24 / 11 / 2024

Gayrimenkul danışmanlık sektörü hızla büyüyecek!

Gayrimenkul danışmanlık sektörü hızla büyüyecek!

Gündemdeki yeni Emlakçılık Yasası'na göre artık arada emlak danışmanları olmadan alım satım işlemi gerçekleşemeyecek..




Türkiye’nin en canlı sektörlerinden birisi olan emlakçılıkk alanında inovasyon görülmemesi son derece şaşırtıcı. Teknoparkta ofis açıp, ilk inovasyonu yapan gayrimenkul danışmanlık şirketi büyük avantaj elde edecek...

 

Para Dergisi yazarlarından Baybars Altuntaş, bu haftaki yazısında gayrimenkul sektöründeki inovasyonu ele aldı. Baybars Altuntaş'ın yazısı şöyle;

 

Gayrimenkul sektöründe inovasyon nerede?

 

GEÇEN hafta çıkmak üzere olan yeni Emlakçılık Yasası gündemdeydi. Yeni yasaya göre artık arada emlak danışmanları (komisyoncuları) olmadan alım satım işlemi gerçekleşemeyecek. Bu da şu demek: Özellikle gayrimenkul danışmanlık sektörü hızla büyüyecek. Bu da müthiş bir rekabeti beraberinde getirecek gibime geliyor. Rekabet ortamında ise inovasyonu ilk yapanın kazanacağı aşikar. Öyleyse, emlak komisyonculuğu sektöründe (daha kibar tanımıyla: gayrimenkul danışmanlığı) ve gayrimenkul yatırım sektöründe nasıl bir inovasyon rekabet ortamını tetikleyebilir?

 

Global teknolojiler sektöründe pek çok “tech” uzantılı ve ağırlıklı olarak mobil teknolojileri içeren yepyeni sektörler doğmuş durumda. Finansal teknolojiler için FinTech, sigorta hizmetlerinde InsurTech, eğitim teknolojilerinde EduTech gibi.

 

İLK KİM YAPACAK?

 

İşte son zamanlarda gayrimenkul sektöründe de PropTech (Property Technologies / Gayri Menkul Teknolojileri) yurtdışında oldukça ilgi gören ve melek yatırımcıların da yatırım yapmak için iştahlı olduğu yepyeni bir sektör. Ve PropTech deyince Türkiye’de bir tek gayrimenkul şirketi veya danışmanlık şirketi dahi bu işe el atmış değil.

 

Bence PropTech konusunu 2018 yılının gündemi haline getirecek olan gayrimenkul danışmanlık şirketi, Türkiye çapındaki bu yoğun rekabet ortamında çok önemli bir avantaj elde edecek.

 

Şimdi yol haritasını vereceğim. Bakalım Turyap mı, Remax mı, Coldwell Bankers mı, ERA mı yoksa Ağaoğlu mu, Taş Yapı mı bu hamleyi yapıp bizlere “Vay be!..” dedirtecek.

 

PropTech konusu, tüm dünyada hızla yayılan Smart City / Akıllı Şehirler konseptiyle el ele giden bir sektör. Artık mobil telefonlarımızdan buzdolabında süt bittiyse hemen haberimiz oluyor ve siparişi en yakın marketten mobil telefonumuz aracılığıyla verebiliyoruz ve eve geldiğimizde sütümüz kapıda hazır. Ya da elektrikli fırınımızı aynı zamanda internete bağlanmak için kullanıyoruz. Ya da mobil telefonumuzdan 500 metre civarında arabanızı park edebileceğiniz yerleri tespit edebiliyoruz.

 

Akıllı şehirlerin gerçekten akıllı olabilmesi de her binanın ve mülkün akıllı teknolojilerle zenginleştirilmiş olmasıyla mümkün.

 

Bu yüzden, artık gayrimenkul projelerinin ve gayrimenkul danışmanlık şirketlerinin teknoparklarda küçük de olsa bir ofis tutup hem kendilerine rekabet avantajı sağlayacak hem yaşam kalitemizi arttıracak hem de para kazanabilecekleri PropTech & Smart Cities konularında start-up projelerine odaklanacak birimler kurmaları gerekiyor. Türkiye çapında açacakları yarışmalarla girişimcilerin bu konulardaki mobil uygulamalarına bir anlamda ufak da olsa bir melek yatırım gerçekleştirip, bu projeleri teknokentlerdeki ofislerini bir anlamda inkübasyon merkezi gibi kullanıp, belki de ileride Silikon Vadisi’nde çıkış yapacak projelerin hayata geçmesine ön ayak olabilirler.

 

SEKTÖRÜN "BABAYİĞİTLERİNİ" BEKLİYORUZ

 

Kısaca özetlediğim bu yol haritasında, aslında belediyelerin de bu gayrimenkul şirketleriyle ortak yatırım fonları oluşturup bu tip akıllı kent ve akıllı bina teknolojileri üretecek, girişimcilere yatırım yapmaları ve desteklemeleri mümkün. Bu tip belediye - özel sektör yatırım fonu işbirliğinin güzel örneklerinden biri Portekiz’in Porto Belediyesi.

 

Burada güzel olan taraf şu: Bu gayrimenkul danışmanlık zincirlerini kuranlar da, gayrimenkul yatırım sektöründe yer alanlar da çok başarılı girişimciler.

 

Destek olacakları bu start-up girişimcilerine paranın yanı sıra ciddi bir know-how, network ve mentorluk ta sağlayacak potansiyele sahipler.

 

Türkiye’de 62 tane teknopark var ve teknoparklarda açılan şirketlerin pek çok vergi avantajı da var. Zaten yapılan melek yatırımların da yüzde 75’i ertesi yılki vergiden düşülebiliyor. Yani, aslında teknoparkta bir ofis tutmanın ötesinde çok ciddi bir yatırım da gerektiren bir konu değil.

 

80 milyon nüfusun içinden hiç mi PropTech projesi çıkmayacak? Bence bayağı bir proje çıkar. Çıkar çıkmasına da, gayrimenkul sektörümüzün ana oyuncuları acaba global ölçekte start-up yatırım ve iş geliştirme vizyonuna ne kadar sahip? Benim bu yazıdan sonra sektördeki ‘babayiğit ’lerin vizyonları konusunda bir fikrimiz olacağını düşünüyorum.

 

 

 


Geri Dön