İmar planının ne önemi var?

Bir korku vardı içimizde… Anavatan dediğimiz Türkiye’ye geldiğimizde 1972 yılında. Kolay değil. iki çocuk ve eşin. Beraberinde iki bavul eşya. İltica edeceksin. Acaba iltica talebin kabul edilecek mi. Kira bulman gerekli. Kira buldun diyelim.Ay sonu gelir ev sahibi senin işsiz olduğunu düşünmez kira ücretini bekler.Vatandaş değilsin.Hangi kapıyı çalsan kusura bakma alamayız cevabı çıkar karşına.

Çok şükür eskiden göç eden akrabalarımız bizlere bu sıkıntıları yaşatmadılar Bursa da.

İş de bulduk, aş da bulduk. En büyük arzumuz kendi evimizi yapıp içine girmekti. Kısa zamanda bu da oldu. Ev yapmak için arsa almamız gerekirdi. O da alınmış rahmetli babam ve eniştem fikir birliğine varmışlar kurumuş şeftali bahçesinden 110’ar metrekarelik sözde iki arsa almışlar. Sözde diyorum çünkü hisseli tapuya baktığımda yerin niteliği bölümünde arsa yerine şeftali bahçesi yazıyor. Tapuyu gördükten sonra rahmetli enişteme; “Enişte, sizi aldatmışlar. Arsa diye şeftali bahçesinden birer parça yer vermişler” dedim. Gülümsedi; “Şu etrafa bak bu evler hep böyle yapıldı. Plan beklersen ev yapamazsın. Yer sahibi kafasına göre parsellettiriyor ve hisseli tapu ile satılıyor. Korkma yapın evinizi” cevabını verdi. Dediği gibi oldu. Evin planını komşunun evinin planına bakarak biraz değişiklikle çizdik. Mimar veya inşaat mühendisi yerine aile fertleri planı onaylıyor. Tek sorun şu oda benim olacak. Bu oda benim olacak. Bir kat derken, birkaç sene içerisinde 2–3–4 kat yapıldı. Depreme dayanıklı mı derseniz.1999 depreminde yıkılmadılar.

Aradan 10 yıl geçti. Yıl 1982. Çocuklarım büyüdü. İşlerimiz yoluna girdi. Bu zaman esnasında birkaç kez Uludağ’a çıktık. Uludağ’a çıkmak bizler için biraz lüks geliyordu o yıllarda.Çocuklar filanlar Kurşunlu’ya denize gitmişler geçen hafta diyorlar annesine.”Biz de gitsek bu hafta” derken, anneleri “bu hafta olmaz .Baban bu hafta çalıştığı iş yerine mesaiye gidecek.Gelecek haftalarda belki” yanıtını veriyor.

Verilmiş bir söz var. Çocuklar bu sözü sürekli hatırlatıyorlar.

Karar verdik gitmeye. Senelik iznimin bir bölümünü aldım. İş yerimdeki arkadaşlardan fikir edindim. Nereye gidersem çocuklarla rahat ederim diye.‘Eşkel’ dediler. Kumu güzel. Çocuklar için deniz sığı, derin değil Karacabey, Gemlik, Kurşunlu gibi.

Evet yıl 1982 Türkiye’ye geldiğimin 10’ncu yılında denize tatile gittik ilk defa. O yıllarda Eşkel de betonarme bina diye bir şey yoktu Çınaraltı pansiyonundan başka.

Tatilciler ahşap barakalarda ve beraberinde getirdikleri çadırlarda kalıyorlardı. Daha sonraki yıllarda özel mevzi imar ruhsatı ile öğretmenler kooperatif evleri kuruldu yakaya.

Yıllar içerisinde o güzelim tabiat harikası plansız betonarme binalarla doldu. Halk yıllarca imar planı geçmesini bekledi. Birkaç kez plan çizilmiş. Ancak her seferinde nüfuslu birilerinin yerlerine dokunduğu için siyasi güçlerin etkisi ile tozlu raflarda kalmış planlar.2004–2009 AK Parti İl ve ilçe genelinde belediye ve il genel meclisi üyeliklerini çoğunlukta kazandığı dönemde Eşkel, Mesudiye, Ayazma sahil bandını kapsayan 1/5000  ve 1/1000 İmar planı çıkarılmış ve il genel meclisinden onay almıştı. Söz konusu planın uygulanmasına geçileceği kamuoyu ile paylaşılmış idi. Gündeme tüm ilçelerin ve köylerin Bursa Büyükşehir sınırları içerisine alınması konusu gündeme geldi. Bu da gerçekleşti. Köyler mahalle oldu. Sayın Faruk Çelik’in 2005 yılında partinin il yöneticileri ile Eşkel’i ziyaretinde sahilde yürürken; “Burası Türkiye’nin örnek tatil köyü olabilir. Bunun üzerinde duralım” dedi. Sayın Tunçak sözlerini bu konuşmaya tanık olanlar hala konuşurlar kendi aralarında. Sayın Mehmet Tunçak, AK Parti İl başkanı idi.

Eşkel halkı Büyükşehir Belediyesi’nden yeni imar planı doğrultusunda kendilerinden hizmet beklerken; BUSKİ kaçak yapılmış yeni planda yol olarak belirlenmemiş evlere mayıs ayı içerisinde yeni su şebekesi döşemeye başladı. Bunu gören geçmiş dönem meclis üyesi olan M.K. yeni imar planı haritasını çıkararak, ‘siz ne yapıyorsunuz kardeşim. Bu plana göre hizmet götürmeniz gerekmiyor mu?’ diye sorduğunda. Bize verilen talimat doğrultusunda iş yapıyoruz cevabını alıyor.

O sırada söze karışan bir vatandaş, rahmetli eniştemin 43 yıl önce söylediği sözü söylüyor ortaya; “İMAR PLANIN NE ÖNEMİ VAR?” Demek ki vatandaş bu plandan da ümidini yitirmiş. Yöneticiler hala o yıllardayız. Hiç olmazsa bu plan doğrultusunda acilen açılması gerekli sahil yolu ve mevcut yollara alternatif yollar açılsın ki vatandaş sahil boyuna ulaşabilsin!

Bursa Kent/ Zülkef Yeşilbahçe