Eti Alüminyum, Kuşadası ve Çeşme Limanları, SEKA ve TÜPRAŞ davalarına Danıştay karar verecek!
Gayrimenkullerin satışına yönelik mahkeme kararlarını yok sayan özelleştirme uygulamalarının yargı dışında bırakılarak, by-pass edilmesi kararının yürütmesi durduruldu. Hükümet karara itiraz etti. Son kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu verecek...
DANIŞTAY 13. Dairesi, Bakanlar Kurulu’nun Eti Alüminyum, Kuşadası ve Çeşme Limanları, SEKA ve TÜPRAŞ’ın hisselerinin satışına yönelik mahkeme kararlarını yok sayan özelleştirme uygulamalarının yargı dışında bırakılarak, by-pass edilmesi kararının yürütmesini durdurdu. Buna göre özelleştirilen Eti Alüminyum, Kuşadası ve Çeşme Limanları, SEKA Balıkesir Fabrikası ile devlete geri dönecek Bir başka ifadeyle; bunları alan Ulusoy Holding, Cengiz Holding ve Albayrak Holding’e devlet paralarını iade edecek ve işletmeleri yeniden bünyesine alacak. TÜPRAŞ’ın halka arzı ise zaten iptal edilmişti. Daha sonra bir başka ihale şekliyle Koç-Shell ortaklığına satılmıştı. Bu karardan etkilenmeyeceği belirtiliyor. Hükümet cephesi karara itiraz etti. Son kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu verecek. 2003 yılından başlayarak yapılan 5 özelleştirme işlemi, çeşitli sendikalar ve meslek odaları tarafından yargıya taşınmış, kamunun bu özelleştirmelerle zarara uğratıldığı iddia edilmişti. Yapılan yargılamalar sonunda en üst yargı organı olarak Danıştay, Eti Alüminyum, Kuşadası ve Çeşme Limanları, Seka Balıkesir Fabrikası ile TÜPRAŞ’ın yüzde 14.76’lık hissesinin kamuya iade edilmesine karar vermişti. Bu kararlar üzerine Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, sözkonusu işletmeleri ve hisseleri devlete almak için davalar açmıştı.
YARGI BY-PASS EDİLDİ
Ancak Özelleştirme İdaresi’nin bu şirketleri ve hisselerini geri almak için açtığı davalar sürerken Hükümet, bu şirketlerin iadesini öngören yargı kararlarını by-pass edecek bir yasa değişikliğine gitti. 6300 Sayılı Torba Yasa’nın 10. Maddesi “….Özelleştirme uygulamaları sonucunda kuruluşların nihai devir sözleşmelerinin imzalanarak devir ve teslim işlemlerinin tamamlanmasından sonra özelleştirme işlemlerinin bütün sonuçlarıyla birlikte tamamlanmış bulunması, söz konusu kuruluşları devralanlar tarafından üretim, yatırım, modernizasyon, istihdam ve bunlara bağlı her türlü hukuki, ticari ve mali tasarruflarda bulunulması nedeniyle oluşacak fiili imkansızlık karşısında geri dönülemeyecek bir yapının ortaya çıkması halinde yargı kararlarının uygulanmasına yönelik olarak, Bakanlar Kurulu tesis edilecek iş ve işlemler konusunda karar almaya yetkilidir” diyordu. İşte Bakanlar Kurulu, bu yasa değişikliğine istinaden 11 Haziran 2012 tarihinde bu 5 özelleştirmeyi ilgilendiren bir karar aldı. Ve bu karar 12 Haziran tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Ancak Bakanlar Kurulu’nun bu beş özelleştirme işlemine ilişkin aldığı kararın dayanağı olan 6300 Sayılı yasanın ilgili maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından 3 Ekim’de Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildi. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararından sonra Danıştay 13. Dairesi, hem Metalürji Mühendisleri Odası’nın hem de Kuşadası Limanı’na teklif veren LİMAŞ A.Ş’nin ortaklarından olan Avukat Nilgün Öğünçlü’nün itirazı üzerine Bakanlar Kurulu’nun 11 Haziran 2012 tarihli bu kararını iptal etti. Daire, iptal gerekçesinde Anayasa Mahkemesi’nin bu iptaliyle Bakanlar Kurulu kararının yasal dayanaktan yoksun kaldığına; dolayısıyla da ‘hukuksuz’ olduğuna dikkat çekti.
Kamu zarara uğramasın
ÖZELLEŞTİRME İdaresi Başkanlığı (ÖİB) yetkilileri, 1994-2003 arasında yapılan 18 özelleştirmenin, devirden çok sonra mahkemelerce iptal edildiğini ancak dönemin hükümetlerinin bu kararların fiilen uygulanması mümkün olmadığı için, kamuyu daha fazla zarara uğratmamak adına mahkeme kararlarını uygulamadıklarını söylediler. ÖİB olarak yargı kararları üzerine bu 5 özelleştirmenin, devlete geri dönmesi için davalar açtıklarını anımsatan üst düzey bir bürokrat, “TÜPRAŞ’ın yüzde 14.76’lık hissesinin satışı için hem mahkeme hem de Yargıtay; hisseleri mevcut kurallara uygun alan üçüncü kişilerin bu işlemde kusuru olmadığından, hisselerin iadesinin mümkün olmadığına hükmetti. Bir yanda Yargıtay bir yanda Danıştay kararı. Biri geri alın diyor; diğeri alamazsın” dedi.