22 / 11 / 2024
fuzul

İnşaat sektörü geleceğe umutla bakıyor!

İnşaat sektörü geleceğe umutla bakıyor!

Gayrimenkul sektörü 2017’de yüzde 8.9 büyüyerek 146 milyar dolarlık hacme ulaştı. İnşaat sektörünün 2018 yılında büyümesinin ise yüzde 4-5 aralığında olması bekleniyor.




İnşaat sektörünün en önemli bileşim olan konut sektörünün 2017 yılı satışları, bir önceki yıla göre yüzde 5.06 artış göstererek 1 milyon 409 bin 314 seviyesinde gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışları da bir önceki yıla göre yüzde 22.2’lik artışla ile 22 bin 234 seviyesine ulaştı. 

Para Dergisi'nden Ayşegük Küçükkurt ve Okhan Şentürk'ün haberine göre; inşaat sektöründe yaşanan büyümeyi yansıtan unsurlardan biri olan yıllık ortalama istihdam, ilk kez 2 milyonun üzerine çıktı. 2018’in ilk çeyreğinde gerçekleşen 303 bin adetlik konut satışı, rekor satışın gerçekleştiği 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 10 aşağı. Ne var ki seçim sonrası piyasanın hareketlenmesi bekleniyor. Böylece bu yılın sonunda satışların 1 milyon 500 bin sınırını zorlayacağı sektör temsilcileri tarafından dile getiriliyor.

3DYAZICILI EV DÖNEMİ

İnşaat sektörü geleceğe umutla bakıyor!

Nef Yönetim Kurulu Başkam Erden Timur, 2017 yılında Türkiye’nin yüzde 7.4’lük rekor büyümesine bakıldığında inşaat sektörünün buna katkısının (0.7 puan ile) hizmetler ve sanayi sektörlerinin ardından üçüncü sırada yer aldığını söylüyor. İlk üç ayda 193 binlik konut satış adedi olduğunun altını çizen Timur, 2018’i şöyle değerlendiriyor:

“İlk el konut satışlarında yüzde 10’un üzerinde artış, ipotekli konut satışında ise yüzde 25 gerileme söz konusu. Yabancıya konut satışında ise yüzde 25’e yakın bir artış var. Mayıs’ta vatandaşlık hakkı için vaat edilen konut yatırım sınırının 1 milyon dolardan 300 bin dolara indirilecek olması, 2018’de önemli bir rekor geleceğine işaret ediyor. Firma olarak 2017’de 1950 konut satışı ve 1.5 milyar TL ciro ile üst üste dördüncü sene sektör liderliğimizi koruduk. Bu sene toplam 3.4 milyar TL proje büyüklüğüne sahip altı proje lansmanını gerçekleştireceğiz.”

Sektörün hedeflerini büyütmek adına yeni yollar açmak istediklerini söyleyen Timur, konut sektöründe teknoloji kullanımını artırarak bu tip gelişmeleri projelerine dahil ettiklerini belirtiyor. Sektörün 2023 sonrası hedeflerini ise şöyle açıklıyor:

“Üç yıl önce kurduğumuz Ar-Ge ekibimiz ile teknolojinin gayrimenkul sektörüne entegre olması adına önemli adımlar attık. Hedefimiz, bu yılın üçüncü çeyreğinde 3D yazıcı ile ev yapmaya başlamak. 3D yazıcılarla, yapı elemanları üretmeye başlayacağız. Bunun ilk örneğini yılın ikinci çeyreğinde öğrenci yurtlarının tavanlarının yapımında hayata geçireceğiz. Bunun yanı sıra yenilenebilir eneıji alanında da çalışmalarımız devam ediyor.”

Timur, Türkiye’nin 2050 yılında dünya markalarına ev sahipliği yapan güçlü bir ülke konumunda olmasını hayal ediyor. Turizm, inşaat gibi konvansiyonel sektörlerin yanı sıra yazılım, bilişim gibi sektörlerdeki gelişmelerle, kişi başına 30 bin dolarlık gelir seviyesine ulaşacağını öngörüyor.


