GYODER'den kamu arazileri dezavantajlı grupların konut edinmesi için kullanılsın önerisi!
GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gürsel Öngören yaptığı açıklamada Türkiye'de arsaların yüzde 60'ının devletin elinde olduğunu belirterek, "Doğal olarak devlet bu elindeki araziyi verimli ve etkin bir şekilde, dezavantajlı grupların konut üretimi için kullanmalı." dedi.
"Birevim'in önderlik ettiği Tasarruf Finans Platformu tarafından düzenlenen Sosyal Finans Zirvesi kapsamında "Konut 2020" başlıklı oturum yapıldı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, oturumda konuşan Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Türkiye'deki düşük gelirli grupların konut edinebilmesi için müteahhitlik sektörü açısından TOKİ dışında bir model bulunmadığını belirtti.
İnşaat sektörünün 2018 ve 2019'da ortalama yüzde 50'ye varan bir arz eksikliği yaşadığını söyleyen Öngören, "Talep düşüklüğü nedeniyle yapı ruhsatı başvurularında yüzde 50'lik düşüş yaşandı. Ancak şu dönemde talep fazla. 2020-2021 yıllarındaki yüksek talep nedeniyle konut fiyatları artabilir." dedi.
Türkiye'de konut üretiminin yüzde 2'sinin bilinen markalar, yüzde 30'unun arsa sahipleri, kalan diğer büyük kısmının da küçük ve orta büyüklükteki inşaat şirketleri tarafından yapıldığını söyleyen Gürsel Öngören, İstanbul'un hem üretimde hem de satışta lider olduğunu söyledi.
Öngören, düşük gelirli kimselerin TOKİ modeli dışında konut alabilmesi için özel sektörün buraya girmesi gerektiğini dile getirdi.
- "Yapı tasarruf sandığı modelini hayata geçirmeliyiz"
Gürsel Öngören, konut üretiminde öncelikli olarak elde bulunan kaynağın doğru kullanılması gerektiğini dile getirerek, "Öncelikle arsa adı verilen kaynağımız sınırlı. Bunu en verimli şekilde kullanmalıyız. Türkiye'de arsaların yüzde 60'ı devletin elinde. Doğal olarak devlet, bu elindeki araziyi verimli ve etkin bir şekilde, dezavantajlı grupların konut üretimi için kullanmalı." dedi.
Dar gelirlilerin konut edinmesi için Almanya önderliğinde kurulan yapı tasarruf sandıklarına da değinen Öngören, şöyle konuştu:
"Almanya önderliğinde çok güzel bir model ortaya konuldu. Almanya'da konut kredilerinin yaklaşık 3'te biri yapı tasarruf sandıkları tarafından sağlanıyor. Bu yüzde 30-35 civarında payın 10 puanı yerel belediyelerce oluşturulan sandıklar. Kalan 20-25 puanlık kısım ise özel sektör kaynaklı. Bu çok etkili bir model. Bizim de aynı şekilde yapı tasarruf sandıkları organize etmemiz gerekiyor."
Gürsel Öngören, tasarruflu ve faizsiz finansman modelleri hakkında ne düşündüğüne dair bir soruya karşılık, bu modelden yararlanan kişilerin sayısının her geçen yıl arttığını belirtti.
Öngören, "Bu yönde çalışan firmaları tebrik ediyorum. Eski kooperatifçilik hamlesine çok benziyor. Kooperatifçilik bir dönem çok önemliydi. Yeni model olarak siz yapar hale geldiniz." şeklinde konuştu.