Hüsnü Akhan, Doğuş Grubu'nun yeni yatırımlarını açıkladı

Doğuş Grubu, Türkiye'nin istikrarlı büyüyen gruplarından biri. Kurucu Ayhan Şahenk'in ardından direksiyona oturan oğlu Ferit Şahenk bu büyümeyi A takımı diyebileceğim çok yakın kurmaylarıyla birlikte dizayn ediyor. İşte bunlardan biri ya da en başta geleni Doğuş Holding CEO'su Hüsnü Akhan. Üç yıl önce Maslak'taki eski holding binasında görüşmüş, uzun uzun sohbet etmiştik. Doğuş bu binayı yıktı ve şimdi yerine 22 katlı bir kule yapmak için hazırlıklara başladı. Doğuş Grubu şu anda Ayazağa'da kirada! Yakında yine Ayazağa'da bir holding binası yapılacak. Akhan, kendilerine ait var olan bir binayı yeniden yapmak üzere proje hazırladıklarını ve kampus görünümünde olmasını istedikleri yeni merkezlerinde Porsche'nin de servis istasyonunu ve show-room'unun yer alacağını söylüyor. Doğuş Holding'de büyümeyi yöneten tepedeki ekibin liderliğini yapan Hüsnü Akhan grubun son yatırımlarını ve gelecek planlarını anlattı...

 2009'da Doğuş ismi ile kriz yan yana gelmedi diyebiliriz. Çünkü sizin gruptan ne yatırımları erteleme, durdurma ne de küçülme haberleri geldi. Grubun rakamlarındaki son durum ne? Bir defa biz krizi geçici bir olgu olarak gördük. Hâlâ da öyle görüyoruz. Nitekim en azından krizin şiddetinin azalmasıyla ilgili hem Türkiye'de hem de dünyada sinyaller var. Krizden çıkış başlıyor. Ayrıca her zaman Türkiye'nin geleceğine olan inancımız azalmadı. Kendi iç dinamizmi ile her zorluğun altından kalkma kapasitesine sahip bu ülke. Türkiye bu krizi ithal etti. Bakın Türkiye, dünyadaki düzelmeden daha hızlı düzelme yoluna gidiyor. Biz kriz başladığında birçok alanda yatırım yapmaya başlamıştık. Gebze'deki alışveriş merkezi, Kral TV'nin alınması ve yeni stüdyolarının yapılması, Boyabat baraj yatırımımız vardı. Biz bu yatırımların hiçbirini durdurmadık ve hızla devam ettik. Alışveriş merkezini önümüzdeki eylülde açıyoruz. Kral TV'nin yeni stüdyoları yapıldı. Boyabat baraj yatırımı devam etti. Didim'i hiç kesmedik. Port Göcek ve Maris alımı için ön mutabakat yaptık. Hırvatistan'daki marina konusu gündemimize bir yıl önce temmuzda geldi ve kriz nedeniyle hiç duraksamadık.

BEŞ ANA SEKTÖR
 Mali yapısı güçlü bir grup var karşımızda. O yüzden de krizden pek etkilenmiyor. Garanti Bankası'na stratejik bir ortak bulmak da uzun vadeli bir stratejinin bir parçası mıydı? Evet, öyleydi. Önceden planlanmıştı. GE'nin gelişi öyle oldu. 2005 sonunda işlenmiş gıda işlerinden çıkmamız ve ona bağlantılı, gıda perakendeciliğinden çıkmamız da öyleydi. Grup mali yapılanmasını güçlendirdi. Stratejik olarak baktığımızda, grup nerelerde yoğunlaşacağını, hangi sektörlere önem vereceğini kararlaştırdı.
 Hangi stratejik kararların peşinden gittiniz? GE ile ortak olduğumuzda beş ana sektörümüz vardı. Finansal hizmetler, otomotiv, inşaat, medya ve turizm. Bir de tabii enerjiye yoğunlaşmak stratejik bir karardı o günlerde. Turizm tarafında da özellikle yat marinacılığının çok daha geleceği olan bir alan olarak değerlendirdik. O zaman sadece Turgutreis hizmete girmiş, Didim ve Dalaman için uğraşıyorduk.

