Faizler düştü, 'stok' azalıyor, alım için uygun dönem!
Mimar-Ekonomist ve Tüm Mühendisler ve Mimarlar Birliği Platformu Başkanı Remzi Kozal, emlak alımı için en uygun zaman olduğunu dile getirdi
Küresel krizle birlikte azalan emlak talebinde halen iyileşmeden söz edilemeyeceğini söyleyen Mimar-Ekonomist ve Tüm Mühendisler ve Mimarlar Birliği Platformu Başkanı Remzi Kozal, "Bazı bölgelerde arz fazlası vardı. Son 2 yıldır inşaat yapımı hız kesti. 2000 yılı öncesi konutlara talep nispeten az. Faizler de düştü. Fakat bence krizden çıkış ve muhtemel IMF anlaşması ile talep artacak ve canlılık başlayacak" dedi.
Yatırımcı da ihtiyaç sahibi de krizde gayrimenkul talebini ertelerken belli bölgelerde arz fazlası oluştu. Bu nedenle emlak fiyatlarında düşüş kaçınılmaz oldu. Yeni konut üretenlerin sayısı da azaldı. Büyük inşaat firmaları ise geçen yıl açıklamayı planladıkları projeleri ileri tarihe erteledi. Bu yüzden talepte canlanma bekleniyor. Mimar-Ekonomist ve Tüm Mühendisler ve Mimarlar Birliği Platformu Başkanı Remzi Kozal, gayrimenkul piyasalarında başlayacak canlanmanın, satılık konut sayısı azaldıkça kredi maliyetleri de düştüğü için fiyatları yükselteceğini düşünüyor.
Canlanma ile fiyatlar artar
Kredi kullanarak konut almayı planlayanları uyaran Remzi Kozal, "Konut fiyatlarında artış olacağı için kredi faizlerinin düşmesi avantajı ortadan kalkabilir. Hatta maliyet daha fazlaya gelebilir. Devam eden yeni proje sayısı yetersiz. Ben talepte canlanma bekliyorum. Canlanmayla birlikte fiyatların yükselmesi sürpriz olmaz" diye konuşuyor. İkinci elde, özellikle 2000 yılı öncesi inşa edilen konutların nispeten daha az talep aldığına işaret eden Remzi Kozal, şunları kaydediyor: "İkinci el konut fiyatlarında fazla artış beklemiyorum. Bankalar genel olarak kredi faizlerini 5 yıllık vadede aylık yüzde l'in altına çekti. Vadeler 240 aya kadar uzatıldı. 10 yıl vadeli konut kredilerinde bile bazı bankalar yüzde l'in altına indi. Merkez Bankası'nın faiz indirimi, bankaların faiz indirimi üzerindeki olumlu etkiyi sürdürüyor. Dolayısıyla faizlerde belli bir süre daha yatay veya yataya yakın bir seyri bekleyebiliriz. Kaldı ki, artık piyasalardaki canlanmayı daha ziyade faiz oranları değil arz talep durumu belirleyecek. Konut fiyatları henüz belirgin bir artış göstermedi. Dolayısıyla, bu dönemde alım cazip. Hem fiyatlar hem kredi faiz ve vadeleri açısından uygun bir dönemdeyiz."
Yabancı yatırımcı talebi
Muhtemel bir IMF anlaşmasının, yerli yatırımcıların ertelediği gayrimenkul yatırımlarını hareketlendireceğini ifade eden Remzi Kozal, "Hem de Türkiye'ye gelecek yabancı sermayenin önemli bir kısmı gayrimenkule yönelecek. Bu durum da, uzun zamandır baskı altında olan emlak piyasası için hareketlenme anlamına gelir. Geleneksel olarak da Türkiye'de gayrimenkul piyasası inişli çıkışlıdır. Hangi yönden bakarsak bakalım, artık çıkışın başlamak üzere olduğunu söyleyebiliriz" ifadelerini kullanıyor. Yeni yılda, özellikle yeni deprem yönetmeliğine göre inşa edilen konutların fazla talep göreceğini ifade eden Remzi Kozal, "Modern anlayışla tasarlanmış, sosyal ve teknik altyapısı yüksek nitelikli siteler içerisinde yer alan konutlar fazla talep almaya devam eder. Sitelere, gerek yatırım ve gerekse oturmak için her geçen yıl talep artıyor" diyor. Kozal, şu noktalara dikkat çekiyor:
Piyasada baskı azalacak
"Yabancılar ve ucuz alıp kâr etmek isteyenler için en iyi dönem... Emlak piyasalarına bakıldığında alım için son derece uygun bir zamana girildi. Türkiye'de emlak yatırımı yapmak isteyen yabancılar ve ucuza alıp iyi bir yatırım için değerlendirmek isteyenler için bu dönem bulunmaz bir fırsat. Kriz nedeniyle baskı altında tutulan emlak piyasası artık yavaş yavaş kıpırdıyor ve yatırımcılara da göz kırpıyor. Nitelikli konutlar, sosyal tesislerle donatılmış siteler ilgi odağı olacağa benziyor."