"BÜYÜK DEĞİŞİM YAŞANACAK"

İnşaat sektörü geleceğe umutla bakıyor!

Malll of İstanbul’daki 1500 metrekare merkez ofisinde faaliyet gösteren 24 Gayrimenkul’un, beş tamamlanan, altı devam eden, üç tane de planlanan projesi var. 7.4’lük büyümede gayrimenkul ve inşaat sektörünün önemli paya sahip olduğunu vurgulayan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Yeniay, sektör olarak 2018 yılının ilk çeyreğinde, bölgesel riskler ve uluslararası konjonktürün etkisiyle istenilen seviyeye gelinemediğini söylüyor. Yeniay, sektör olarak 2018’de geçen yıla yakın bir büyüme gerçekleşeceğini öngörürken, 2023 hedefleri hakkında ise şunları söylüyor:

“2023 ve sonrası Türkiye’sinde, sektörün önemli ölçüde kendini yenilemiş ve daha kurumsal bir yapıya kavuşmuş olacağını düşünüyorum. İnşaat teknolojisi başta olmak üzere yeni kreatif düşünceler ve tasarımlar gelenekselin önüne geçecektir.” Yeniay’a göre, konvansiyonel sistemler yerini yeni teknolojilere bırakacak ve özellikle kaynak kullanımı, akıllı binalar, çevre, geri dönüşüm, tasarruf, verimlilik, sürdürülebilirlik gibi kavramlar çerçevesinde sektör büyük bir değişikliğe gidecek.


"YENİLENME ALT SEGMENTE KAYACAK"

İnşaat sektörü geleceğe umutla bakıyor!

Ülke ekonomisi ve bölgenin değişen sosyokültürel yapısını dikkate alarak 2006 yılından bu yana projeler üreten Yıldırım Yapı Grubu, 2018’de Türkiye büyümesinin yüzde 5 ila yüzde 6 arasında olacağım öngörüyor. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldırım, bu yıl konut satış rakamlarının 2017 yılında satılan 1 milyon 400 bin rakamının üzerine çıkabileceğinin altını çiziyor. 2018 ve 2023 yıllarına ilişkin sektörü şöyle değerlendiriyor:

“500 daireyi kapsayan Bomonti 5 ada projemiz devam ediyor. Kentsel dönüşüm sürecinde bugüne kadar orta ve üst segmentte yapılan konutların bundan sonraki süreçte bir alt segmente kayacağım düşünüyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nm açıklamalarında belirtildiği gibi, 20 yıl içerisinde Türkiye’de yaklaşık 6.5 milyon konutun dönüşümü planlanıyor. Yenilenecek yapıların ekonomiye önemli katkısı olacaktır.”

Yıdırım’a göre, 2050 yılında gayrimenkul sektöründe yaşanacak gelişmeleri tahmin etmek çok zor. Ülkenin deprem kuşağı üzerinde yer aldığını hatırlatan Yıldırım, tekrar bir kentsel dönüşüme ihtiyaç duymayan binalar yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.


"DAHA YEŞİL BİR ÜLKE"

Uluslararası yatıran, finans yönetimi, gıda, tekstil ve güvenlik alanlarında faaliyet gösteren Setup Yatırım’ın grup şirketlerinden Setup İnşaat, Türkiye’deki büyüme rakamlarının inşaat sektörüne yansımasının gözle görülür şekilde olmadığına dikkat çekiyor. “Büyüme rakamları her ne kadar ülke ekonomisi açısından önemli bir kriter olsa da sektörün önündeki en büyük engeli bankaların uyguladığı faiz politikası olarak görmekteyiz” diyen Setup Yatırım Eşbaşkanı Umut Ekşi, bu sebeple yatırım yapacak müşterilerin karar alması noktasında ciddi bir baskı oluşturduğunu söylüyor. Ekşi, gayrimenkul sektörünün durumunu şöyle değerlendiriyor:

“Hem kredi faizlerinin yüksekliği hem de mevduat faizlerinin yükselmesi gayri-menkulü yatırım aracı olmaktan çıkardı. Bölgedeki jeopolitik riskler yabancı yatırımcının başka pazarlara yönelmesine yol açtı.

