Giray Velioğlu: İnşaat sektörünün toparlanması sigortaya yansır

Krizin etkilerini hızla hisseden, buna kaşın en geç toparlanan sektörler arasında olan sigortacılığın, öncelikle otomotiv ve inşaat sektörlerinin krizden çıkmalannın peşi sıra yeniden yükselişe geçeceğini bekliyoruz. Kriz nedeniyle, sanayi kuruluşlarının üretimlerini durdurmaları ve teşebbüslerini kapatmaları sonucu ekonomide yaşanan genel daralma, şirketlerin harcamalarında tasarrufa gitmesini gerektirmiş ve sigorta için aynlan pay düşmüştür. Bu durum da sektördeki fiyat rekabetini arttırmıştır. Krizin fırsata çevrilmesi, sigorta şirketlerinin müşterilerini iyi tanıması ve doğru ürün fiyatlaması ile gerçekleşecektir.

Fiyat rekabeti zorluyor

Fiyat rekabeti, her zaman olduğu gibi 2009 yılında da sektörü en fazla zorlayan konudur. Şirketlerin aktüeryal olarak almaları gereken primden daha düşük fiyatlandırma yapmaları, kural ve hesap dışı tasarruflar nedeniyle sektörde teknik zarar artmaktadır. Ancak aktüeryal anlamda rasyonel fiyatlandırma yapılması ile şirketler teknik zarara uğramayacaklardır.

Doğru fiyatlandırma yapmayan ve finansal yapısı zayıf olan şirketler kriz sonrasında topar-lanamama riski taşımaktadır. Finansal riskleri minimize etme amaçlı ürünler olan 'finansal kayıplar' ve 'kredi' branşlarındaki poliçelerin portföy payının artması beklenmekte ve bu branşlarda yeni ürünler tasarlanarak portföyün çeşitlendirilebileceği düşünülmektedir. Sigorta şirketleri pastayı büyütmeye odaklanmalı, daha fazla kişinin sigortalı olması için atılımcı ve akılcı davranmalıdır.

Fırsatlardan yararlanmak

Sigortalılık oranının ve sigorta bilincinin Avrupa'ya kıyasla düşük olduğu ülkemizde, sektör birçok fırsat banndırmaktadır. Ancak her sektörde olduğu gibi, sigorta sektöründe de ekonomik kriz ortamlannda fırsatlardan yararlanmak zorlaşmaktadır. Şirketler günü kurtarma savaşını kazanmak uğruna kuruluş vizyonundan, orta ve uzun dönemli hedeflerinden sapmak veya onlara aykın stratejiler geliştirmek zorunda kalabilmektedir.

Kriz öncesi, kriz anı ve kriz sonrası, işletmelerin kurumsal hedefleri ve aldıklan her karar çok büyük önem taşımaktadır. Krizde, şirketlerin vizyon geliştirmeleri, hazırlıklı olmaları ve planlar geliştirmeleri gerekmektedir. Ülkemiz gelişmekte olan bir ülke olduğundan, şirketler kriz potansiyelini her zaman göz önünde bulundurmalıdırlar. Ekonomik kriz ortamının en az zararla atlatılması ve olumlu bir fırsata dönüştürülmesi konusunda stratejik planlar geliştirmelidirler. 2010 yılının ilk çeyreğinde, şimdiye kadar alınmış olan ekonomik önlemler sonucunda krizin etkisinin azalması ile sigorta sektöründe de belirgin bir iyileşmenin gerçekleşmesi beklenmektedir.

'Değişen dünya düzeninde nerede yer almalıyız'

Yeni dünya düzeni, sigorta sektöründe yoğun fiyat rekabeti, müşteri taleplerindeki çeşitlilik, fakirleşme ile bağlantılı talep azalması ve mali kazançlarda daralma ile kendini göstermektedir. Bu durumda; hizmetin en yüksek değerini yaratmak için yenilikçi ve aktif bir yaklaşımda olmak, aynı zamanda da kurumsal verimliliği arttırmak gerekmektedir. Böylelikle kârlılığın korunması ve kalıcı olması sağlanacak ve kurumsal değerler yükseltilebilecektir. Şirketler, yeni dünya düzeninde günlük değişebilen hedeflere, ana hedeflerinden ve değerlerinden sapmadan, ayak uydurabilecek esnekliğe sahip olmalıdırlar. Aynı zamanda, şirketlerin bu hedefleri aksiyona dönüştürmeleri gerekmektedir.
Milliyet Sigorta