Faizlerin düşmesi emlak piyasasını hareketlendirecek!
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, faizlerin düşmesiyle piyasanın canlanacağını belirtti. Gelişmekte olan bir ülke olduğumuz için faizlerin mutlaka düşük olması gerektiğini belirten Kurum, bunun büyümemizi de etkilediğini söyledi.
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Kurum, faizlerin düşmesinin piyasayı hareketlendireceğini söyledi. Kurum “Biz Emlak Konut olarak projelerimizde piyasanın altında faiz veriyoruz” dedi.
- Fed’den başlayayım. Bu sene faiz artırımı beklenmiyor. Belki 1 veya 2 tane. Piyasa faizleri de 11’den 9’a düştü ama konut faizlerine yansımadı henüz. Siz ne bekliyorsunuz konut faizleri için?
Yani biz aslında kendi projelerimizde kredi faiz oranlarıyla ilgili piyasanın dışında hareket ediyoruz. Hem kendi kredilendirdiğimiz projeler var hem de yüklenicilerle hâsılat paylaşımı yaptığımız projeler. Biz de kredi oranlarını aşağıya çekmeye çalışıyoruz. Çünkü konut sektörü olarak da bakmamalıyız. Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Gelişmekte olan bir ülke yatırım yapmak zorunda okul yapmak zorunda, hastane yapmak zorunda. İnsanların refah seviyesinin yükseldiğini düşünüyorsanız eğer konutlarını, yaşam alanlarını değiştirmek zorundasınız. Dolayısıyla gelişmekte olan bir ülkenin yapması gerekenler bunlar, bunun için de yatırım yapmak zorundasınız. Hatta gelişmiş ülkeler kategorisine girmek için daha çok büyümeniz gerekiyor, onlardan daha çok, daha hızlı çalışmamız gerekiyor. Dolayısıyla onlar bir yapıyorsa sizin daha fazla yapmanız gerekiyor ki arayı kapatasınız. Şimdi bununla ilgili biz Emlak Konut olarak üstümüze düşeni yapıyoruz. Kredi faiz oranlarını piyasanın altında vermeye çalışıyoruz ki doğru olanın da bu olduğunu düşünüyoruz. Biz tüm Türkiye genelinde de faiz indiriminlerinin devam etmesini bekliyoruz. Ben önümüzdeki aylarda faizin daha da düşeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla inmesi piyasayı ciddi anlamda hareketlendirecektir. Gelişmekte olan bir ülke olduğumuz için gelişimimizi büyümemizi etkileyecektir.
- Faiz indirimine kamu bankaları öncülük etmeli mi?
İşte onu anlatmaya çalıştım öncelikli bir karar değil bu, onun da halka açıklığı var. Denetlendiği kurum var dolayısıyla bu hep yekun alınacak bir karar. Onların tek başına yapabilecekleri bir durum değil, ben onların adına konuşmayayım ama onların söylediği ifadeden anladığım bir şey.
- Merkez Bankası’na çok görev düşüyor o zaman?
Tabii ki. Piyasaya çok olumlu etkisi olacak. Hatta piyasa bunu bekliyor. Fed gelişmekte olan ülkeler için diyor ki ‘faiz artırımı yapabilirim yapmayı düşünüyorum yapsam mı yapmasam mı’ böyle resmen piyasayla oynuyor. Bu sefer bizim tarafımızda yatırım yapacak yatırımcıyı etkiliyor. Diyor ki ‘gelişmekte olan ülkeye gitsem mi gitmesem mi?’ Borsa yaprağın kıpırdamasından bile etkileniyor.
- Yabancı yatırımcı Türkiye’yi nasıl algılıyor?
2015 yılı içerisinde iki seçim yılı olmasına rağmen yabancıya mülk satışıyla birlikte sektör önemli bir şey kazandı. Seçim yılıydı ama farklı bir oyuncu girdi işin içine ve sektör yükselme trendine devam etti. Çarkını çevirdi, bu önemliydi. Gelinen süreçte yabancıya satışı kesinlikle devam ettirmemiz gerekiyor. İstanbul bir metropol diyorsak, globalleşme diyorsak, bir metropol olacaksa İstanbul veya diğer büyükşehirler yabancıyla, yurtdışıyla, yurtdışı sermayeyle iç içe olmak zorundayız.
