Eşlerin mirastaki hakları nasıl belirlenir?
Posta Gazetesi köşe yazarı Tamer Heper bugünkü köşesinde eşlerin mirasçılık durumunu kaleme aldı.
Posta Gazetesi köşe yazarı Tamer Heper, bugünkü köşesinde eşlerin mirasçılık durumunu yazdı. Tamer Heper'e bir okuyucusu "Babamla annemin ikinci evliliği. Babamın daha önceki eşinden 6 çocuğu var. Babam öldü ve bütün malını ikinci evliliğinde yaptı. Birinci evliliğinden hiçbir malı yok. Annemle babamın ortak çocuğuyum. Annemin bu mirastan hakkı yüzde kaçtır? Herhangi bir miras işleminde mal varlığının annemin emekleriyle olduğunu ispat edersek, payında değişme olur mu?" sorusunu yöneltti.
İşte Tamer Heper'in yanıtı...
*****
Okuyucumun aklını karıştıran husus anladığım kadarıyla malvarlığının edinildiği dönem ile annesinin emeklerinin oluşu. Ancak bunlar miras payı hesabında sonucu etkilemeyecek. Zira evlilik içinde eşlerden birinin vefatı halinde, şayet müşterek çocuk varsa, sağ kalan eşin miras payı dörtte birdir. Parantez içinde bir hususa değinme ihtiyacı da duyuyorum. Dikkat ederseniz ‘müşterek çocuk varsa’ diyorum. Müşterek çocuk yoksa eşin miras payı değişir. Bu nedenle okuyucuma yanıtım da kendisinin müşterek çocuk olduğu gerçeği ile olacak.
*****
Evet, müşterek çocuğun varlığında sağ kalan eşin miras payı terekenin dörtte biridir. Okuyucumun annesinin de durumu budur. Babasının ilk evliliğinden 6 çocuğu bulunuyor olması da durumu değiştirmez. Dolayısıyla sonuç olarak okuyucumun annesinin payı bellidir ama kardeşlerin payı oldukça küçük olacak. Zira babadan kalan dörtte üç bütün çocuklar arasında eşit paylaşılacağı için ilk eşten olan 6 çocuk da mirasçı olacak. Okuyucumun kaç kardeş olduğunu bilmiyorum ama hepsinin toplamı kaç ise dörtte üçlük bölüm bu sayıya bölünecek. Yani sonuç olarak söylemek isterim ki kime ne miras düşeceğinin hesabı anne için değil, okuyucum için yapılmalıdır.
*****
Geleyim edinilen mallarda okuyucumun annesinin de katkısının bulunuyor olmasına. Evet bu husus ispatlandığında durum değişebilir. Konu artık kanuni miras payı değil, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Zira bu halde konu edinilmiş mallara katılma rejimini gündeme getirir. Bu durumda da evlilik birliği içinde edinilen malların değeri rakamsal olarak tespit edilir ve sistem dahilinde sağ kalan eşe edinilen fazla değerin yarısı ödenir. Şayet bunların edinilmesinde sağ kalan eşin maddi katkısı var ise hesaplamada bu husus da göz önüne alınır. Netice olarak okuyucularıma, kanuni miras payı ile edinilmiş mallara katılma rejiminin (sisteminin) farklı hesaplama yapma durumunu ortaya çıkardığını ifade etmek isterim. Ama edinilmiş mallara katılma sisteminin hesaplanmasında mahkemelerde uzun süre geçtiğini de belirteyim.