TÜM GÖSTERGELER İYİ
 Grup bu yılı nasıl kapatacak? Bu yılı gayet iyi kapatacağız. Geçen yıl 7 milyar lira ciromuz vardı. Bu yıl 8 milyar bütçeledik ama 8.5 milyar liraya doğru gidiyoruz. TL bazında yüzde 20 bazında bir büyüme söz konusu.
 Büyümenin kaynağını neye bağlıyorsunuz? Biz de belirgin bir büyüme var. Büyümenin esas kaynağı banka, otomotiv bir nebze ama inşaat da büyüme var asıl. Bu yıl 500 milyon dolar bir ciroya ulaşacak. 1 milyarın üzerinde bir net kârla kapatacağız yılı. Geçen yıl 825 milyon lira idi kâr. Yani ortalama bütün göstergelerde yüzde 20 ila 25 arasında bir büyüme var.
 2010 için ne düşünüyorsunuz?
Bu yıldan az olmayan büyüme planlıyoruz. Ekim gibi daha netleşecek. Grup olarak biz finans, otomotiv ve inşaatın yanında, turizm ve enerjide büyük fırsat görüyoruz ve yeni yatırımlar planlıyoruz. Gıda sektörünü ise yatırım için şu anda izliyoruz.

Hırvatistan'da başka marina yatırımı olabilir mi?
Baktığımız birkaç marina projesi daha var. Pozitif bulguları gördüğümüzde bir iki yatırım daha hayata geçebilir. Hırvatistan'da 80'in üzerinde marina var.
 Didim Marina kaç kişiye iş imkânı sağladı?
650 kişiye. O kente gelecek olan yatların yapacağı alışverişleri düşünün bir de. Gidecekleri restoranları...
 Sizin marina yatırımına ortak ister miydiniz?
Biz stratejik ya da finansal ortağa her zaman açığız. Güçlerin birleştirilmesine açığız.

Dünya değişiyor. İnsanların ihtiyaçları da öyle. Doğuş olarak değişen dünyaya ayak uydurmak için neler planlıyorsunuz?
Biz önümüzdeki döneme ilişkin bazı sektörlerde çok farklı gelişmeler olacağını düşünüyoruz. Geleneksel sektörlerden daha hızlı gelişmeler olacak. Medya mesela, yeni medya denen farklı bir alana gidiyor. Enerji sektörü öne çıkacak. Türkiye'deki büyümeyi destekleyecek enerji üretiminin her yıl yüzde 7-8 artması lazım. Bu yılda 10 milyar dolarlık yatırım demek. Muazzam bir şey. Grup olarak bunun bir yerinde olmak istiyoruz.

İyi ki marina işine girmişiz diyor musunuz?
Kesinlikle. Bakın Didim'i yasal prosedürleri çözdükten sonra 30 ay gibi kısa bir sürede inşa edip hizmete açtık. Prestijli bir marina oldu. Turizme çok büyük katkı yaratacak.

 Marina konusuna sizi yönlendiren neydi?
Araştırmalarda şunu gördük. Yatla gelen turist, karadan gelen turiste göre 25-30 kat daha fazla harcama yapıyor. Ülke ekonomisine katkısı çok fazla yani. 2002'de Türkiye'de 22 marina vardı. Şimdi 45 marina var. Bunların sadece 22'sinin Turizm Bakanlığı'ndan onayı var. Diğerleri belediyelerin işlettiği yerlerdi.

Select Maris için Uzakdoğulu eşsiz bir markanın peşindeyiz
Port Göcek size çok cazip geldi herhalde. Bir de Datça'nın konumuyla en güzel otellerinden biri olan Select Maris'i de Kalkavanlar'dan aldınız... Biz esasında şöyle söyleyeyim. Otelcilikte bakış açımız otellerin mülkiyetine sahip olmak ama otelleri işletmemek. Biz hiçbir otelimizi işletmiyoruz. Şu an Select Maris'in de bünyemize katılmasıyla 5 bin 200 yatak kapasitesine ulaştık. Şu anda Hyatt Grubu İstanbul otellerimizi işletiyor. Antalya'daki otelimizi Sheraton işletiyor. Grand Azur'u Maritim işletiyor.
 Buradan anlıyorum ki Select Maris'i de siz işletmeyeceksiniz. Peki kim işletecek? Bu otel için çok eşsiz bir isim arayışındayız. Türkiye'de olmayan bir konsepti ve zinciri getirmeyi istiyoruz. Şu anda görüşmelerimiz sürüyor. Ancak şu kadarını söyleyebilirim. Uzakdoğu kökenli olacak.
 Göcek Marina'yı nasıl buldunuz peki. Yatırım ihtiyacı var mı? Orası üç ayrı projeden oluşuyor. Biz oteli almadık. Villalarla da ilgilenmedik. Sadece marinayı aldık. Port Göcek iyi çalışıyor. Yatırıma da ihtiyacı yok.
 Marinacılıkta ne durumdasınız? Şimdi Hırvatistan'daki marina yatırımının inşaatına başladık. Didim ve Turgut Reis çalışmaya başladı. Dalaman'ın inşaatına başlayacağız. Şimdi bundan sonra sadece yatırım için değil, işletmecilik için de önümüze fırsat gelirse değerlendiririz.
 Marina yatırımı ne zaman geri dönüyor, para kazandırıyor? Çok kısa zamanda geri dönmüyor tabii yatırım. Marinalar inşaat olarak baktığınızda ya kaya dolgu mendirekler yaparak marina yaratıyorsunuz ki biz Turgut Reis ve Didim'de bunu yaptık. Maliyeti yüksek oluyor ve geri dönüşü 15-18 yılı buluyor. Eğer daha korunaklı bir alanda yüzer iskelelerle bir marina yaratıyorsanız, o zaman bunun geri dönüşü 8 ile 10 yılı buluyor.
 Beş yıldızlı çıpa alan ilk marina mı oldunuz? Bu yıl ilk kez bakanlık marinalara yıldız verme kararı aldı. Marinalar konusunda beş yıldızlı çıpa alabilmek için birtakım kriterleri yerine getirmek gerekiyordu ve Türkiye'de ilk alan marina bizim Didim oldu. Türkiye'deki 45 marinada yat bağlama kapasitesi 25 bin adet. Turizm bakanlığından onaylı 22 marinadaki yat bağlama kapasitesi ise 14 bin adet.