YABANCI YATIRIMCILARI KORUMALIYIZ
- Tanıtımı mı daha yoğun yapmak zorundayız?
Yani tanıtımları çok iyi değerlendirmeliyiz ve fuarlara çok önem vermeliyiz. En son MIPIM fuarındaydık. Son gün bir fark vardı ama yeterli mi, değil. Ülke tanıtımı açısından da bunları yapmalıyız. Yurtdışından gelen yatırımcıların muhatabının olduğu hem yurtdışında ofislerimiz olmalı hem de burada muhataplarının olduğu insanlar olmalı. Yatırımcılar, emlak sektöründeki belli kişilerin elinde kalmamalı. Bunları doğru yönlendirebilmeliyiz. Yabancı yatırımcıyı hem borsadaki yatırımlarında hem de buradaki kendi elleriyle yaptıkları yatırımlarda korumalıyız.
HAKLAR VERMELİYİZ
- Bununla ilgili düzenlemeleri yeterli buluyor musunuz?
Bununla ilgili yeni düzenlemeler yapılmalı. Daha önce kötü örnekler yaşandı. Yabancı yatırımcıları koruma altına almalıyız. Neticede yurtdışından cari açığa dahi etkisi olacak birçok etkenleri olacak, yeni iş alanları açacak. Yatırımlardan söz ediyorsak eğer bunları korumalıyız. Yabancı yatırımcıya belli ölçülerde mal aldığı zaman belli haklar vermeliyiz. Oturum izni belki yarı vatandaşlık gibi green card gibi bir şey olabilir. Turkuaz kart gibi, belli kolaylıklar vermeliyiz ki gelsinler.
- Peki, yabancıya mülk satışı ihracat sayılmalı mı?
Yabancıya konut satmak da lazım ama belli bir plan çerçevesi içinde yapmak lazım ve yaptığımız koyduğumuz kuralları da 5 sene sonra değiştirmemek üzere yapmamız lazım. Bu sefer yatırımcı da bundan etkileniyor. Nehir geçerken at değiştirmemeliyiz.
KENTSEL DÖNÜŞÜM TEK ELDEN YÖNETİLMELİ
- Kentsel dönüşüm konusunda hızlı başladık ama ivme düştü, yoksa farklı mı bakmalıyız. Bir master plan mı yapmalıyız?
Hızlı başladık sonra hukuki problemler çıktı o problemleri aşmada bazı zorlanmalar yaşandı istenildiği gibi gidilemedi. Bir de bazı kentsel dönüşüm projelerinde başarısızlıklar oldu. Bir yandan da şunu konuşuyoruz bu kadar yıllık geçmişi bütün çerçeveleri birleştirip bir master plan çerçevesinde yapmalıyız, yapmazsak bu tarihi mirasımızı koruma noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Çalışıp o master plana yönelik toplu adımlar atmamız gerekiyor ve çok önemli bence tek elden yönetilmesi gerekiyor. Bu işi tek elden yönetemezsek eğer bu sefer işte ada bazlı ufak alanlarda dönüşüm projeleri yapıyor olacağız. Önümüzde ne kadar kıymetli bir alan burayı bu konutların burada olması gerekiyor mu ihtiyacı nedir istediğimiz değeri yaratabiliriz. Onu yönlendirmek mesele.
