Ev alırken nelere dikkat edilmeli!
Ekim ayının ilk pazartesi sünü Dünya Konut Günü olarak anılıyor. Akla gelen ilk soru ise doğru bir konut nasıl olmalı? İşin uzmanı iki isme, nelere dikkat etmemiz gerektiğini sorduk...
Ekim ayının ilk pazartesi sünü Dünya Konut Günü olarak anılıyor. Akla gelen ilk soru ise doğru bir konut nasıl olmalı?.. Buradan yola çıkarak işin uzmanı iki isme, ailemiz için bir ev seçerken ve bir evi satarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini sorduk.
Türk insanı için ev sahibi olmak hayatın önceliklerinden biridir. İstatistiklerde Türkiye'de ev sahibi olmanın ne kadar önemsendiğini ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülke genelinde toplam hane halkı sayısı 15 milyonu aşarken, 10.3 milyon ev sahibi, 3.6 milyon da kiracı bulunuyor. Hal böyle olunca da insanların bir yuva, koza olarak gördükleri evleri, yani konutlar günlük yaşamın merkezinde yerini alıyor. "Aslan yattığı yerden belli olur" sözü de ev sahibi olmanın büyük önem taşıdığı ülkemizde, ev seçiminin önemini bir kez daha vurguluyor.
Peki bu kadar çok önem verilen bir konuda, ailecek ya da tek başımıza yaşayacağımız bir konutu seçerken ve gerektiğinde satarken nelere dikkat ediyoruz, etmeliyiz?
Yatırımlık konutlar
Bu noktada nelere dikkat edilmesi gerektiğini değerlendiren Mimarlar Workshop Kurucusu Yüksek Mimar Mehpare Evrenol, yaşamak için konut alacakların 15-20 yıllık projeksiyonu göz önüne alarak, genişleyen ya da küçülen aile tipine göre karar vermeleri gerektiğinin söylüyor. Evrenol, alınan konutların yatırımcıların 15-20 yıl sonraki yaşantılarına fonksiyon olarak hizmet edebilmesinin çok önemli olduğunu vurguluyor, Yatırım yapmak isteyenlerin küçük konutları tercih etmesi gerektiğini belirten Evrenol, günümüzde markalı konut üreticilerinin projelerinde 1 + 1 dairelere çok daha fazla yer vermeye başladığını söylüyor. Türk insanının her şeyden önce yöresine, geleneğine, göreneğine uygun yaşantıyı tercih ettiğinin altını çizen Evrenol, bu yüzden her kentte kendi kültürel ve sosyo ekonomik yapısına uygun yaşam alanlarına sahip binalar yapılması gerektiğini de vurguluyor. Konut planının alışkın olunan gündelik eylemlere uygun yaşantıyı doğru biçimleyecek özelliklere sahip olması gerektiğini belirten Evrenol bir konutta bulunması gereken unsurları şöyle sıralıyor: "Konutun iyi tanımlanmış bir girişi, yeterli ölçüde bir salonu, minimumda oda fonksiyonları yerine getirilmiş olmalı. Misafir ağırlamayı önemsediğimizden antre, mutfak, salon gibi iç mekanlar hem metrekare olarak, hem de konum olarak çok önemli. Avrupa ya da Amerika'daki geniş yatak odalı, geniş banyolu konutlar yerine daha misafir ağırlamaya önem verilen salonlar ve mutfaklar bizim toplumumuzun tercihi oluyor. Bu mekanları konutun kalbi olarak görüp tasarlamak gerekiyor. Türk ailesi küçülmesine rağmen hâlâ sofalı yaşam biçiminin tercih ediyor. Toplanıp yemek yiyoruz, sohbet ediyoruz.
Odalarımız sofalara açılıyor. Sofada ortak yaşamalıyız. Güzel bir antremiz olmalı. Misafir karşılamalıyız, misafir yolcu etmeliyiz. Aile konseptini güçlendirecek fiziki planlar yapmalıyız. Projelerimizde daha çok sosyoloji ve psikolojiyi ortaya çıkarabiliyorsak o proje insan yaşamını daha iyi destekliyor".
