23 / 12 / 2024

Gaziosmanpaşa'da kentsel dönüşüm tartışması!

Gaziosmanpaşa'da kentsel dönüşüm tartışması!

Gaziosmanpaşa'da riskli yapı iddiasıyla belediyenin evlerden aldığı örnek (karot) bazı ev sahipleriyle Belediye Başkanı Usta'yı karşı karşıya getirdi.



Evlerine gönderilen tebligatlara son verilmesine isteyen Gaziosmanpaşa Barınma Hakkı Meclisi, bölgede ilan edilen “Riskli Alan” kararlarının geri alınmasını istiyor. Meclis dönem sözcüsü Canan Can, Gaziosmanpaşa'da yaşanan hak ihlallerinin son bulması için demokratik kamuoyunu harekete geçmesi için çağrıda bulundu.

 

Gaziosmanpaşa da kentsel dönüşüm tartışması!


Gün aşırı raporlar gönderiliyor

Canan Can ilçede yürütülen çalışmaların kentsel dönüşümü amaçlamadığını söyledi. Hürriyet Gazetesi muhabirlerinden Ceren Boztepe'nin haberine göre, Can konuyla ilgili şunları söyledi; "Barınma Hakkı Meclisi’nde bir araya gelen Gazi Osman Paşalılar evlerini, sokaklarını, mahallelerini, parklarını kısacası yaşam alanlarını savunmak kentine ve doğasına sahip çıkmak için elinden geleni yapmaktadır ve yapmaya devam edecektir. 2017 yılı içerisinde “Riskli Alan” ve “Acele Kamulaştırma” kararlarıyla istediği sonucu alamadığını gören Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ve bürokratları, özellikle Yenidoğan ve Yıldıztabya Mahalleleri’inde riskli ve kaçak yapı tehdidiyle vatandaşları korkutma ve sindirme yolunu denemeye başlamıştır. Usta, daha önce de 1543 ve 1544 parsellerindeki komşularımızın evlerine dair 2. kez “Kaçak Yapı” kararları aldırmıştır. Aynı zamanlarda da Yıldıztabya ve Yenidoğan Mahalleleri’nde dava açmış olan ve haklarını korumaya çalışan vatandaşların evlerine “Riskli Yapı” denetimine dair yazılar gün aşırı gönderilmeye başlamıştır."

 

Gaziosmanpaşa da kentsel dönüşüm tartışması!


Gerçeği yansıtıyor

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta da konuya ilişkin açıklamada bulundu. Usta, acele kamulaştırma kararları alındığı yönündeki eleştiriler gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Usta, "Acele kamulaştırma kararı, Bakanlar Kurulu tarafından verilen bir yetkidir. Biz şu ana kadar 4 bin konutun yıkımını yaptık ve sadece bir konut için acele kamulaştırma kararı uyguladık. Bu da 400 gecekondunun olduğu bir mahallede, 399 hak sahibi ile anlaşmışken, süreci tıkayan ve fırsatçılık yaparak eşitliği bozmaya çalışan bir vatandaşımız kaynaklıdır. Bu hak sahibi için proje altı ay gecikti. Bir kişi için 399 vatandaşımızı mağdur etmemek adına yine mahkemenin belirleyeceği miktar üzerinden bedeli belli olmak kaydıyla acele kamulaştırma yapmak zorunda kaldık. Kaldı ki Riskli ilan edilen alan 430 hektarlık bir alandır. Bu alanın tamamını kamulaştıracak ne bir bütçeye nede siyasi bir düşünceye sahip değiliz. Riskli alanları kamulaştırıyorlar iddisının gerçeklikten ne kadar uzak olduğu ve iyi niyet taşımadığı açıkça görülmektedir" açıklamasında bulundu.


Hasan Tahsin Usta 1453-1544 numaralı parsellerdeki iddiaların kamuoyunu yanıltma ve iyi niyetten uzak iddialar olduğunu ifade etti. Usta konuya ilişkin şu sözleri kullandı; 

"Bu parsellerdeki hak sahipleri barınma meclisinin yönlendirmesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza plan ve riskli alan iptal davaları açmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızda belediyemizden bahsi geçen parselin üzerindeki binaların Riskli binalar mı diye görüş sormuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın talebine istinaden ilgili parselde ki hak sahiplerine binalarının kendilerinin karot aldırmak sureti ile binalarının depreme dayanıklı veya dayanıksız raporlarının belediyemize bildirilmesi talep edilmiştir. İlgili parselde ki hak sahipleri binaları ile ilgili raporu belediyemize getirmemişlerdir. Belediyemizde kendilerine 6306 sayılı kanun gereğince resen karot alacağımızı söyledik ki bina sağlam ise koruyalım. Bu işlemin kanuni bir sorumluluk gereği olduğunu amacının vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu önemle belirtmek isteriz. Bir hukuk devletinde vatandaşların haklarını korumakla mükellef kolluk kuvvetlerinin zorla bir vatandaşın evine girmesi mümkün olmadığı gibi bizim de zorla kentsel dönüşüm uygulamamız mümkün değil. Biz tüm çalışmalarımızı, yerinde ve adaletli bir uzlaşma ekseni anlayışıyla devam ettiriyoruz. Hiçbir vatandaşımızı zora sokmadan birebir mutabakat sağlayarak süreci yürütüyoruz."


Geri Dön