31 / 12 / 2024

Her müteahhidim diyenden daire almaya kalkmayın!

Her müteahhidim diyenden daire almaya kalkmayın!

Tamer Heper Posta Gazetesi'ndeki bugünki köşesinde Kötü bir müteahhide düştüm. 2.5 yıl oldu inşaatta henüz ortada bir şey yok. Ne paramı veriyor ne de dairemi. Bu ne yaa? sorusunu yanıtladı...



Kötü bir müteahhide düştüm. 2.5 yıl oldu inşaatta henüz ortada bir şey yok. Ne paramı veriyor ne de dairemi. Bu ne yaa? 


 

Önce 'Bu ne yaa?'nın yanıtını vereyim. Bu bir müteahhit. Bizde müteahhit olmak kolay, bir müteahhitlik belgesi al, çık piyasaya, daha ortada hiçbir şey yokken daire sattım diye topla paraları, git keyfine bak, hiç kimse senden hesap sormasın. İş bu kadar basit. 


Onun için her 'müteahhidim' diyenden daire almaya kalkmayın. Adamın geçmişini inceleyin, yaptıklarına bakın. Çoğunun daha önce hiç tecrübesi yok. Üstelik sizlerle yaptığı sözleşme de geçersiz, zira sizlerle yapacağı sözleşmeyi noterde yapması gerekiyor. Ancak noter harcı ödememek için, şatafatlı sözlerle hazırlanmış, düz beyaz kağıda yazılmış sözleşmeler imzalattınlıyor. 


Bu nedenle yapılacak sözleşmenin noterden olmasına dikkat etmek şart. Bunlar genel tavsiye. Şimdi okuyucum ne yapsın? 

Sözleşmesinde inşaatın bitim tarihi veya satın aldığı dairenin teslim tarihi vardır. Bu tarih geçtiğine göre inşaatın halihazır durumunu mahkeme marifeti ile tespit etsin. 


Şayet inşaat safhası, makul sürede bitebileceğini gösteriyor ise müteahhide bir ihtarname göndererek inşaatın bitirilmesi ve dairenin teslimi için makul bir süre tanısın, bu sürede inşaat yine bitmezse, ödediği bedelin iadesi için dava açsın. Şayet inşaatın safhası öyle makul sürede bitebilecek gibi değil ise bu süreye de ihtiyaç yok, ödediği bedelin faizi ile birlikte iadesi için ihtarname göndersin, olumlu yanıt alamazsa dava açsın. Bazı hallerde sözleşmelerde cezai şart bulunur. Şayet cezai şart tatminkar ise bu halde sözleşmenin feshi talep olunmaz, doğrudan doğruya çezai şart talep olunur. Zira hem sözleşmenin feshi hem de cezai şart birlikte talep olunmaz. 


Tamer Heper/ Posta Gazetesi 


Geri Dön