Gayrimenkul kiralarken nelere dikkat edilmeli?

Ev veya iş yeri kiralamadan önce dikkate almanız ve araştırma yapmanız gereken birçok nokta bulunuyor. Kocaeli Denge Gazetesi yazarı Özge Aykut, bugünkü yazısında gayrimenkul satışında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Günlük hayatta bütün kiracı adayları bir yeri kiralarken, muhatap olduğu kişiden; o yerin tapusunu, tapusu yoksa hangi yetkiyle bu sözleşmeyi imzalayacağını, örneğin vekaletnamesi olup olmadığını sormuyor. Veya sorsa bile, bir şekilde güven ilişkisi ile taraflar aslında kendilerini birçok borca sokabilecek sözleşmeleri bir çırpıda imzalıyor…

Peki kiraya verenin aslında yukarıda belirttiğim gibi,  malik, yetkili temsilci, vekil, paydaş vs. olması zorunlu mudur?

Kanunen, taşınmazı kiraya veren kişinin o yerin maliki olma zorunluluğu yok. Çünkü kanunda tanım olarak “malik” değil “kiralayan” kelimesi kullanılıyor. İçi birçok şekilde doldurulabilir. Yani; bu kiralayanın aslında Almanya’da yaşayan ev sahibinin kardeşi olmasından tutun da, kiralanan evin anahtarını bir şekilde çalıp kendisini ev sahibi olarak tanıtan bir kimse olmasına kadar, birçok ihtimali içine alan bir tanımdan bahsediyoruz…

Bu nedenle fikrime göre, kanundaki  düzenleme birçok riske kapı aralıyor. Bu riskler sonucu taraflara tanınan hukuki imkanlar var evet, Fakat bu kadar mağduriyet ve uğraşıya değer mi?

Kiraya veren malikin kendisi olmasa da, malikle arasında herhangi bir hukuki bağ bulunmalı. Temsil, vekalet gibi… Çünkü burada malik açısından da hak kaybı doğabilir. Mevcut durumda, gazetelerde sürekli dolandırılma haberleri okuyoruz…

Bir gün için o yerin sahibi gibi görünerek, peşinen bir yıllık kira bedelini kiracıdan alıp, kayıplara karışanları herkes duymuştur. Yetki belgesi olan emlakçılarla iş yürütülüyorsa problem zaten yok, emlakçı tüm tapu bilgilerini yer sahibinden alıyor. Ama arada emlakçı da yoksa, taşınmaz kiralayacakların gerekirse “komplo teorileri” üreterek de olsa, sonuna kadar karşısındaki kişinin güvenilirliğini sorgulamaları gerekli…