Tercihler değişiyor
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, şehir hayatıyla birlikte insanların konut tercihlerinin de değiştiğini söylüyor. Türk insanının geleneksel ve kültürel yapısına uygun, geniş, balkonlu 3+1, 4+1 büyüklükteki dairelerin yerini daha pratik dairelerin aldığına işaret eden Erilkun, "Kişinin veya çekirdek aile yapısının minimal kullanımına uygun tasarlanmış 1 + 1 ve 2+1 daireler büyük dairelerin yerini almaya başladı. Yeni yapılarda da en çok bu dairelere ağırlık veriliyor" diyor. Ayrıca küçük dairelerin daha kolay satılan ve kiralanan daireler olduğuna da işeret eden Erilkun, son dönemde özellikle ekonomik özgürlüğünü kazanmış, çalışan kadınların da ilk tercihinin küçük konutlar olduğunu vurguluyor: "1 + 1 daireler gerek kullanımı, gerekse bakımı açısından kolaylık sağlıyor. Bu tipte daireler güvenlik, otopark, yeşil alan gibi sosyal donatılarının yanı sıra tüm ihtiyaçlara cevap veren alışveriş üniteleriyle de ilk tercih nedeni oluyor. Bu tercihin diğer nedenleri ise ısınma başta olmak üzere genel giderlerden tasarruf edilmesi. Alan küçüldüğü için yönetim tarafından belirlenen aidatlar bu dairelerde minimuma iniyor ve alıcı ile kiracıya daha cazip geliyor. Satın alan kişiler ise bu avantajlardan ötürü dairelerini rahat bir şekilde kiraya verebildikleri için son 10 yılda gerçekleştirilen projelerin tamamında 1+1 ve stüdyo dairelerin ağırlıkta olduğu görülüyor." Özellikle büyük kentlerde aileden ayrı, yalnız yaşama biçiminin yaygınlaşmasının da bu eğilimi desteklediğine dik74 kat çekiliyor. Daha küçük metrekareli olmalarına karşın kolay satılmaları ve kolay kiralanmaları ile dikkat çeken bu daire tipleri hem konut üreticileri tarafından hem de yatırımcılar tarafından tercih ediliyor. Daha hızlı ve yatırımına göre daha iyi rakamlarla kiralanabiliyorlar.
Stüdyo tipi daireler sadece İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde değil Eskişehir, Trabzon gibi üniversite kentlerinde de son yıllarda yaygınlaştığı gözleniyor, Bu kentlerde öğrencilere iyi rakamlarla kiralanabildikleri için yatarımcılar tarafından da tercih ediliyorlar.
Peki ya satarken nelere dikkat etmek gerekir?
Bir konutun alınmasında ya da kiralanmasında konumunun ve dekorasyon detaylarının yanı sıra ulaşımının kolaylığının da önem taşıdığına işaret eden Erilkun, merkezi lokasyonlardaki ya da ulaşımı kolay bölgelerdeki evlerin daha kolay satılıp kiralandığını söylüyor. Konut satarken, özellikle sahibinden yapılan satışlarda kimi zaman zorluklar yaşanabildiğe işaret eden Erilkun konut satarken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor: "Konut satışı yaparken, özellikle sahibinden yapılan satışlarda daire sahipleri bazen art niyetli şahıslar tarafından 'elden ödeme yapacağız, paranın kalanını sonra ödeyeceğiz gibi' söylemlerle kandırılabiliyor. Bunun için ödemenizi mutlaka banka kanalıyla alın.
Ayrıca tapu işlemlerini daha hızlı yapabilmek ve evinizi değerinde satabilmek için mutlaka bir gayrimenkul danışmanından yardım alın. Kış dönemleri ve yazın ortası gibi dönemler satışların durgun, fiyatların düşük olduğu dönemlerdir. O dönemlerin dışında evinizi satışa çıkarmanızı tavsiye ederim." Küçük metrekareli daireler, büyüklerine oranla daha kolay satılabiliyor ya da kiraya verilebiliyor. Gayrimenkul yatırımı yaparken bu tür daireleri seçmek de sonrasında kolay satılmaları bakımından öneriliyor.
