23 / 12 / 2024

İnşaat şantiyelerinden Avrupa şampiyonluğuna!

İnşaat şantiyelerinden Avrupa şampiyonluğuna!

İnşaatlarda çalışan Ahmet Ertekin'in yolculuğu Avrupa Şampiyonluğuna kadar uzandı. Ahmet inşaatta her işi bir kas hareketine dönüştürdü ve hedefina hızla ulaştı.



Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Fatih Çekirge, bugünkü yazısında 'şantiyelerden Avrupa şampiyonluğuna kadar ulaşan Ahmet Ertekin'i yazdı... 

Salgın nedeniyle salon kapanınca, Ahmet çaresiz sokakta kalmıştı. 

Oysa o salonda çalışıyor, o salonda uyuyordu. 

Eviydi yani...

Ama artık yatıp kalktığı, çalıştığı o salon da kapanmıştı.

Ahmet’in hayalleri vardı. 

Göğsünde “ay-yıldız”...

Türk bayrağını göndere çektireceği hayaller...

Arkadaşlar işte bu fotoğraf o hayallerin en “dip” noktasıdır.

İşsizlikten bunalan ailesi çoktan Batman’daki köylerine dönmüştü.

Ama Ahmet “hayallerine tutunup” Antalya’da kalmakta direniyordu. 

Bir gün bir çay ocağında iş buluyor, ertesi gün bulaşıkçılık yapıyordu.

Ama geceleri onundu ve durmadan çalışıyordu.

Ahmet Ertekin, Türkiye şampiyonu bir evsizdi.

Hocası Yasin Urlu sürekli moral veriyordu. Çünkü bütün yokluklara, güçlüklere rağmen Ahmet’in içinde azim ve yetenek vardı.

İşte bu fotoğraflar o azmin en keskin halidir.

Ve nihayet bekledikleri haber gelmişti. 

Muaythai Avrupa Federasyon Kupası...

Bütün gücüyle çalıştı Ahmet...

Gündüzleri göğsünde “ay-yıldız”la rakiplerine karşı mücadele ediyor, geceleri evsiz...

Karşısında, masörleri, diyetisyenleriyle diğer ülkelerin milli oyuncuları...

Bu tarafta, ekmek, peynir ve zeytin... 

Ve elbette Ahmet’in dağ gibi yüreği, hayalleri ve azmi...

Sonuçta rakiplerini kan ter içinde tek tek yendi. 

Ve bizim “işsiz, evsiz ama azimli Ahmet”imiz ay-yıldızlı Türk bayrağını bir Avrupa şampiyonu olarak göndere çektirdi.

KÖYE DÖNÜŞ

Aradan iki yıl geçti. Dev gibi rakiplerini deviren Ahmet, işsizlik ve evsizlik karşısında pes etti.

Bıraktı Antalya’yı. Batman’a baba ocağına döndü. 

Peki hayalleri ne olacak?

Nasıl antrenman yapacak?

İşte bu fotoğraflar o hayallerin en “temiz” halidir.

Bakmayın siz öyle “inşaat halleri”ne.

Alın terinin kalp temizliğine karıştığı yerdir orası...

ÇİMENTO TORBASIYLA HALTER ÇALIŞMASI

* Ahmet’in şimdiki hedefi dünya şampiyonası.

İşte antrenman sahası bir şantiye.

Ahmet çimento torbalarını taşırken, kol ve bacak kaslarını geliştirmek için eğilip kalkıyor.

Ve bunu her defasında yapıyor...

KÜREĞİ TOPRAĞA SOKARKEN SAĞ BACAĞIYLA HAMLE YAPIYOR

* Yaptığı sporda kol ve bacak kasları çok önemli. O nedenle Ahmet inşaatta ne yapsa, onu bir antrenmana dönüştürüyor.

Çimento karmak için küreği toprağa sokarken, sağ bacağını rakibine doğru hamle yapar gibi ileri itiyor.

Küreği geri çekerken bu defa sol bacağına yükleniyor.

Bu hareketlere bakınca aklıma Rocky Balboa geliyor.

MENGENEYİ ÇEKERKEN İKİ BACAĞINA BİRDEN YÜKLENİYOR

* Ahmet inşaatta her işi bir kas hareketine dönüştürüyor.

Şantiye şampiyonu

İşte kesme aletini mengene gibi kullanırken bu defa iki kolu ve iki bacağına seri hareketlerle yükleniyor.

ŞANTİYELERDEN DÜNYA ŞAMPİYONLUĞUNA

* Avrupa şampiyonu Ahmet Ertekin, dünya şampiyonu olur mu?

Sevgili Ahmet kardeşim... Aman Yasin Hocam...

Sakın yılmayın.

Bütün kalbimle yanınızdayım... 

Dünya Ahmet’in nasıl çalıştığını görsün...

Adı rekorlar kitabına...

“Şantiyelerden gelen şampiyon” diye yazılsın..

TRABZON EMNİYET MÜDÜRÜ KARDEŞİM

Ağzına, yüreğine sağlık. 

İçimizdeki memleket aşkını öyle bir ateşledin ki...

Sizler oldukça gönlümüz rahat...

Sizler oldukça huzurumuz tamam...

Ve sizler oldukça, bu milletin başı yere eğilmez.

Helal olsun sana kardeşim...

BAYRAK ÇOCUKLARDAN HABER VAR

Ben onlara “bayrak çocuk” dedim.

Onları şöyle hatırlayacaksınız.

Bir sabah, Van’ın İpekyol Mahallesi’nde bir esnaf karşı kaldırımdaki iki çocuğu görür.

Çocuklar çöpleri karıştırmaktadır.

Ama o kadar uğraşırlar ki esnafın ilgisini çeker:

Şantiye şampiyonu

“Acaba bu çocuklar ne buldu” diye merak eder. Çıkarır cep telefonunu onları kaydetmeye başlar...

Sonra esnafın kaydettiği o görüntü Türkiye’de öyle bir etki yaratır ki...

Görüntü şudur:

“Çocuklar çöp konteynırından iki adet Türk bayrağı çıkarırlar. Öpüp başlarına koyduktan sonra hemen yandaki duvara asarlar...”

Yunus ve Argeş...

Okul olmadığı zamanlar aile bütçesine katkı için hurda topluyorlar...

İşte şimdi o çocuklar yardım bekliyor...

Birisi, “Göz doktoru olmak istiyorum” diyor.

Diğeri, “Polis olup vatanıma sahip çıkmak istiyorum” diyor.

Daha ne desinler...

Onlar “bayrak çocuklar”...


Geri Dön