Hayallerinizdeki ev için iç mimar olmayı beklemeyin!
Hayallerinizi gerçekleştirmek için bir kalem alın. İçmimar olmayı beklemeyin. Zihninizin derinliklerinde hayallerinizin kalemi duruyor, oynatın onu, beyaz bir kağıdı karalayın, mavileyin, pembeleyin. Görün bakın ne büyük bir keyif. Sizin de kağıt helvanız
Elimde kalem, kağıdı maviliyorum da maviliyorum. Gökyüzünü boyamak için kalemim yetmez ama bir koltuk yapabilirim. Yuvarlak bir koltuk çiziyorum, döne döne uyumak istiyorum. Sonra içinden bir parça koparıyorum, koltuğum yarım ay gibi olsa da şöyle önünde yuvarlak, lake, beyaz bir sehpam mı olsa Beyazı beyazla boyayamıyorum. Hayal meyal bir çizgiyle geçiyorum kenarından. Hafiften beliriyor sehpam. Mor kalemimi elime alıyorum. Bir kez daha geçiyorum kenarından. İçim pembe çekiyor. Ama durmam lazım. Yoksa şekerci dükkanına dönecek kağıt. Çiziyorum, çiziyorum. Ev bitiyor. Şöyle sehpaya bir kağıt helva koyma zamanı. Yanına bir kahve, biraz da likör. Sehpanın üzeride mor çizgili kağıt helvam beliriyor. Şimdi çizimim bitebilir. Şimdi içinde yaşayabilirim. Şimdi koltuğun bir kenarına kıvrılıp uyuyabilirim. Kedimi kül gri yapıyorum. Dayanamayıp pembe bir terlik yanaşıyor koltukla sehpanın arasına. Aydınlatmam da tamam. Rüya gibi oldu kağıt. Artık danışanıma gidebilir, gerçekliğe dönüşebilir.
Hayallerinizi gerçekleştirmek için elinize bir kalem alın. İçmimar olmayı beklemeyin. Zihninizin derinliklerinde hayallerinizin kalemi duruyor, oynatın onu, beyaz bir kağıdı karalayın, mavileyin, pembeleyin. Görün bakın ne büyük bir keyif. Sizin de kağıt helvanız olsun.
HER ŞEYİ BİRDEN DEĞİŞTİREMEZSİNİZ!
Evinizin güzel olmadığını düşünüyorsanız, gelin birlikte evinize biraz dokunalım.
Renklerden ve eşyalardan hangisini değiştireceğinizi bilemiyorsanız, önce sadece birini değiştirmek için düşünmeye başlayın. Her şeyi bir arada düşünmek sizi yorabilir ve sonunda karmakarışık olmuş bir zihinle kalakalırsınız. Sonuç: hiçbir şey yapmamak!
Eğer eşyalarınızın eskidiğini düşünüyorsanız, eskiyenler sadece kumaşlarınız olabilir.
Eşyalarınızın sizi mutsuz ettiğini veya eskisi kadar mutlu etmediğini düşünüyorsanız, değişenin sizin duygularınız olduğunu ve aslında eşyaların hiç değişmediğini unutmayın. Çünkü sizin onlardan ve yaşamdan beklentileriniz değişti. Bu anlamda adım atmanın en zor olduğu aşama, nereden başlayacağınızdır.
Elinize bir kağıt kalem alın ve oda, oda gezin. Her odada uzun süre kalın ve düşünün. Odanıza bir başka insan, bir yabancı gibi bakın. Kendinize dürüst olun. Neleri sevip, neleri sevmediğinizi düşünün. Sevmediklerinizi bir kenara atın. Onlarla yaşamak zorunda değilsiniz. Sizi mutsuz eden eşyalarınızdan kurtulun. Enerjinizi aşağı çeken değerlerle yaşamak zorunda değilsiniz.
Size hediye edilenlerle sizin aldıklarınızı ayrı ayrı düşünün. Sevmediğiniz insanlardan hediye almış ve bunları evinizin başköşesinde bulundurmak zorunda kalmış olabilirsiniz. Eğer atamıyorsanız onları en azından bir dolap içine kaldırabilir ve kendi isteklerinizi sergilemeye başlayabilirsiniz.
Sizin satın aldıklarınız arasında önceden size cazip gelmiş, hoş etkiler bırakmış ancak sonrasında çekiciliğini yitirmiş aksesuarlarınız olabilir. Onları da geçici bir süre unutup dolaplara kaldırabilirsiniz. Değişim için her zaman eşya veya aksesuarlarınızı atmak zorunda değilsiniz. Bir süreliğine saklayıp onlarsız yaşamayı deneyimleyebilirsiniz.
DEKORASYON ÖNERİLERİ
- Birbirine yakın tonları bir arada kullandıysanız, bunların yanına bir adet çok sevdiğiniz ve uyumlu olacak renk seçin. Bu rengi perdelerde, aksesuarlarda veya çalışma odanızın sandalyesinde değerlendirin.
- Flüoresan ışık çok sevimsizdir. Oysa güneşin sıcaklığı bize ne yapmamız gerektiğini işaret ediyor. Renk sıcaklığı 5 bin 600 Kelvin veya yakın derecelerde ışık kaynakları alın.
- Tepeden aydınlatma yapmayın. Aydınlatma elemanının içindeki ampulü görülmeyecek şekilde ayarlayın.
- Çok koyu renkleri bir arada bulundurmayın. Boğucu etki yaratır.
- Renk kullanmaktan çekinmeyin. Ancak dengeyi de kaçırmayın. Abartmayın.
- Koltuk ve halınızın desenli olmasından kaçının.
- Birbirinden farklı yüksekliklerde eşyalarınızı bir duvara dizmeyin. Hepsinin yerini onların değerini ortaya çıkaracak şekilde planlayın.
- Renk, desen ve tasarım gücü olarak birbiriyle yarışan eşyaları yan yana getirmemeye çalışın.
- Dikkat çekmesini istediğiniz eşyalarınızı, 'tonsürton' renkler arasında ekstra bir renk seçerek vurgulayın. Mesela kahverengi tonlar arasında kırmızı bir vazo kullanabilirsiniz.
- Bitkilerinizi dekorasyon uğruna iç bölgelere almayın. Onlar her zaman ışığa yakın olmak ister.
- Bitki ve akvaryum seçimlerinizde su ve ağaç elementine nerede ihtiyacınız olduğuna dikkatle karar verin.
- Girişinizin aydınlık olmasına gayret edin. Ve mümkünse, girişinizde bir karşılama koltuğu edinin.
- Tüm eşyalarınızı kullanın ve enerjilerini paylaşın.
- Odanızda elektronik eşyalarla uyumayın. Yatak odasında televizyon seyretmek istiyorsanız, en azından gece yatarken fişini çekin.
- Bebek odalarında elektronik eşya bulundurmayın.
- Kırmızı uzun vadede yorucu bir renktir. Kırmızı başka renklerle kullanıldığında gerçek gücünü gösterir.
Funda Ceyhan / AKŞAM