22 / 11 / 2024
fuzul

Gayrimenkulde kadın gücü!

Gayrimenkulde kadın gücü!

Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu tarafından düzenlenen ‘Kadınların İş Hayatında Yaptığı Temel Hatalar’ başlıklı etkinlikte konuşan Minerva Eğitim ve Danışmanlık Kurucu Başkanı Ayşegül Güngör, kadınların iş hayatında yapmamaları gereken hataları nedenleri ile katılımcılara anlattı.




Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu tarafından düzenlenen ‘Kadınların İş Hayatında Yaptığı Temel Hatalar’ başlıklı etkinlik gerçekleşti. Etkinlikte konuşan Minerva Eğitim ve Danışmanlık Kurucu Başkanı Ayşegül Güngör, kadınların iş hayatında yapmamaları gereken hataları nedenleri ile katılımcılara anlattı.

Dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre kadınların akademik olarak erkeklerden yüzde 20 daha başarılı olduğunu söyleyen bunu iş hayatına yansıtamadıklarını anlatan Ayşegül Güngör, bunun nedeninin kadınların başta cesur olmadıkları ve takım oyuncusu haline gelemedikleri için olduğunun altını çizdi.

İş hayatında cesaretli olmanın önemi

Kişinin önce kendini tanıması gerektiğini belirten Güngör, “Öncelikle, ben kimim?, diye sormalıyız. O zaman şimdi soralım, siz hangisisiniz? İş hayatında cesaretli olmanın yanı sıra takım oyuncusu olmak çok önemli. Başkalarının ne söyleyeceğine, ne düşüneceğine dikkat edilmeden karar alınmaması lazım. Ayrıca duygusal zeka, kadınlarda erkeklerden yüzde 30 daha fazla ancak kadınlar bunu da iş hayatında çok az kullanmakta. İş hayatında kadınlar ne istediğini bilmeli ve buna göre müzakere etmeli. İş hayatında genelde yapılan en büyük hatalardan biri karşıdaki ile müzakere etme yerine ikna yoluna gidilmesi. Bu da ya hep verici ya da alıcı olan kadınların yaptığı hatadır. Ayrıca iş ve özel hayat dengesini nasıl kurduğunuz da önemli. Tabii iş hayatında yapılan ve ben bu muyum diye düşünülmesi gereken bir konuda; kişinin söylenmesi zor sözleri dikkatli bir şekilde söylediğine inanması. Oysa beden dili mesajı çok önemli” açıklamasında bulundu.

Çok çalışmak değil, verimli çalışmak önemli

İş hayatında kadınların yaptığı hataları maddeler halinde açıklayan Güngör, ilk hatanın iş hayatının bir oyun olarak görülmediğini anlattı. Güngör araştırmaların kadınların takım çalışmasında başarılı olmadığını gösterdiğini, kadınların işi bir oyun olarak görmemelerinden kaynaklandığını belirtti. Güngör, Kadınların ikinci hatasının sınırları içinde kalarak güvenli bir oyun oynamak istediğini, oysa kadınların bu sınırları aşması gerektiğinin önemini anlattı.

Kuralların, sınırların ve stratejilerin herkes için aynı olduğunu düşünmenin üçüncü hata olduğunu belirten Ayşegül Güngör, “Maalesef herkes için aynı değil. Bunu kabul ederek çalışmak lazım. Kendi kurallarımızı kendimiz koyacak şekilde o noktaya ulaşmalıyız” açıklamasında bulundu. İş hayatında kadının düşmanının yine bir kadın olmasının en büyük hatalardan biri olduğunu söyleyen Güngör, şu ifadeleri kullandı “Bir hatada iş arkadaşlarından öğrenmeyi redetmek. Çünkü bilgimizi paylaşmak istemiyoruz. Bunun nedenide bu bilginin karşı tarafın daha iyi paylaşabileceği ve kendisine ihtiyaç kalmayacağı düşüncesi. Oysa bilgi paylaştıkça çoğalır. Diğer en kötü hatamızda ‘Kırılgan Olmak’. Uluslararası literatürde bu tam olarak kırılgan olarak geçer ama Türkiye’de kırılmak, küsmek anlamına gelir. Çünkü kırılganlığımız sonucunda küsüp, çekip, gidip, uzaklaşıyoruz. Hassas noktalarımızı bularak, bunları kabul etmemiz gerek. Yine en kötü hatalarımızdan biri de, ne istediğimizi bilerek, sessizce, verilene kadar beklemek. Oysa beklememeliyiz, gidip, almamız gerekiyor.” 

İş hayatında sevilmeye ihtiyacımız yok

Ayşegül Güngör, kadınların iş hayatında yaptığı diğer hataları ise şu şekilde anlattı: “Herşeyi ben başaracağım duyugusu da bir hata. Kadın olarak yaptığımız hatalardan biri. Ben de bunu çok yaptım. Aslında bu nasıl yetiştirildiğiniz ile de alakalı. Ne yazık ki diğer bir hata iş hayatında anne gibi davranmak. Ayrıca aynı anda birçok şeyi yapmak da bir hata. Bunu güçlülük olarak görüyoruz ama ruhsal açıdan da zararlı. Tabii ki kadınları karar almadaki yavaşlılığı. Çünkü ince eleyip, sık dokuyoruz. Bir de sevilme ihtiyacı. İş hayatında sevilmeye ihtiyacımız yok. Son olarak en büyük hatalarımızdan biri de, erkek gibi düşünmeye çalışmak. Oysa ben nasıl düşünüyorum önemli…”


Geri Dön