İnanç Kabadayı: Türkiye'de 7 milyon konut dönüştürülmeli!
Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı H. İnanç Kabadayı, çalışmalarında önceliklerinin kentsel dönüşüm olduğunu söyledi. Kabadayı, 20 milyon konut stoğunun olduğunu ve 7 milyon konutun dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.
H. İnanç Kabadayı, önceliklerinin kentsel dönüşüm olduğunu söyleyerek, "Dolardaki artış için ise Cumhurbaşkanımızın çağrısına kulak verdik, TL ile çalışıyoruz" diyor. Yeni anayasaya da büyük ihtiyaç olduğunu düşünüyor.
Türkiye sıcak günlerden geçiyor. Tüm bunlar ekonomiyi nasıl etkiliyor?
Siyaset dünyasında yaşanan gelişmeler, ekonomiyi de piyasaları da etkiliyor. Ama son yıllarda ekonomik istikrar konusunda bir sorun yaşamadık. Mesela ülke olarak 15 Temmuz gibi büyük bir hadise atlattık.
Bu olay istikrarın olmadığı başka bir ülkede yaşanmış olsaydı, belki o ülke bunu atlatamazdı.
Oysa biz olayın yaşandığı ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi işimize devam ettik. Sokakta hayat vardı, herkes aynıydı. Ekonomi dünyasında belki bir yavaşlama yaşadık ama bir kriz ya da belirtisi bile yaşanmadı.
'TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNE GÜVENİYORUZ'
Peki inşaat sektörü bunlardan hiç etkilenmedi mi?
İnşaat sektörü Türkiye'nin en önemli dinamiklerinden. Geçtiğimiz yıllarda da ekonomik büyümede en aktif sektörlerden biri oldu. Yaklaşık 14 yıldır devam eden siyasi istikrarla beraber gayrimenkul sektörü de ciddi manada tırmanışa geçti. Toplumun ekonomik gelir durumunun büyümesiyle sektör de büyüdü. Sektör olarak olaylara çok hızlı ve aktif reaksiyon gösterebiliyoruz. Çabuk toparlanıyoruz. 15 Temmuz buna örnek. Türkiye ekonomisinin büyümesinde ve problemlerin çözümünde de sektörümüzün payı büyük. Bizler 15 Temmuz'un ardından ağustosta bir kampanya yaptık. O kampanyayla sektör olarak ciddi bir satış yakaladık. Geçtiğimiz yıl 1 milyon 300 bin konut satıldı ve önceki yıla göre yine rekor kırıldı.
Hâlbuki bu süreçlerde insanlar yatırım yapmaktan, konut almaktan, risk almaktan korkarlar...
Tabii ki zorluklar oldu. Biz de süreci çok kolay atlatmadık. Terörden bahsediyoruz. Bu basit bir şey değil. Ama sizi yönetenlerin istikrarı ve krizlere müdahalesi etkin ise çabuk atlatırsınız. Burada önemli olan sektörün ivme kazanması. Emlak Konut GYO önderliğinde başlayan o kampanyaya GYODER gibi sivil toplum kuruluşları da katıldı. Yine bu yüm başında "Türkiye'nin birliği, beraberliği ve geleceğine güveniyoruz" mesajıyla 1 Şubat'ta yine Emlak Konut GYO bir kampanya başlattı. Bunlar aslında Türkiye'nin geleceğine güveni gösteriyor. 240 aya kadar konut kredisi kullandırıyoruz. Bu, birlik ve beraberliği ülkemizde pekiştirmek için yapılan bir kampanyaydı. îş dünyasmm temsilcisi olarak bizler işimizi en doğru şekilde yaparak ekonomiyi canlı tutmak zorundayız. Bu doğrultuda hareket eden bir firmayız. 2017 ile ilgili yatırım planlarımızda hiçbir değişiklik yapmadık. 5 yeni projemiz var. 3 yıl içinde 2.5 milyar liralık yatırım yapacağız.
TÜSÎAD'ın, "OHAL bizi etkiliyor, kaldırılsın" açıklamasına ne diyorsunuz?