Küresel krizle birlikte azalan emlak talebinde halen iyileşmeden söz edilemeyeceğini söyleyen Mimar-Ekonomist ve Tüm Mühendisler ve Mimarlar Birliği Platformu Başkanı Remzi Kozal, "Bazı bölgelerde arz fazlası vardı. Son 2 yıldır inşaat yapımı hız kesti. 2000 yılı öncesi konutlara talep nispeten az. Faizler de düştü. Fakat bence krizden çıkış ve muhtemel IMF anlaşması ile talep artacak ve canlılık başlayacak" dedi.
İstanbul kanatlara ve kuzeye yayılmaya devam edecek
İstanbul'da halen belli semtlere ve konut bölgelerine talep olduğuna dikkati çeken Remzi Kozal,"Belirli projeler ve hatta bazı inşaat firmaları piyasaya hareket sağlıyor. Şehrin kuzeye doğru kayması ile birlikte gelecekte kuzeydeki projelere de büyük bir talep patlaması yaşanacak. İstanbul için düşünülen metro, üçüncü köprü, havalimanı ve Marmaray gibi altyapı yatırımları konut talebini doğrudan etkiliyor" dedi. Şehircilik açısından İstanbul'un Marmara kıyılarında konuşlanmasının yanlış olduğunu savunan Mimar-ekonomist Remzi Kozal, şunları kaydetti:
Mantık, 'kuzey diyor
"İstanbul'da ormanların dışında da yeterli arazi stoku var. Kuzey bölgelerde ormanlara bitişik konut bölgeleri olacak. Hatta bu bölgelerde dönüşüm yoluyla yeni projeler de hayata geçecek. Deprem, sel ve su baskınları, ulaşım, yerleşimlerin çağdaşlıktan uzaklığı gibi nedenlerle yeni yatırımların kuzeye kayması daha mantıklı. Yeniden yapılanmaya başlayan İstanbul, kuzeyde oluşan yeni ilçelerle kabuk değiştiriyor. Anadolu yakasında Çekmeköy, Sancaktepe; Avrupa yakasında Arnavutköy, Başakşehir, Sultangazi önemli yerleşim merkezleri konumuna geliyor."
3. köprü nasıl etkiler
Üçüncü köprü ve bunun bağlantı yolları ile birlikte zaten hareketli olan Kurtköy ve Çekmeköy ile birlikte Beykoz, Maslak, Kemerburgaz, Ayazağa, Arnavutköy, Çatalca'yı canlandıracağını söyleyen Remzi Kozal, "Bu hat, İstanbul'un yeni ulaşım aksı haline gelecek. İstanbul'un yeniden yapılanmasının bir yansıması olarak ta yerini alacak. Karadeniz kıyısındaki Karaburun-Yeniköy, Riva bölgeleri İstanbul'un yeni sayfiye bölgeleri olarak çok yakın zamanda önemli çekim merkezleri haline dönüşecek."
Kültür başkentine marka değeri katacak projeler hayata geçmeli!
Kültür başkenti İstanbul'u çekim merkezi yapacak projelerin önemine dikkat çeken Remzi Kozal, "Türkiye, sıradan projelerin ötesinde marka değeri oluşturacak simgesel projelere yönelmeli. Bundan sonra gerek ülkemizin marka değerini, bilinirliğini artıracak ve dolayısıyla da turizmden daha fazla pay almasını, daha fazla yatırım çekmesini, emlak değerini arttırmasını sağlayacak projeleri hayata geçirmeliyiz" diyor.
"Bunun aksini düşünmek, ne kültür başkenti İstanbul'a ve ne de dünya devletlerinin ön saflarında yer almak için yürüyen Türkiye'ye yakışmaz" ifadesini kullanan Remzi Kozal şöyle devam ediyor: "İşi yabancılara ihale ve havale etmeyelim. Dünya çapında başarılara imza atan mimarlarımıza, mühendislerimize ve müteahhitlerimize güvenelim. En önemli projelerden birisi, belki de ilki üçüncü Boğaz köprüsü... Geçmiş asırlarda şehirlerin merkezini belirleyen önemli anıtsal yapılar yer alır ve çoğu zaman şehirlerin simgesi de olan bu yapılar toplumların kültürlerini geleceğe aktarırdı. Saat kuleleri, külliyeler, camiler, çeşmeler, köprüler gibi... Bugün de, ülkemizin marka değerini arttıracak projelere imza atmanın tam zamanı. Türkiye'nin birikimi, vizyonu ve misyonu bunu gerekli kılıyor."
Ali Öztürk/Hürriyet