Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Özatay'dan büyük kriz uyarısı: 20 yıl öncesinden kötü
Türkiye'de son 6 ayda zirveye çıkan enflasyon, döviz kurundaki artışlar, piyasalarda yaşanan sıkışmanelerin habercisi? Ekonomi, iktidarın iddia ettiği gibi önümüzdeki dönemde rayına mı girecek yoksa çok daha büyük krizler bizi mi bekliyor? Prof. Dr. Fatih Özatay çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.Küresel piyasalarda yaprak kpırdasa biz de etkisi daha büyük oluyor
Türkiye ekonomik anlamda zor bir süreçten geçiyor. Küresel piyasalarda yaprak kpırdasa biz de etkisi daha büyük oluyor. Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay, geçmiş dönem ( 2001 yılında) ekonomide yaşanan krizle bugünkü kriz arasındaki benzerlik ve farklılıkları masaya yatırdı. 2001 krizinin şubat ayında çıktığına ve mayıs ayında da güçlü ekonomi programı uygulandığına dikkat çeken Özatay, enflasyonu düşürmenin zor olmadığını, ancak ciddi bir program uygulanması gerektiğini vurguladı.
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay, ekonomide 2001 kriziyle bugün yaşanan krizi karşılaştırdı. Özatay, “2001 krizinden sonra enflasyona odaklanan ciddi bir para politikası vardı ve Merkez Bankası da bağımsızdı. Şimdi durum olumsuz. Çünkü, para politikası sahadan çekilmiş vaziyette. İstenildiği zaman Merkez Bankası Başkanı görevden alınabiliyor… Fiyatların artış hızı daha yüksek o zaman 40 puan artmıştı şimdi 60 puan arttı ve daha da artacak. Risk açısından bakınca şu anda geldiğimiz risk düzeyi Ocak 2002’deki risk düzeyinden yüksek” dedi.
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay'ın değerlendirmeleri:
"PARA POLİTİKASI SAHADAN ÇEKİLMİŞ VAZİYETTE"
Bütçe açığı daha fazlaydı 2001’de. Kamunun borçları daha yüksekti. Çünkü bankaları kurtarma operasyonu vardı. Şimdi kamu borcu daha düşük, bütçe açığı da daha düşük. Dolayısıyla maliye politikasında yapılacaklar açısından işler şimdi daha kolay. Maliye politikası çerçevesinde borç düşük ama borcun döviz cinsinden kısmı daha yüksek. Dolayısıyla, kur hareketlerine karşı hassas yapıyor şu andaki durumu…Para politikası açısından bakıldığında ise 2001 krizinden sonra enflasyona odaklanan ciddi bir para politikası vardı ve Merkez Bankası da bağımsızdı. Şimdi durum olumsuz. Çünkü, para politikası sahadan çekilmiş vaziyette. İstenildiği zaman Merkez Bankası Başkanı görevden alınabiliyor bu da bağımsızlık açısından literatürde olumsuz bir durum. Bankalara baktığımızda şimdiki durum çok daha olumlu…Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) açısından bir soru işareti yoktu. Şimdi çok enflasyon hesabı konusunda başka enflasyon hesabı yayınlayan araştırmacılar var. Çok daha yüksek buluyorlar, bunlar da doğru ya da yanlış TÜİK’in itibarı hakkında soru işareti doğuruyor. Zayıf taraflara cevap vermek gerekiyor.
"ENFLASYON VE FİYATLAR DAHA DA ARTACAK"
Sonuçlar açısından bakıldığında ise o zaman, 2001 krizi şubatta çıkmıştı mayıs ayında da güçlü ekonomiye geçiş programı uygulanmıştı. Şubatta enflasyon yüzde 33’tü 2001 krizi çıktığında, o zamanki şubattan önceki son iki senenin en düşük enflasyonuydu. Yüzde 33’ten 74’e çıktı, Ocak 2002’de. 12 aylık bir sürede 74’e çıktı, 40 puan arttı. Sonra da program etkisini gösterdi, hızla düştü. Şimdi enflasyon açısından durum daha kötü. 19 ile başladı Eylül 2021 niye eylülü alıyorum çünkü Merkez Bankası’nın faiz indirmeye başladığı dönem, kur artışlarının tetiklendiği dönem. Şimdi yüzde 78’e geldi yani geldiğimiz yer daha yüksek 78’e karşılık 74 ama daha gidiyor bu, daha yükselecek. Fiyatların artış hızı daha yüksek o zaman 40 puan artmıştı şimdi yaklaşık 60 puan arttı ve daha da artacak. Risk açısından bakınca şu anda geldiğimiz risk düzeyi, Ocak 2002’deki risk düzeyinden yüksek.
"DÜŞMESİ İÇİN CİDDİ BİR PROGRAM LAZIM"
Hem enflasyon açısından hem risk açısından hem döviz kuru açısından ciddi bir program uygularsanız düşüyor bunlar. 2001 krizindeki zirve noktaları ocaktır, enflasyonda risk ve kurda da biraz daha öncesidir, 2001’in sonbahar aylarıdır ondan sonra sürekli düşmüştür. Bu iş düşmez değil enflasyonun nasıl düşeceğini biliyoruz sonuçta, zor bir iş değil ülke deneyimleri var iktisat literatürü var. Bir ülkenin potansiyel büyüme oranını yükseltmek zor bir iş, orada çok çeşitli görüşler var ama enflasyonun nasıl düşürüleceğini de hemen hemen çoğu iktisatçı görüş birliğinde, farklı düşünenler olabilir elbette. Zor bir iş değil bu ama yapılınca düşüyor, yapılmazsa düşmüyor. Temel farklılıklar bunlar, şu anda kurun geldiği yer de o zamanki ocakla karşılaştırdığınız zaman hemen hemen aynı yerde.
Milyonlarca çalışana asgari ücrete ek 1224 lira ödenecek! Parayı alabilmek için bakın ne gerekiyor?
TOKİ İstanbul'da 185 konutu açık artırmayla satacak! Yüzde 50 peşinatla ödeme tarihi belli oldu