Bütün Akdeniz'de 1 milyon tekne dolaşıyor

Türkiye'deki 45 marinada 25 bin yat bağlama kapasitesinden söz ettiniz. Bağlanacak tekne sayısı bu rakamı aşıyordur herhalde... Tabi ki aşıyor. Türkiye'de 65 bin tekne olduğunu biliyoruz.
 Hepsi marinalara bağlı olmadığına göre, nerede bağlı bu yatlar? Balıkçı barınaklarında. Ya da Bebek'e bakın, açıklarda tonozlara bağlanmış gördüğünüz yatlar.
 Akdeniz'in tümündeki durumu biliyor musunuz? Bütün Akdeniz'i düşünün. Yunanistan'ı, İtalya'sı, Hırvatistan'ı, Türkiye'si. Tüm Akdeniz çanağında 800 bin ile 1 milyon adet tekne dolaşır. Ama Akdeniz'deki marinaların toplam yat bağlama kapasitesi de 500 bindir. Yani açık sadece biz de değil, tüm Akdeniz çanağındadır.

Dev tekne bakıma Didim'e geliyor!

Didim Marina yabancıların ilgisini çekmeye başladı mı? Didim'i çok farklı dizayn ettik. Bu marina şu anda Doğu Akdeniz ve Ege'deki en büyük bakım ve onarım merkezine sahip marina. Didim'e bu bölgede başka bir marinada olmayan 400 tonluk tek bir lift getirdik. Onun yanında küçük 75 tonluk bir lift de var. Ama oradaki teknik atölyeler ve büyük hangarlarla orası şu anda Avrupa'daki herhangi bir büyük yat sahibinin bakım onarım için teknesini göndereceği bir çekim merkezi haline geliyor. Bunların hepsini üçüncü şahıslara kiraladık. İki hangarımızdan birini Azimot'a, diğerini de Feretti'ye kiraladık. Şöyle bir şey oldu geçenlerde. Monako'dan 260 ton ağırlığında, 46 metrelik bir tekneyi, 400 tonluk lifti duyunca bakım onarım için karaya çıkmak için Didim'e gönderildi. Şimdi bizim D Marin markası Hırvatistan'da olacak. Bilecek ki oraya giden tekneler, Türkiye'ye geldiğinde aynı hizmeti ve standartları buradaki D Marinler'de bulacak. Bizim amacımız bu. Bugün Turgut Reis'e tekne bağlamakla Didim'e tekne bağlamak arasında standartlar açısından hiçbir fark yok. Demek istediğim şu. Tek bir marinaya sahip olmanın bir anlamı yok artık.

2.5 yılda 5 bin tekne satılıyor

Marina inşa etme hızıyla, yat satışlarını karşılaştırıyorsunuz, peki ortaya ne çıkıyor? Bizim Didim ve Dalaman 1300'er yat bağlama kapasitesine sahip. Biz bu marina inşaatına bugün başlasak 2.5 yıl sürer. 1800 metre mendirek yapıyorsunuz, kaya dolduruyorsunuz. 1 milyon tonun üzerinde taş kullandık. Kolay değil. 2.5 yılda siz ancak 1300 kapasiteli bir marina yaparken, Türkiye'de aynı sürede satılan yat sayısı 5 bine yaklaşıyor. Yani tekne sahipliğinin artış hızından daha az hızlı marina yapıyorsunuz. Böyle bakınca, o zaman marinacılığın çok önemli ve talep görecek bir sektör olacağı ortada. Bizim öngörümüz de buydu ve doğru çıktı. Dalaman'da inşallah bürokratik formalitede son dönemece geldiğimizi düşünüyoruz. Yıl sonu gibi başlarız sanıyorum.
Şelale Kadak/Sabah