Güngör Uras: Konut ilanlarını okumak mutluluk veriyor
Milliyet Gazetesi yazarlarından Güngör Uras, bugünkü yazısında "Löküs hayat ‘yan gel de yat!" başlıklı yazı kaleme aldı
Gazetelerdeki satılık konut ilanlarını okumak bana mutluluk veriyor... Nasıl vermesin ki... Bu ilanlar halkımızın yaşam seviyesinin nerelere tırmandığının göstergesi veya aynası.
Bakınız halkımız için inşa edilmiş olan veya inşa edilmekte olan ve de satışa arz edilen konutların özellikleri ilanlarda nasıl sıralanıyor:
- Fitness salonu, snack bar, müstakil bahçeler, 200 metrekare yetişkin, 6 metrekare çocuk havuzu, 24 saat güvenlik hizmeti.
- Her biri bahçeli 40 özel konak. Zen bahçesi, tenis kortu, basketbol sahası, kapalı yüzme havuzu, açık yüzme havuzu, cafe.
- Fitness center, Türk hamamı, buhar odası, sauna, masaj bölümü, 24 saat yemek servisi, güvenlik ve vale hizmeti, 24 saat resepsiyon.
- Binicilik kulübü, Zen Club, gölet, kayıkhane, macera köprüsü, yarı olimpik açık havuz, Skylight'lı kapalı havuz, kapalı spor salonu, tenis kortu, yoga ve pilates salonları, fitness, spa, Türk hamamı, güneşlenme terasları, mini konser alanı, yürüyüş parkuru.
- Her eve 2 dönüm üzüm bağlı bahçe, atlı spor kulübü, 9 delikli golf sahası, açık ve kapalı yüzme havuzu, Fin ve Türk hamamları, 500 kişilik amfi ve sinema, 24 saat güvenlik hizmeti.
Evlerin gideri büyüdü
Bu konutları satın almak kolay mı, güç mü bilemiyorum ama, bu konutlarda yaşamanın güç olabileceğini tahmin ediyorum.
Evlerin işletme gideri büyüdü.
- Arsa kıtlığı nedeniyle bu konutların tamamı şehrin ana yerleşim bölgelerinden uzak. Bu nedenle ulaşım sorunu var. Ulaşım sorunu demek aile üyelerinin konuta gelip giderken kaybedecekleri zaman ve para demektir. Böyle konutları alanların bir babaya, bir anaya bir de çocuklara otomobil almaları ve bir de çocuklar için şoför tutmaları zorunluluğu var.
- Konutların çevresindeki tesislerin bolluğu güzel de, bu tesislerin ve verilecek hizmetlerin yüklü faturası var. Havuzlar kendi kendine temizlenmez, güvenlik hizmetleri bedava verilmez, bahçeler kendi kendine sulanmaz.
Açık anlatımıyla, bu gibi konutlar “Hiç peşinatsız, sabah tapuyu al, akşam taşın 72 ayda taksitle öde” formulü ile satılıyor ama, “işletme” masrafının faturası, taşınılır taşınılmaz işlemeye başlıyor. Ve de bu evlerin “işletme” faturası çok kere, konut taksiti faturasının üzerine çıkabiliyor.
İnsan iyiye çabuk alışıyor
Kim istemez fitness center'li, Zen Club'lu, kapalı ve açık yüzme havuzlu, 2 dönüm bahçeli müstakil evde veya apartman dairesinde oturmayı!
Bu yazıyı okuyanlardan “Sen çağın gerisindesin... Şimdilerde Türk halkı böyle evleri satın alıyor, böyle evlerde yaşıyor” diyenler olacaktır. Belki haklıdırlar. Ama bizim kuşak için (Hatta bir çok zengin Batı ülkesi halkı için) bunlar “hayal bile edilemeyecek bir yaşam standardıdır”.
Miliiyet/Güngör Uras