Ev sahibi ve kira anlaşmazlıklarında son durum ne? İstanbul’da kira anlaşmazlığı yüzde 80 davaya dönüşüyor!
Fahiş ev kiraları ve kiracının çıktığında bütçesine göre konut bulamama kaygısı büyük kentlerde kira anlaşmazlığını davaya dönüştürüyor. Hukukçular, arabuluculuk sistemiyle Anadolu’da kira dosyalarında uzlaşının yüzde 60’larda olduğunu, ancak büyük şehirde yüzde 20’ler seviyesinde olduğunu belirtti.
Konut fiyatlarının arz yetersizliği ve enflasyon sebebiyle gösterdiği hızlı artış, kira bedellerinin de hızla tırmanmasını sağladı. Son 3 senede kira artışları 2’ye 3’e katlanırken, 2-3 bin TL olan kira bedelleri de 10-12 bin TL'ye, 5 bin TL'lik kiralık evler 15-20 bin TL'ye 20 bin TL olanlar da 45-50 bin TL'lere kadar yükseldi.
Fahiş kira artışlarının kiracının ödeme gücünü zorlaması, ev sahiplerinin de enflasyonla güncel rayice göre bedel talep etmesi, tarafları mahkemelerde karşı karşıya getirdi. Konut sahibi kiracı anlaşmazlıklarıyla Sulh Ceza Mahkemelerinin, tahliye davalarıyla kilitlenmesi ve mahkeme için bir yıl sonraya gün verilmeye başlanması, arabuluculuk sisteminin hayata geçirilmesini sağladı.
Dünya Gazetesi'nden Hamide Hangül'ün haberine göre; bu şekilde 1 Eylül 2023'ten tibaren açılacak kira davalarında, önce arabulucuya başvuru koşulu getirildi. Bu sistemle hedef; kira dosyalarının kısa sürede uzlaşıyla çözüme kavuşturulması, mağduriyetlerin giderilmesi ve mahkemelerde dava yükünün hafifletilmesiydi. Uzmanlara göre, sistem, ülke genelinde yaklaşık yüzde 50 oranında istenilen sonuca ulaşabildi fakat büyük kentler ayrı tutulduğunda tablo biraz daha farklılaşıyor.
Gayrimenkul Hukuku Derneği (GHD) Kurucu Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, kira davalarındaki son durumla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’de geçtiğimiz senenin Eylül ayında başlayan kirada arabuluculuğun, mevcut sisteme belli bir katkı sunduğunu, başarı oranının toplama bakıldığında yaklaşık yüzde 50 olduğundan bahsedildiğinin altını çizdi. Fakat bu katkıyı bölgesel olarak ayırmanın daha doğru olduğunu da dile getirdi.
"Özellikle büyük şehirlerdeki uzlaşma oranları bahsedilen kadar çok değil. Çünkü Adana, Trabzon, Şanlıurfa, Van, Kırşehir gibi Anadolu kentlerinde yapılan bir arabuluculuk talebi ve sonucunun, her iki dosyadan birinde insanların, o bölgelerdeki genel yaklaşımla da alakalı davalık olmak istememesi nedeniyle çözümlendiğini görüyoruz" diye konuşan Ali Güvenç Kiraz, fakat büyükşehirlerde, kiracı lehine daha uygun şartlarda bir kiralık ev bulamıyorsa, kira bedeli için yaptığı görüşmelerden de bir sonuç alamıyorsa, uzlaşabildiği bir nokta da göremiyorsa, genelde uzlaşmanın çıkmadığının görüldüğüne dikkat çekti.
Kiraz, büyük şehirlerde, İstanbul’da başarı oranını her 10 dosyadan 2-3’ü arasında gördüğünü açıkladı.
Büyük şehirler haricinde arabuluculuk başarı oranının yüzde 60- 70 seviyesinde olduğunun altını çizen Ali Güvenç Kiraz, "Fakat toplama bakıldığında yüzde 40-50 ortalamasında görüyorum. Büyük kentlerde arabuluculuk süreçleri, tam istenildiği gibi bir başarı yüzdesi yakalayamadı. Anadolu ve büyük kent ayrımı yaparak bakıldığında, toplamdaki başarı oranı doğru. Fakat, kıvrım olarak büyükşehirlerdeki başarı yüzdesi yüzde 20-30 seviyesinde" ifadelerini kullandı.
Avukat Ali Güvenç Kiraz, İstanbul başta olacak şekilde büyük kentlerde uzlaşı oranının düşük kalma gerekçelerini de açıkladı ve "Fiyatlar, erişilebilirlik noktasından uzak kaldığı için insanların alım gücü biraz geride kaldı. Konut kredilerine baktığımızda da faiz oranları çok yüksek. Bu ortamda dese ki ‘ben kiracılıktan kurtulayım, konut sahibi alayım, bu çileden kurtulayım’ konut alma şansı da çok yok gibi" diye konuştu.
Kiracının, yeni konut alamayacağını, konut sorununun sürdüğünü, ev fiyatlarının yüksek olduğunu, çıktığı zaman daha yüksek bedelle çıkacağını bildiğinin altını çizen Kiraz, "Bu da büyük kentlerde kiracıların neden konutlarını terk etmek istemediklerini ve uzlaşma noktasına neden yaklaşmadıklarını anlatıyor aslında. Bu nedenle de ne kira tespit davasında, ne de kira tahliye davalarında uzlaşmayı, özellikle büyük kentlerde tercih etmiyor" dedi.
Kiraz, kira bedellerine yüzde 25 zam sınırının ikinci yıl da sürmesinin tahliye davalarını artırdığına vurgu yaptı ve "Enflasyon yükselirken mülk sahibinin ikinci yılda da yüzde 25’e bağlı kalma zorunluluğuyla, bu sefer mal sahibi mağdur duruma geldi. Dolayısıyla da mülk sahipleri için hem bağlayıcı oldu, hem de tahliyeyi zorlaştırdı. O sebeple tahliye davalarında bir azalma, hiçbir yavaşlama bulunmuyor. Aynı hızla devam ediyor. Tahliye davaları, geçtiğimiz sene bu zamanlarda 150 bin civarındaydı" bilgilerini verdi.
Kakıcı Şimşek Hukuk Bürosu kurucu ortak Avukat Elvan Kakıcı Şimşek de konuya ilişkin açıklamalar yaptı.
Şimşek, söz konusu değerlendirmesinde "Kira tahliye davaları hala artarak sürüyor. Arabuluculuk, tahliye davalarının sayısını azalttı. Yüksek oranda arabuluculukta anlaşılamıyor ve yine tahliye davası açılıyor. Arabuluculuk ne yazık ki şu aşamada yalnızca yargılama sürecini uzatıyor. Zaten arabuluculuğa başvuran taraflar uygun bir zeminde anlaşamamaları sebebiyle başvuruda bulunuyorlar. Bu nedenle ile arabuluculuk da bir değişiklik olmuyor" ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Naci Görür yine uyardı! Tayvan'da yaşanan deprem ve sonra bizlere ibret olsun!
1934 yılında Yıldız Sarayı için son hazırlıklar yapılmış!
Milli Emlak satış: 4 ildeki 44 adet arsa ve arazi yüzde 20 indirimle satılıyor!