Gayrimenkul sektörü için 'yeniden başlat' düğmesine basma zamanı geldi!
Türkiye gayrimenkul sektörünün önde gelen buluşma noktası 19. GYODER Gayrimenkul Zirvesi'nde açılış konuşması yapan GYODER Başkanı Neşecan Çekici, “Gayrimenkul endüstrisi olarak yeniden başlat düğmesine basma zamanımız geldi.'' diyerek sektörü değerlendirdi.
25. yılını kutlayan gayrimenkul sektörünün çatı kuruluşu GYODER tarafından bu yıl 19.’su düzenlenen GYODER Gayrimenkul Zirvesi bugün Rixos Tersane İstanbul’da ‘Yeniden Başlat’ ana temasıyla gerçekleştiriliyor.
SEKTÖRÜN GELECEĞİNİ YEDİNDEN İNŞA EDECEĞİZ
GYODER Başkanı Neşecan Çekici, “19. GYODER Gayrimenkul Zirvesi'nde, 25 yıllık birikimimizin ışığında, sektörümüzün geleceğini yeniden şekillendirmek üzere bir araya geliyoruz.
Yeniden başlamaktan korkmadan, bu sefer sıfırdan değil, tecrübelerimizden başlıyoruz. Gayrimenkul endüstrisi olarak yeniden başlat düğmesine basma zamanımız geldi.
Geçmişin tecrübeleriyle, hatalarımızdan dersler çıkararak, değişen dünya koşullarına uyum sağlayarak, geleceği en iyi şekilde inşa etmek için birlikte çalışacağız.
Türkiye ekonomisinin kalbi, gayrimenkul sektörüdür. Biz, geleceğin mimarlarıyız. İşte bu nedenle, kendimizi daima hazır, motive ve en önemlisi “yeni” tutmalıyız. Bu önemli zirvede de gayrimenkul sektöründeki zorluklara yanıtlar arayacağız.'' ifadelerini kullandı.
KONUTTA ARZ VE TALEP ARASINDA UYUMSUZLUK VAR
Eonomist yazar Dr. Mahfi Eğilmez, “2025: Ekonomiye Bakış” başlıklı yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Enflasyonu çözmenin yollarından birisi de büyümeyi düşürmek. Tüm bunlara rağmen talebin canlı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla arz ve talep arasında bir uyumsuzluk var diyebiliriz.”
TÜİK’in son açıkladığı konut verilerine de değinen Dr. Eğilmez, “Konut satışlarında durum kötü değil. Geçen yılın aynı dönemine göre ikinci elde artış, birinci elde düşüş olduğunu gözlemliyoruz. Dolayısıyla satışlar yüksekmiş gibi görünüyor. Ancak fiyatlar reel olarak bir gerileme içinde” dedi.
GYF'LER SEKTÖRÜN KURTULUŞU
Neşecan Çekici, “Derneğimizde gayrimenkulleştirme enstrümanları üzerine SPK ile, diğer STK’larla politika geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin bir gayrimenkul politikasına, ortak akıl çıkarmaya ihtiyacı var” diye konuştu.
Yapı tasarruf sandıklarının Türkiye’de artık harekete geçmesi grektiğini söyleyen Ramadan Kumova ise şunları söyledi: “Yapı tasarruf sandıkları Avrupa’da uygulanan, insanların çalışırken sistemin içerisine girdikleri, biriken paranın zaman içerisinde finansmana dönüştüğü bir sistem.
Bununla ilgili çalışıyoruz. Eğer yapı tasarruf sandıklarını Türkiye’de oluşturup, gayrimenkul sektörü ile birleştirebilirsek, yastık altındaki altının buraya aktarılabileceğine inanıyoruz. Birkaç yıl içinde yapı tasarrfuf sandıkları ile ilgili çalışmamız belli bir noktaya gelecek.” dedi.
Engin Keçeli ise “Bizim eksiğimiz fizibilite ve sermaye. İnsanlar önce fizibilite ve sermaye altyapılarını hazırlayıp projelerini öyle geliştiriyorlar. Proje gayrimenkul yatırım fonları konusunda son derece mutluyuz.
Sektörün kurtuluşu olarak bakıyoruz. Regülasyonun doğru oluşturularak hızla başlanması gerekiyor. Alternatif konut üretmeye ihtiyacımız var” diye konuştu.
Artık geleneksel kredilerden çıkıp yeni alternatiflere yönelmek gerektiğini söyleyen Nuri Şapkacı, “Yaratıcı finansman yöntemleri bu noktada devreye giriyor.
GYF'ler bu konuda çok yardımcı olacaktır. Yatırımcılarla bunu tabana yaymak istiyoruz. Maliyetleri optimize edebilmek ve müşterilerimize en iyisini sunabilmek için de yaratıcı finansman yöntemlerinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Kiraları yarı yarıya düşürecek sistem: Kamu-özel sektör işbirliği ile erişilebilir konut üretilmeli!
|