Ev almak için tasarruf etmekten vazgeçen genç, tüketime yöneliyor: Bu durum ekonomiye zarar veriyor!
Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, hem konut piyasası hem de şirketin hayata geçirdiği Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Akbal, gençlerin ev sahibi olma hayallerinin önemine dikkat çekti. İşte ayrıntılar...
Ekonomimcom köşe yazarı Didem Eryar Ünlü, bugünkü köşesinde Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal'ın konut sektörü ile ilgili açıklamalarına yer verdi. Bugün inşaat, gayrimenkul, konaklama, sigorta, otomotiv ve finans alanlarında faaliyette bulunan Fuzul Holding, şimdi de Fuzul Topraktan ile yeni bir dönemi başlatıyor. Faruk Akbal bu dönemi, “paylaşım ekonomisi versiyon 2” şeklinde ifade ediyor.
FUZUL TOPRAKTAN NASIL İŞLİYOR?
Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, bu modelin temelinde toplum mühendisliğinin olduğuna, yani toplumu dinlemek ve toplumu doğru analiz etmenin bulunduğuna dikkat çekti.
Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi’ni hayata geçiren Fuzul Topraktan; plan ve projesi belli, imarlı konut arazilerinde uygun bütçelerle topraktan yatırım yapılmasına imkan sunuyor. İlk aşamada kişilerin arsa yatırımları değer kazanırken, ikinci aşamada ise kişiler arsa paylarına düşen inşaat maliyetini karşılıyor ve arsada inşa edilecek konut projesinde uygun bütçelerle ev sahibi oluyor.
Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi; topraktan arsa yatırımı ile bütçe avantajı sunarken, aşamalandırılmış sistemle ulaşılabilir fiyatlarla konut sahibi olunabiliyor. Başakşehir, Pendik ve Ispartakule projelerinin ardından şimdi de Yeni Arnavutköy projesini hayata geçirmek için hazırlanan şirket, ilk etabı 500 konuttan oluşacak projenin arsa payını satışa çıkaracak.
DÜŞÜK-ORTA GELİRLİLER İÇİN KONUT ÜRETİMİ YETERSİZ
Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, konu ile ilgili yaptığı açıklamasında faizlerin artması ve krediye erişimin zorlaşmasının yanı sıra arsa ve inşaat maliyetlerinin de yükselmesiyle birlikte konuta erişimin orta ve dar gelirli vatandaş için neredeyse imkansız bir duruma geldiğini aktardı.
Akbal, "Geçtiğimiz sene paylaşım ekonomisinde Versiyon 2’ye başladık. Fuzul’un çeşitli alanlarda yatırımları mevcut. Eş zamanlı yürüyen dört farklı şantiyemiz bulunuyor. Binden fazla konut üretiyoruz. Bugün sadece zenginler markalı konut alabiliyor. Oysa talebin yüzde 70’i orta grupta yoğunlaşıyor. Dolayısıyla birbirini karşılamayan bir arz-konut talebi görülüyor" dedi ve küks konutta üretim fazlayken, düşük-orta gelire hitap eden üretimin çok düşük olduğunu söyledi.
Akbal, temel barınma ihtiyacına yönelik üretilen konut sayısında ciddi bir açık olduğunun altını çizdi ve "Arsa maliyetlerinin geldiği nokta, sizi daha fazla katma değer üretmeye yönlendiriyor. O katma değer de lüks anlamı taşıyor. Lüksü alacak da büyük bir kitle mevcut. Orada bir kriz yok. Çünkü sermayenin dağılımındaki eşitsizlik, zengini daha çok zengin etti. Bu nedenle bu geribildirim bizi şuna itti: Biz eğer gerçekten olmayan bir şey yapmak istiyorsak, ki bizim kodlarımızda farklı düşünmek ve toplumun ihtiyaçlarını doğru tespit ederek onun önceliklerine göre üretmek yer alıyor, o zaman biz orta ve düşük gelir grubuna inmeliyiz" açıklamasında bulundu.
Akbal, Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemini bu şekilde hayata geçirdiklerini belirtti.
GENÇLERİN KONUT HAYALİNDEN VAZGEÇMESİ EKONOMİYE BÜYÜK ZARAR
“Anadolu’da bir vatandaş ev sahibi olmak için ne yapar? Önce toprağını alır” diye konuşan Faruk Akbal, konuya sadece barınma olarak bakmadıklarını, barınmanın sadece ekonomik değil, kültürel ve sosyal bir mesele olduğunu dile getirdi.
"Sosyal bir mesele de, kamunun topluma karşı en büyük yükümlülüklerinden biridir. Gençlere bakıyoruz. Bugün her iki anlamda da “evlenemiyorlar”. Çünkü her şeyden önce ev alabileceklerine inanmıyorlar. Bunu hayal bile edemeyince, buna yönelik tasarrufa gitmiyorlar. Bu milli tasarrufu yok eden bir durum" ifadelerini kullanan Akbal, konut aşmak için tasarruf etmekten vazgeçen bir gencin tüketime yöneldiğine dikkat çekti.
Akbal, "Gençlerin konut sahibi olma hayalinden uzaklaşması, ekonomiye vereceğimiz en büyük zararlardan biri. Oysa, bu süreci bileşenlerine ayırdığınızda, yönetmesi oldukça kolaylaşıyor" şeklinde konuştu.
Ticaret Bakanlığı'ndan yetki belgesiz emlak işletmelerine 29,2 milyon TL ceza!