KONUT, ALTIN VE DÖVİZDEN DAHA ÇOK KAZANDIRIYOR
Türkiye’deki vatandaşın algısına baktığınızda bizim insanımız çok fazla böyle borsa veya başka yatırım araçlarıyla ilgilenmiyor. Biz kültürümüz gereği hatta atasözü de vardır ahrette iman dünyada mekan gibi. Şimdi zaten herkes şunu düşünür. Çocuğuma bir ev alayım, kızıma da oğluma da hatta mümkünse bir tane kira getiren konutum olsun gibi. Bizim öyle çok dükkan açayım kafası yoktur. İlk ticaretimiz budur her ailenin kendi içinde hem kültürümüz gereği de konut yatırımını bizim halkımız sever. Ama bunu tabii herkesin ulaşabileceği statüye getirirsek eğer bu konut sertifikasıdır, konut satışıdır illa konutu siz şey olarak düşünmeyin. Konut fiyatları geçmişe baktık biz inceledik borsadan, altından dövizden daha çok getirir. Bunu enstürmana çevirdiğiniz zaman bu sefer buradaki hacmin büyük bir kısmını çekeriz. Yani yastık altı dediğimiz paraları buraya getirebiliriz. İnsanlar şu gün birikim olarak da atıyorum 1 metrekare veya yıllık 10 metrekare konut birikimi yapmak istiyor. Bunları toplayacaklar toplayacaklar ileride gelecekler. Bununla ilgili benim 100 metrekare konut sertifikam var bunu işlem görerek satacak ya da gidecek diyecek ki Emlak Konut, TOKİ, Bakanlık ben konut istiyorum.
- Bunun önderliğini yapacak mısınız?
Bu sadece bizimle olacak bir şey değil. Ama çalışıyoruz, hatta TOKİ başkanımızla da bunu görüştük. Bankalarla da görüşüyoruz konut tahvilleri ve sertifikaları gibi farklı yatırım enstrümanları için.
UYDU KENTLER YAPMAYA DEVAM
- Emlak Konut’un yatırımları ve planları nedir önümüzdeki sene?
Bizim Emlak Konut olarak 1953 yılında kurulmuş bir firmayız, ama 2003 bizim için bir milat. 2003 ile birlikte baktığınızda bugün 18 milyar aktif büyüklüğü olan ve borsadaki en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı olarak iş yapmaya çalışıyoruz. 2023 için hedeflerimiz var 250 bin bağımsız bölüme ulaşmayı hedefliyoruz. Biz de hem borsaya derinlik kazandıran hem de kendi içinde ülkesine modern yerleşim alanları üreten kurum haline geldik. Bunu da daha geliştirerek ilerlemeyi düşünüyoruz. Neticede biz kamunun iştirakiyiz ülkenin hedefleri bizim hedeflerimiz dolayısıyla o hedefler doğrultusunda çalışmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki süreçte de hem Türkiye de işlem gören en büyük firmalar arasında yer almaya devam edeceğiz hem de büyük uydu kentler yerleşim alanları yapmaya devam edeceğiz.
- Kamu iştiraki ama özel gibi çalışmaya çalışıyor.
Evet, öyle yapmaya çalışıyoruz devletin bütün birimlerinin de bu mantıkta çalışması gerekiyor.
Star
Haber Milliyet'te şöyle yer aldı;
Merkez’in faiz indiriminin ardından gözler bankalara çevrildi. Konut kredisinde faizlerin yüzde 1’in altına inmesi bekleniyor. Beklenen indirimin hemen gerçekleşmesi halinde konut satışlarında bu yıl rekor kırılacak
Merkez Bankası’nın faiz indiriminin banka kredisi faizlerine de yansıyacağı konuşulurken, konut kredisi faizlerinin de yüzde 1’in altına ineceği beklentisi büyüyor.
İlk olarak Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, çarşamba günü yakın vadede konut kredisi faizlerinin yüzde 1’in altına ineceğini düşündüğünü söylemişti.
Cuma günü de Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, oran vermeseler de Merkez’in faiz indiriminin tüketici kredilerine yansıyacağını dile getirdiler.
Geçmiş yılların konut satış verileri ve kredi faiz oranları incelendiğinde gayrimenkul sektörünün ve vatandaşın yakından takip ettiği konut kredisi faizlerinin yüzde 1’in altına inmesi durumunda Türkiye genelinde konut satış rekorunun kırılması bekleniyor.
Milliyet