Gündelik hayatla ilgili bir OHAL yok. Bu, darbe girişiminin akabinde oluşmuş olan devletin bir reaksiyonudur. Ekonomiyi etkiledi mi derseniz? Pazarda olumsuz hiçbir şey yok. Sadece yabancı yatırımcılar noktasında düşünülebilir. Yatırımcılara Türkiye'nin hiçbir probleminin olmadığını ve burada ekonominin çarklarının hızlı bir şekilde döndüğünü anlattık ve anlatmaya da devam ediyoruz. Şu an yatırımlar sürüyor. Geçtiğimiz yıl yabancı yatırımcılarda azalma olsa da bu yıl artacağını görüyoruz. Hükümetimiz ciddi adımlar atıyor. Sivil toplum kuruluşları, KONUTDER ve GYODER'deki meslektaşlarımızla hükümet yetkililerimize dertlerimizi anlattık. Ciddi adımlar atıldı. Mesela KDV ve damga vergileriyle ilgili düzenlemeler yapıldı. Bunların hepsi ekonomiye can vermek için yapılıyor. Saym Cumhurbaşkanımızın milli seferberlik çağrısı çok önemliydi. Buradaki amaç, ekonomiyi canlandırmak. Ülkemizin geleceğini görebilmek için yapılan bu çağrıya kulak verdiğimiz gibi, harekete de geçiyoruz. Adımlar atıyoruz. Örneğin bu yıl başlayacağımız 5 projeyle beraber bin 250 kişilik yeni bir istihdam oluşturmayı hedefliyoruz.
Kentsel dönüşüme büyük önem veriyorsunuz. Sizin yaptığınız inşaatlar ne kadar sağlıklı?
Deprem için İstanbul'da neler yapılmalı?
Bu anlamda toplumsal hafızayı çok canlı tutmamız lazım. Deprem, Türkiye'nin bir gerçeği. Aslında kentsel dönüşüm 1999'daki büyük depremle başladı. Yaklaşık 20 milyon konut stoğu var ve 7 milyon konutun dönüştürülmesi konuşuluyor. Ama kentsel dönüşüm yeni yeni hızlanıyor.
'SÜREÇ HIZLANMALI'
Özel sektörün de kentsel dönüşüm ayağında bulunması gerektiğine inanıyorum. Bunun için önemli adımlar atıyoruz. îki yerde kentsel dönüşüm yapıyoruz ve bunu daha da artırmak istiyoruz. Ekonomi ve iş dünyasının kalbi İstanbul olduğu için buradaki dönüşüm çok daha önemli ve hızlı olması lazım. Sadece bize görev düşmüyor. Vatandaş ve yerel yöneticilere de önemli görevler düşüyor.
'SEKTÖR GAYRETLİ'
İstanbul'da üçe belediyelerinin başkanları ve yöneticileri de yoğun bir şekilde kentsel dönüşüm üzerinde çalışıyor. Özel sektör gayretli, vatandaşta da bu konuda istek var. Ama dönüşümü hızlandırmak lazım. Depreme karşı güvenli yapılar inşa etmemiz lazım, bu olmazsa olmazımız. Diğer taraftan kentsel kaliteyi de artırmak zorundayız. Gelişen ekonomimize uygun olarak alt ve üst yapıyı dönüştürmek zorundayız. Geçtiğimiz yıl Avrasya Tüneli, Marmaray, Osmangazi Köprüsü ve 3. Köprü gibi mega projeler vardı. Bizim de üst yapıyı değiştirmemiz lazım. Bu sebeple kentsel dönüşüm olmazsa olmaz.
'TÜRKİYE GLOBAL BİR EKONOMİ OLDU'
Yurt dışından gelen yatırımcıların arttığını söylemiştiniz. Biraz açar mısınız?
Yurtdışından da teklifler geliyor. Malum Türkiye gayrimenkul sektörü çok büyüdü. Bu sebeple özeüikle Körfez ve Orta Asya'nın ilgisi büyük. Hem Türkiye'de hem kendi ülkelerinde işbirliği için davet ediyorlar. O bölgelerde ciddi fırsatlar oluşturuluyor. Önümüzdeki dönemlerde bizde ciddi adımlar atmayı planlıyoruz. Türkiye global bir ekonomi oldu ve her geçen gün büyüyor. Daha da büyüyecek.
Doların hızlı yükselişi sizi etkiledi mi?
