Esenyurt'taki yangından sonra inşaat şantiyeleri alarma geçti!
Şantiye çadırlarına, facia sonrası 'jet ayar'... Tek tük kalan çadırların yerini konteynırlar alıyor. Elektrikli ısıtıcı gibi 'olası suç aletleri' toplanıyor. Daimi binaların 10 metre kadar çevresindeyse yanıcı madde depolanmayacak
Ne der eskiler: "Bir musibet bin nasihatten evladır..." Beylikdüzü faciası bu özlü sözü yine kanıtladı ve inşaat şantiyelerinde 'alarm' durumu yarattı. Gittim gözümle gördüm dün. Sabahın erken saatlerinden tura başladım, İstanbul'un hemen her bölgesinde, özellikle de kallavi diyebileceğimiz şantiyeleri gezdim. Baktım ki bedeli 11 canla ağır biçimde ödenen aymazlığa büyük bir refleks var. Çoğu zaten 'şantiye çadırı' sistemini inşaat sahasına sokmamış, konteynır modülleriyle doldurmuş bölgesini. Tek tük çadırcılar da paniğe yakın bir telaş içinde sistem değişikliğine kol sıvamış.
TALEP PATLAMASI
Sadece o mu Başka bir dizi önlemi de beraberinde getirmiş o "musibet'. Bir anlamda "tehlikeli suç aleti" sayabileceğimiz her türlü ilkel ısıtıcı, elektrik ocağı, gaz tüpü vs. toplanıyor. Şantiye sorumluları adeta cezaevi gardiyan ekibi gibi koğuşları, yemekhaneleri arayıp toparlıyorlar bunları. Bu arada hemen belirteyim konteynırlar yok satıyor, üreticiler zaten rutin taleplere yetiştiremezken şimdi talep patlaması karşısında, 3 ay sonrasına gün veriyormuş. Yine dikkat çekici bir gelişme, özellikle büyük şantiyelerde periyodik eğitimlerin yoğunlaştırılma kararı. Vasıfsız işçiden başmühendise kadar hemen herkes başta can güvenliği olmak üzere şantiye disiplini ve kurallarına aşina kılınsın diye faaliyet artmış son 3 günde. Birkaç sorumluyla değişik inşaat alanlarında görüştüm. "Nedir öncelikler" dedim. Diyorlar ki; "Daimi binaların 10 metreye kadar çevresinde yanıcı maddeler depolanmayacak. Söz konusu bu 10 metre çevresinde yanıcı maddeler kullanılmak gerekiyorsa, içeriden dışarıya ve dışarıdan içeriye en az yarım saat ateşe karşı direnç puanları olacak."
SİGARAYA YASAK...
Bazı şantiyeleri dolaştığımda duman dedektörleri gördüm ama bazılarında yok. Onu da sordum; öğrendim ki kararları almışlar, en kısa zamanda hayata geçecekmiş. Tüm geçici bürolar, yatakhane, yemekhane, revir, depo vs. yerler duman dedektörü sistemleriyle donanacak, sesli alarm da bağlanacak. İnşaat alanında sigara içmek tümüyle yasaklanacak, işverenin belirlediği yerlerde belli zamanlarda içilecek. Yanan işçilerin çadırı kesip çıkamayış nedeni soğuğa karşı sunta kaplanmasıydı malum. Bununla ilgili soruma da yanıtı net verdiler: "Olmaz öyle şey. Talimatnameler ne diyorsa o olacak. Örneğin sunta ve kontraplak sadece zeminlerin korunması amacıyla kullanılacak, dikey koruma üniteleri, yanmaya karşı dirençli malzemeden yapılacak. Çöp ağları ve hava koşullarına karşı kaplamalar da yanmaya karşı dirençli malzemeden olacak."
ATEŞLE OYNAMA!..
İnşaatlarda ateşli alevli işler de mebzul. Yanıtları hazır bu sorularımın da. "Kesme, yakma, kaynak gibi alev içeren tüm işlerle, kıvılcım çıkmasına yol açan taşlama türü işlemler için 'açık ateşli çalışma izni' mutlaka alınacak, kurallara harfiyen uyulacak. Yakıt, boya, solventler veya diğer yanıcı ürünlerin daimi depolama yeri, şantiye şefi veya onun tayin edeceği yetkili tarafından onaylanacak." Şantiye şefi ya da temsilcilerin güvenlik konusundaki hassasiyetlerini araştırırken bir dolu şey öğreniyorum. Diyorlar ki; "Sadece bizler değil taşeronlar ve çalışanlar da en az ayda bir güvenlik koordinasyon toplantısına katılıyor. Şimdi bunu daha sık hale getireceğiz."
SAVAŞ AY/Sabah