Gayrimenkul Yatırımları ve Kamu - Özel Sektör İşbirliği Modeli
Kamu - Özel Sektör işbirliği (PPP-Public Private Partnership) modeli, son yıllarda giderek büyüyen bir ilgi ve uygulama alanı bulmaktadır.
Avrupa Birliği Komisyonu PPP modelinin tanımlanması ve uygulanmasına yönelik rehber hazırlanması konusunda çalışmalar yapmaktadır. Avrupa birliği üyesi bazı ülkelerde PPP modeli ile alt yapı yatırımlarının yapıldığını görmekteyiz.
Türkiye'de sosyal devlet ilkesi gereği Anayasal bir yükümlülük olarak alt gelir guruplarına yönelik konut ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir. Ancak Devletin finansman ihtiyacı nedeniyle bu yatırımların yapılması güçleşmektedir. Bu nedenle kamu - özel sektör işbirliği ile değerli araziler üzerinde projeler gerçekleştirerek "arsa satışına yönelik gelir paylaşımı modeliyle" kaynak yaratılmakta ve bu kaynaklar ile alt gelir guruplarına yönelik projeler gerçekleştirilmektedir.
PPP modeline bir örnek olarak Türkiye'de uygulanan arsa satışına yönelik gelir paylaşımı modeli uygulaması ve sonuçlarını incelendiğinde modelin özellikle gelişmekte olan ülkelerin elindeki atıl arazilerin özel sektör ile işbirliği halinde ekonomiye kazandırılması noktasında örnek teşkil edeceği düşünülmektedir. Dünya'da kamu-özel sektör işbirliği uygulamaları giderek artmaktadır. Gerek Avrupa Birliği nezdinde gerekse, ABD'de yasal düzenleme çalışmaları yapılmaktadır. Avrupa Birliğine üye devletlerarasındaki uygulamaları standartlara bağlamak amacıyla çalışmalara devam etmektedir. PPP ile kamunun ihtiyaç duyduğu özel sektör finansman imkânları ve dinamizmi sağlanmakta, özel sektör kuruluşları ise kamunun desteği ile büyük ölçekli karlı yatırımlar yapma imkânı bulmaktadırlar.Ülkemizde PPP uygulamaları olarak birçok yatırım yapılmış, YİD (Yap-İşlet Devret) projeleri başlatılmış, ancak çoğunluğu kamunun maalesef zararı ile sonuçlanmış veya tamamlanamamıştır.
Son beş yıldır sağlanan ekonomik büyümenin ve istihdamın lokomotifi haline gelen gayrimenkul yatırımlarında devamlılığın sağlanması için siyasi ve ekonomik istikrarın sürdürülebilmesi şarttır. Ancak kayıt dışılığın fazla olduğu bu sektörde kurumsallaşmış oyuncuların sayılarının da artması gerekmektedir. GYO (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı) şirketleri kurumsal yapıları, halka açık olmaları nedeniyle sürekli SPK ve İMKB denetiminde olan örnek kuruluşlardır. Özel sektör kaynakları ile sürekli, kaliteli yatırımlar yapılarak spekülasyona mahal verilmeksizin atıl araziler başarıyla ekonomiye kazandırılmalıdır. Dünya'daki özelleşme ve artan kamu-özel sektör işbirliği ile kamunun uzun yıllar boyunca yapamayacağı birçok yatırım konut sektöründe olduğu gibi en verimle şekilde yapılabilir hali gelecektir.