IMF'den Türkiye raporu: Politika faizi, piyasa faiz oranları ile eşitlenmeli!

Uluslararası Para Fonu (IMF) 4. Madde değerlendirmesi olarak adlandırılan yıllık üye ülke ekonomik değerlendirme çalışmalarında görüşmeleri bitirdi. 25-29 Eylül tarihleri arasında Türkiye’de temaslarda bulunan heyet ilk değerlendirmesine ilişkin resmi açıklamayı yaptı. 2024 enflasyonunu yüzde 46,0 olarak tahmin eden IMF açıklamasında, politika faizlerinin piyasa faiz oranlarına kadar yükseltilmesi gerektiği vurgulandı.

Ekonomim.com’dan Mehmet Kaya’nın haberine göre IMF’nin bu tahminiyle, 2024 için politika faizi başta olmak üzere çok sayıda politikaya etki edecek enflasyon oranına yönelik tahminlerde değişiklikler ortaya çıkıyor. Hükümet resmi olarak 2024 enflasyonunu yüzde 33 olarak belirledi. 4. Madde gözden geçirmelerinde rutin olarak ülke heyetinin raporu İcra Direktörleri Kurulu’na veriliyor ve bu kurulda onaylandıktan sonra yıllık rapor olarak paylaşılıyor.

IMF: FAİZLER DAHA DA YÜKSELMELİ

Türkiye Masası Şefi James P. Walsh’ın başkanlık ettiği heyetin yaptığı değerlendirmede, ekonomi yaklaşımdaki değişimin sevinçle karşılandığı ve olumlu sonuçlar verdiği belirtilirken, politika faizinin daha da yükseltilmesi gereği vurgulandı. Açıklamada, “Yetkililer mevcut politikalardaki ivmeye devam etmeli. Bu, enflasyonu düşürmeyi önceliğe alarak, hesaplanan reel politika faiz oranını daraltıcı bölgeye getirmeyi, para ve kredi piyasalarının işleyişini iyileştirmek için mali açığın kontrol altına alınmasını gerektirmektedir” ifadesi kullanıldı.

Değerlendirmede, 2023 büyüme tahmini yüzde 4’ten yüzde 3,2’ye çekilirken, 2024 büyümesi ise yüzde 3,2 oranında olacağı ifade edildi. Enflasyon ise 2023’de yüzde 69,1, 2024’te yüzde 46.0 oranında öngörüldü. Cari açığın 2024’te GSYH’nin yüzde 3’üne, düşeceği belirlendi.

POLİTİKADAN VAZGEÇME OLASILIĞI DÜŞÜK

Türkiye ekonomisinin depreme rağmen direncini koruduğu ve geçmiş enflasyona bağlı ücret artışları nedeniyle enflasyonun yükselişi yönünde baskının devam ettiği vurgulandı. Ekonomiye olan güvenle beraber altına olan talepteki azalmanın düşmesi tahmin edilirken, bu durumun Merkez Bankası rezervlerini destekleyeceği vurgulandı.

IMF açıklamasında Türkiye’de tartışılan “politikalardan vazgeçilmesi” riski, düşük ihtimal olarak görüldü. Açıklamada, “Risklerin dengesi aşağı yönlü. Yurt içi cephede temel risk, şu anda sürmekte olan politika değişikliğinin güçlü ivmesini kaybetmesi, güvenin kaybedilmesi ve artan döviz talebi ve rezerv akışına yol açılmasıdır” denildi.

KKM’DEN KADEMELİ ÇIKIŞ OLMALI

Politika faizinin yükseltilmesinin olumlu olduğunun belirtildiği açıklamada, “Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi için politika faizinin yükseltilmesine ihtiyaç vardır. Para ve kredi piyasalarına fiyat işaretlerinin gücünü artırmak için, makro ihtiyati tedbirlere daha az güvenilmesi lazım. Bu uygulama piyasa fiyatlı bir getiri eğrisinin sabitlenmesine yardımcı olacaktır” ifadesi kullanıldı.

IMF açıklamasında, bütçe açığının bu seviyede azaltılması için, emekli maaşları ve ücretlere yönelik geçmiş gerçekleşme ve gelecek beklentilere yönelik ayarlamalardan vazgeçilmesi, önerilirken, deprem harcamalarında da en fazla etkilenen, korunması gereken kişilere odaklanılarak, diğer gider azaltıcı seçenekler bulunması tavsiye edildi.