KONUT SEÇİMİMDE NELER TERCİH EDİLİYOR?
• Konutlarda fonksiyonalite artık bir lüks değil, ihtiyaç olarak görülüyor.
• Yüksek standartlarda yalıtım, ısı ve neme karşı yalıtım, ses yalıtımı aranıyor.
• Fonksiyonel tasarımlar isteniyor, • Estetik, fonksiyonel ve dayanıklı malzemeler kullanılıyor, • Geniş kullanımlı sosyal aktivite alanları, ama işletme giderleri minimum da olan projeler tercih ediliyor.
• Yeni projelerde yüksek güvenlik hizmeti, yine işletme giderlerinin minimumda olabilmesi için dijital güvenlik sistemleri kullanılıyor, • Görsel anlamda estetik ve dinlendirici rekreasyon alanları tercih ediliyor, • Lüks konut talebi yüksek katlı residence projelerinee doğru kayıyor, • Depreme karşı güvenli statik olarak güçlü malzemelerin kullanıldığı projeler tercih ediliyor.
• Konutun güvenlikli bir sitede olması, okulu, alışveriş merkezi, sosyal tesisleri ile artık sadece oturulacak bir ev değil bir yaşam alanında olması isteniyor.
SOSYAL FONKSİYONLAR KENTLİ YAPIYOR
Mimar Mehpare Evrenol mimarinin iyi bir evle değil, iyi bir yaşam çevresiyle olacağına işaret ediyor: "Kentli olmak çalışıp, yiyip içip uyumak değil. Bunlarla birlikte özellikle komşuluğun da içinde olduğu bütün diğer sosyal fonksiyonlar bizi kentli insan yapıyor.
Eğer bunu gözden kaçırarak sadece binalar yapmaya başlarsak, sıra sıra binaların ve pencerelerin bir yerinde kaybolmuş insan güruhuna döneriz". Sosyalleşmeyi seven, insan ilişkilerini önemseyen, açık alanlarda vakit geçirmeyi seven bir toplum olduğumuza dikkat çeken Evrenol, özellikle çocukların özgürce hareket edebildiği açık alanlara sahip konut yerleşimlerinin tercih edildiğini de vurguluyor.
Levent Gökmen/Evim
Türk insanı için ev sahibi olmak hayatın önceliklerinden biridir. İstatistiklerde Türkiye'de ev sahibi olmanın ne kadar önemsendiğini ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülke genelinde toplam hane halkı sayısı 15 milyonu aşarken, 10.3 milyon ev sahibi, 3.6 milyon da kiracı bulunuyor. Hal böyle olunca da insanların bir yuva, koza olarak gördükleri evleri, yani konutlar günlük yaşamın merkezinde yerini alıyor. "Aslan yattığı yerden belli olur" sözü de ev sahibi olmanın büyük önem taşıdığı ülkemizde, ev seçiminin önemini bir kez daha vurguluyor.
Peki bu kadar çok önem verilen bir konuda, ailecek ya da tek başımıza yaşayacağımız bir konutu seçerken ve gerektiğinde satarken nelere dikkat ediyoruz, etmeliyiz?