Şirket olarak hedefimiz, 2020 sonrasında başlayacak projeler üretmek. Pendik’te devam eden projemizi tamamlıyoruz.”

Balkan ülkeleri ve Afrika’da gayrimenkul alanındaki fırsatları incelediklerini belirten Ekşi, 2050 yılım ise şöyle değerlendiriyor: “2050 yılında Türkiye’yi, daha özgür, daha modern, birçok alanda kendini değiştirmiş, yeni ufuklara kararlı adımlarla yürüyen bir ülke olarak hayal ediyoruz. Daha yaşanabilir ve yeşil bir İstanbul ise en büyük hayalimiz.


7 BİN MÜŞTERİSİ VAR

Zingat, Reidin ve Doğuş Grubu işbirliğiyle kurulmuş, emlak bilgi ve pazarlama platformu olarak hizmet veriyor. Hedefi ise, Türkiye’deki emlak sektörü yatırımcılarını, emlak satan, emlak kiralayan, kısacası sektörden kazanç sağlayan veya ev sahibi olmak isteyen herkesi bir araya getirerek, satm alma veya kiralama konusunda karar vermeleri için ihtiyaç duyacakları tüm bilgileri sağlamak. “2017 yılında konut satışları, dövizin ve doların durumuna rağmen 2016’nm üzerinde gerçekleşti” diyen Kurucu Ortak ve CEO Ahmet Kayhan'ın gayrimenkul sektörü hakkındaki düşünceleri şöyle:

“Türkiye’de gayrimenkul talebini etkileyen ana eğilim faiz oranlarıdır. 2018’de faiz oranları, döviz değerleri ve seçim gibi etkenlerin konut fiyatları ve satışlarındaki artış hızını yavaşlatacağını tahmin ediyorum.”

ENDEKS DEĞERİ YÜKSELDİ

Türkiye Gayrimenkul Sektörü Güven Endeksi ve Fiyat Beklenti Endeksi göstergelerini çeyrek dönemler itibariyle yayınlayan Reidin şirketi, sektörün güvenini ölçmek ve fiyatlar ile ilgili beklentileri tespit etmek amacıyla kurulmuş. Anketleri yaklaşık 20 bin kişiyle yapılıyor. “2018 birinci çeyrek döneminde, bir önceki döneme göre dokuz puan artarak 95’e yükselen Güven Endeksi’nin, son bir yılın ortalaması olan 100.6 seviyesine yaklaştığını söyleyebiliriz” diyen Reidin Ceo’su Kerim Alain Bertrand, endeks değerinin 100’ün üzerinde çıkmasını pozitif bir gelişme olarak değerlendiriyor. Bertrand, 2018 yılı gayrimenkul sektörü hakkında ise şunları anlatıyor:

“Fiyat Beklenti Endeksi ise 85 puanla son bir yılın ortalaması 96.8’in altında kaldı. Hem fiyatları etkileyen makro ve mikro düzeydeki ekonomik göstergelerdeki gelişmeler, hem de piyasadaki olası etkiler dikkate alındığında 2018 için konut fiyat endeksindeki artış öngörümüz yüzde 10.68.

Ocak 2018 tarihinde 216.03 olarak gerçekleşen endeks değerinin Ocak 2019 tarihinde ise 239.09 düzeyine ulaşmasını bekliyoruz.”

İHRACAT 18 MİLYAR DOLAR

 

İnşaat malzemeleri sanayisi, Türkiye’nin en güçlü sanayi kollarmdan biri. Sektör, toplam üretimi, dış ticaret hacmi ve istihdamdaki payı ile ülke ekonomisi için stratejik öneme sahip. İnşaat malzemesi sanayisinin toplam inşaat sektöründeki payı yüzde 65 düzeyinde. Katma değeri yüksek ürünler üreten Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin uluslararası arenada rekabet gücü giderek artıyor.

İnşaat sektörü geleceğe umutla bakıyor!