Dövizle ilgili çok fazla spekülasyon yapıldı. Ancak bugün dolar 3.68'lere kadar geriledi. Daha da düşeceğine inanıyorum. Ege Yapı olarak o gün de açıklamamızı yaptık. Tüm konutlarımızı TL ile satıyoruz ve döviz mevduat noktasındaki dövizlerimizi de bozdurduk. Cumhurbaşkanı'nın çağrısına uyduk.
'ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE OLUMLU BAKIYORUZ'
16 Nisan'da sandığa gideceğiz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu bir anayasa değişikliği. Türkiye'de 1980'den beri darbe anayasası ile yönetilen bir sistem var. Zaten her dönem siyasi liderler ve partiler bu anayasanın değişmesi gerektiği konusunda hem fikirdi. Maddeleri de inceledim. Yasama, yürütme, yargının ayrışması ve Türkiye'nin istikrarı için bu anayasa değişikliğini kesinlikle olumlu karşılıyoruz. Bu değişime ihtiyacımız var. Bu anayasa paketinin sonucunun 'Evet' olması gerektiğini düşünüyoruz.
'GÜÇLÜ YÖNETİM MODELİ ŞART'
Sizce sandıktan ne çıkar?
'Evet' çıkacağını düşünüyoruz. Ülkemiz dünyanın en etkin ülkeleri arasında yerini sağlamlaştırmak ve en büyük 10 ekonomiden biri olmak için emin adımlarla ilerliyor. Türkiye olarak hedeflerimize ulaşmak için güçlü bir yönetim modeli en büyük ihtiyacımız. Bu nedenle referandumda oylanacak anayasa değişikliğinin ülkemizi daha ferah bir geleceğe taşıyacağına inanıyorum. İstikrarlı ve güçlü bir Türkiye için 'Evet' diyorum.
Sandıktan çıkacak sonuç iş dünyasını nasıl etkiler?
Türkiye'nin geçmiş dönemlerine baktığımızda koalisyonlardan ne kadar çekildiğini herkes biliyor.
Bu ülkede anayasa atıldı, yazar kasa fırlatıldı. Bunları hepimiz gördük. Acı tecrübeler edindik.
İş dünyası açısından bakarsak, bizim için en önemli konu istikrar. Vatandaşın ve toplumun ihtiyacı olan istikrar. Referandumdan 'Evet' çıkarsa istikrar noktasında Türkiye çok daha hızlı bir şekilde kalkınacaktır. Geçtiğimiz günlerde bir rapor okudum. 2030'da Türkiye'nin dünyanın en büyük 12. ekonomisi olacağı öngörülüyordu. Buna kesinlikle inanıyorum. Hatta Fransa'yı dahi geçeceği söyleniyor. Bu hedefler için ekonomiyi ve bürokrasiyi hızlı yönetecek bir sistem lazım.
'RİSK VE SORUMLULUK ALIYORUZ'
İş dünyası konuya nasıl bakıyor?
Aslında hep aynı noktadan bakıyoruz. İstikrar, güven, geleceği güvenli görme, belirsizliklerin ortadan kalkması. Ama kişilerin görüşü ne olur o konuda bir şey söyleyemem. Geçen gün yaptığımız bir toplantıda arkadaşların da görüşleri bu anayasanın olumlu olacağı yönünde. Türkiye'nin gelişmesi için katkı sağlayacağı konusunda herkesin görüşü ortaktı.
"Bir önümüzü görelim" diyerek yatırımları durdurduğunuz oluyor mu?
Gayrimenkul sektörü olarak yatırım planlarımızı 3 ve 5 yıllık yapıyoruz. Ara dönemlerdeki dalgalanmalar orta vadedeki planlarımızı çok fazla etkilemez. Biz uzun vadeli bakıyoruz. Bu ülkenin istikrarına güvenmesek bu yatırımları yapmayız. İşte bugün farklı bir gün. 15 Temmuz'dan sonra da farklı günler yaşanıyor Türkiye'de. 15 Temmuz'dan sonra memlekete sahip çıkma, istikrarımıza sahip çıkma adımıydı aslında. Ağustos ayında yapılan kampanya bunun için yapılan bir kampanya. Biz Ege Yapı olarak görünen her türlü riski ve sorumluluğu alıyoruz. Böyle değerlendirmek lazım.
Posta/Alev Gürsoy Cimin