Yatırımlık konutlar
Bu noktada nelere dikkat edilmesi gerektiğini değerlendiren Mimarlar Workshop Kurucusu Yüksek Mimar Mehpare Evrenol, yaşamak için konut alacakların 15-20 yıllık projeksiyonu göz önüne alarak, genişleyen ya da küçülen aile tipine göre karar vermeleri gerektiğinin söylüyor. Evrenol, alınan konutların yatırımcıların 15-20 yıl sonraki yaşantılarına fonksiyon olarak hizmet edebilmesinin çok önemli olduğunu vurguluyor, Yatırım yapmak isteyenlerin küçük konutları tercih etmesi gerektiğini belirten Evrenol, günümüzde markalı konut üreticilerinin projelerinde 1 + 1 dairelere çok daha fazla yer vermeye başladığını söylüyor. Türk insanının her şeyden önce yöresine, geleneğine, göreneğine uygun yaşantıyı tercih ettiğinin altını çizen Evrenol, bu yüzden her kentte kendi kültürel ve sosyo ekonomik yapısına uygun yaşam alanlarına sahip binalar yapılması gerektiğini de vurguluyor. Konut planının alışkın olunan gündelik eylemlere uygun yaşantıyı doğru biçimleyecek özelliklere sahip olması gerektiğini belirten Evrenol bir konutta bulunması gereken unsurları şöyle sıralıyor: "Konutun iyi tanımlanmış bir girişi, yeterli ölçüde bir salonu, minimumda oda fonksiyonları yerine getirilmiş olmalı. Misafir ağırlamayı önemsediğimizden antre, mutfak, salon gibi iç mekanlar hem metrekare olarak, hem de konum olarak çok önemli. Avrupa ya da Amerika'daki geniş yatak odalı, geniş banyolu konutlar yerine daha misafir ağırlamaya önem verilen salonlar ve mutfaklar bizim toplumumuzun tercihi oluyor. Bu mekanları konutun kalbi olarak görüp tasarlamak gerekiyor. Türk ailesi küçülmesine rağmen hâlâ sofalı yaşam biçiminin tercih ediyor. Toplanıp yemek yiyoruz, sohbet ediyoruz.
Odalarımız sofalara açılıyor. Sofada ortak yaşamalıyız. Güzel bir antremiz olmalı. Misafir karşılamalıyız, misafir yolcu etmeliyiz. Aile konseptini güçlendirecek fiziki planlar yapmalıyız. Projelerimizde daha çok sosyoloji ve psikolojiyi ortaya çıkarabiliyorsak o proje insan yaşamını daha iyi destekliyor".
Tercihler değişiyor
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, şehir hayatıyla birlikte insanların konut tercihlerinin de değiştiğini söylüyor. Türk insanının geleneksel ve kültürel yapısına uygun, geniş, balkonlu 3+1, 4+1 büyüklükteki dairelerin yerini daha pratik dairelerin aldığına işaret eden Erilkun, "Kişinin veya çekirdek aile yapısının minimal kullanımına uygun tasarlanmış 1 + 1 ve 2+1 daireler büyük dairelerin yerini almaya başladı. Yeni yapılarda da en çok bu dairelere ağırlık veriliyor" diyor. Ayrıca küçük dairelerin daha kolay satılan ve kiralanan daireler olduğuna da işeret eden Erilkun, son dönemde özellikle ekonomik özgürlüğünü kazanmış, çalışan kadınların da ilk tercihinin küçük konutlar olduğunu vurguluyor: "1 + 1 daireler gerek kullanımı, gerekse bakımı açısından kolaylık sağlıyor. Bu tipte daireler güvenlik, otopark, yeşil alan gibi sosyal donatılarının yanı sıra tüm ihtiyaçlara cevap veren alışveriş üniteleriyle de ilk tercih nedeni oluyor. Bu tercihin diğer nedenleri ise ısınma başta olmak üzere genel giderlerden tasarruf edilmesi. Alan küçüldüğü için yönetim tarafından belirlenen aidatlar bu dairelerde minimuma iniyor ve alıcı ile kiracıya daha cazip geliyor. Satın alan kişiler ise bu avantajlardan ötürü dairelerini rahat bir şekilde kiraya verebildikleri için son 10 yılda gerçekleştirilen projelerin tamamında 1+1 ve stüdyo dairelerin ağırlıkta olduğu görülüyor." Özellikle büyük kentlerde aileden ayrı, yalnız yaşama biçiminin yaygınlaşmasının da bu eğilimi desteklediğine dik74 kat çekiliyor. Daha küçük metrekareli olmalarına karşın kolay satılmaları ve kolay kiralanmaları ile dikkat çeken bu daire tipleri hem konut üreticileri tarafından hem de yatırımcılar tarafından tercih ediliyor. Daha hızlı ve yatırımına göre daha iyi rakamlarla kiralanabiliyorlar.