2018’de Türkiye ekonomisinde yüzde 3-4 büyüme beklediklerini söyleyen Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “İnşaat sektörü 2017 yılında yüzde 8.9 büyüyerek 146 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Sektörün 2018 büyümesinin yüzde 4-5 aralığında olmasını bekliyoruz. 2017’de inşaat malzemeleri sanayi ihracatımız yüzde 7.5 artarak tekrar 16.4 milyar dolara yükseldi. 2018’de ihracatımızın 17-18 milyar dolar bandın  da gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi. Erdoğan'ın 2023 ve 2050 yıllarına ilişkin beklentileri ise şöyle:

“Akıllı binaların, yeşil binalarm, pasif evlerin, akıllı kentlerin planlandığı bir dünyada, inşaat malzemelerinin sadece çimento ve demirden ibaret olmadığı bir gerçek. Üretimden lojistiğe, tasarımdan uygulamaya, inşaat malzemelerinin bu ekosis-tem dışında kalması düşünülemez. Kaynakların akılcı ve etkin kullanılmasının önemi her geçen gün artıyor. Stratejik öneme sahip sektörlere sahip olan ülkemizin gelecek nesiller için daha sağlıklı, güvenli ve çevre dostu projeler geliştiren, üreten, ihracat yapan dünyanın en güçlü ekonomileri arasında olacağını düşünüyoruz.” 


İKİ YILDA 1.8 MİLYAR TL YATIRIM

Aşçıoğlu İnşaat, önümüzdeki iki yıl içerisinde yaklaşık 570 milyon TL yatırımla Merter’de, D100 Karayolu’nun hemen yanı başında hastane, üniversite, ofis ve ticari alanlara sahip bir projenin inşaatına başlayacak.

Ayrıca 60 milyon TL yatırımla Sarıyer'de kendi arazisi üzerine müstakil konuttan oluşan yeni bir projeye de start verecek. 2019 yılında ise İstanbul Beykoz’da yaklaşık 1.2 milyar TL yatırımla bir konut projesine adım atacak. 2023 yılı ve sonrası için ülkeye katma değer katacak projelere imza atmak üzere çalıştıklarını belirten Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Aşçıoğlu “Markamızı Dubai projemiz ile yurtdışma açtık. Dünyanın büyük metropollerinde markalı projeler geliştirmek üzere görüşmeler yapıyoruz. Londra planlarımız arasında ilk sırada” dedi.

2050 yılında Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almasını hayal ettiklerini vurgulayan Aşçıoğlu, “Ekonomik ve politik olarak sta-bil bir ortam olması halinde Türkiye 10 senede büyük atılım yapabilecek potansiyele sahip. Temennimiz bölgemizdeki problemlerin en kısa sürede çözüme ulaşması” şeklinde konuştu.


ANADOLU'YA AÇILIYOR


İnşaat sektörü geleceğe umutla bakıyor!

Türkiye’nin yüzde 7.4 oranında büyüme başarısı sergilediği 2017 yılında, yüksek bir performans gösteren inşaat sektörünün de, bir önceki yıla göre yüzde 8.9 büyüdüğünü hatırlatan Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Bugün gayrimenkul sektöründe, orta ve orta alt gruba ait konut ihtiyacı oldukça yoğun olarak sürüyor. Orta üst ve lüks segmente talebin, orta alt segmente göre biraz yavaşladığına tanık oluyoruz.

Ancak yatırım amacıyla hareket eden gerçek ve tüzel kişilerin, markalı, belli standartların üstündeki lüks konut taleplerinin de, bu segmenti canlı tutmaya devam edeceğine inanıyorum. 2018 yılında da hareketliliğin sürdüğü gayrimenkul sektörü, yılsonunda, 2017 yılı satışlarını yakalayacaktır” diyor.

Yetgin, 2050 yılında Türkiye’yi görmek istedikleri seviye hakkında ise, “Gayrimenkul gibi birçok stratejik sektöre sahip olan ülkemizin, son derece planlı, gelişmiş ve güçlü şehirlerimizle dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alacağına inanıyorum” temennisinde bulunuyor.
 


Geri Dön