başladı. Ankara'ya dönmek için vapura bindiğimde, gitmeden önce duyduğum olumsuz tabloyu büyük ölçüde geride bıraktığını düşünüyordum.