Stüdyo tipi daireler sadece İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde değil Eskişehir, Trabzon gibi üniversite kentlerinde de son yıllarda yaygınlaştığı gözleniyor, Bu kentlerde öğrencilere iyi rakamlarla kiralanabildikleri için yatarımcılar tarafından da tercih ediliyorlar.
Peki ya satarken nelere dikkat etmek gerekir?
Bir konutun alınmasında ya da kiralanmasında konumunun ve dekorasyon detaylarının yanı sıra ulaşımının kolaylığının da önem taşıdığına işaret eden Erilkun, merkezi lokasyonlardaki ya da ulaşımı kolay bölgelerdeki evlerin daha kolay satılıp kiralandığını söylüyor. Konut satarken, özellikle sahibinden yapılan satışlarda kimi zaman zorluklar yaşanabildiğe işaret eden Erilkun konut satarken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor: "Konut satışı yaparken, özellikle sahibinden yapılan satışlarda daire sahipleri bazen art niyetli şahıslar tarafından 'elden ödeme yapacağız, paranın kalanını sonra ödeyeceğiz gibi' söylemlerle kandırılabiliyor. Bunun için ödemenizi mutlaka banka kanalıyla alın.
Ayrıca tapu işlemlerini daha hızlı yapabilmek ve evinizi değerinde satabilmek için mutlaka bir gayrimenkul danışmanından yardım alın. Kış dönemleri ve yazın ortası gibi dönemler satışların durgun, fiyatların düşük olduğu dönemlerdir. O dönemlerin dışında evinizi satışa çıkarmanızı tavsiye ederim." Küçük metrekareli daireler, büyüklerine oranla daha kolay satılabiliyor ya da kiraya verilebiliyor. Gayrimenkul yatırımı yaparken bu tür daireleri seçmek de sonrasında kolay satılmaları bakımından öneriliyor.
KONUT SEÇİMİMDE NELER TERCİH EDİLİYOR?
• Konutlarda fonksiyonalite artık bir lüks değil, ihtiyaç olarak görülüyor.
• Yüksek standartlarda yalıtım, ısı ve neme karşı yalıtım, ses yalıtımı aranıyor.
• Fonksiyonel tasarımlar isteniyor, • Estetik, fonksiyonel ve dayanıklı malzemeler kullanılıyor, • Geniş kullanımlı sosyal aktivite alanları, ama işletme giderleri minimum da olan projeler tercih ediliyor.
• Yeni projelerde yüksek güvenlik hizmeti, yine işletme giderlerinin minimumda olabilmesi için dijital güvenlik sistemleri kullanılıyor, • Görsel anlamda estetik ve dinlendirici rekreasyon alanları tercih ediliyor, • Lüks konut talebi yüksek katlı residence projelerinee doğru kayıyor, • Depreme karşı güvenli statik olarak güçlü malzemelerin kullanıldığı projeler tercih ediliyor.
• Konutun güvenlikli bir sitede olması, okulu, alışveriş merkezi, sosyal tesisleri ile artık sadece oturulacak bir ev değil bir yaşam alanında olması isteniyor.
SOSYAL FONKSİYONLAR KENTLİ YAPIYOR
Mimar Mehpare Evrenol mimarinin iyi bir evle değil, iyi bir yaşam çevresiyle olacağına işaret ediyor: "Kentli olmak çalışıp, yiyip içip uyumak değil. Bunlarla birlikte özellikle komşuluğun da içinde olduğu bütün diğer sosyal fonksiyonlar bizi kentli insan yapıyor.
Eğer bunu gözden kaçırarak sadece binalar yapmaya başlarsak, sıra sıra binaların ve pencerelerin bir yerinde kaybolmuş insan güruhuna döneriz". Sosyalleşmeyi seven, insan ilişkilerini önemseyen, açık alanlarda vakit geçirmeyi seven bir toplum olduğumuza dikkat çeken Evrenol, özellikle çocukların özgürce hareket edebildiği açık alanlara sahip konut yerleşimlerinin tercih edildiğini de vurguluyor.
Levent Gökmen/Evim
