İnşaat sektörü satış ve pazarlama noktasında kadınlar daha mı başarılı?
İnşaat sektörüne titiz çalışma ve de detaycılığı getirdiklerini söyleyen sektörün kadın temsilcileri, özellikle satış ve de pazarlama noktasında kadınların daha başarılı bir grafik çizdiğini kaydediyor.
Daha çok erkeklerin hakim olduğu inşaat sektöründe artık topuklu ayakkabı sesleri yükseliyor. “Kadın eli değen” projelerde özellikle satış ve pazarlama noktasında kadınların daha başarılı bir grafik çizdiği ifade ediliyor.
İnşaat denilince akıllara gelen “baret, beton, demir” gibi erkeksi ifadeler sektörde kadınların yer almasıyla birlikte biraz daha yumuşadı. Hem yönetim hem de sahada görev alan kadın sayısındaki artışın yanı sıra proje sahipleri satış ve pazarlama noktasında da kadınlardan destek alıyor.
Başkent’in önde gelen projelerinde önemli görevler alan kadınlar, sektörde kadın olmanın avantaj ve dezavantajlarını anlattı.
Ankara’nın önemli bölgelerinden İncek’te inşa edilen Uptown projesinin satış ve pazarlama sürecini yürüten CEF Danışmanlık Kurucu Ortağı Evren Acar, 20 yıldır danışmanlık hizmeti sağladığını ifade etti. İnşaat sektörü ile iç içe geçen meslek yaşantısında genellikle en fazla kadın çalışana sahip bölümlerde görev aldığını belirten Evren Acar, kendi satış ekiplerinde ise yüzde 60 kadın ve yüzde 40 erkek dengesini hep korumaya çalıştığını vurguladı.
Kadınların detaylı ve titiz çalışma prensipleri ve kararlı oluşlarının iş yaşantısında önemli avantajlar sağladığını ifade eden Acar, “Kadınların işe duygusal bakmaları da dezavantaj olabilir. Özellikle karar aşamalarında bu dezavantajı yaşayabilirler. Ancak çok erkek egemen ortamlarda kadınlar da biraz erkekleşiyorlar ister istemez. Özellikle şantiyede kadın olmak gerçekten zor. Topuklu ayakkabınız ile bir bankacı gibi işe gidemezsiniz sonuçta. Ancak her şey işinizi sevmenizde bitiyor” dedi.
İnşaat sektöründe dair yakın vadedeki en önemli planlarının birinin “Kadından müteahhit olmaz” olgusunu kaldırabilmek olduğunun altını çizen Evren Acar, “Ben kadın eli değen işlere bayılıyorum. Bu sebeple kendimi de dahil ederek kadın müteahhitlerin sayısının artmasını arzu ediyorum” ifadelerini kullandı.
-“Kadınlar sektörde 1-0 yenik”
10 yıldır inşaat sektöründe yürüttüğü satış müdürlüğü görevini şu sıralar Ankara’da lüks ve konforun yeni adresi olarak öne çıkan Elit Royal Residence projesinde sürdüren Bilge Koyuncu ise, iş hayatında kadınların büyük özveriyle çalıştığını ve inşaat sektöründe ise bu durumunun daha zor olduğunu söyledi.
Erkek egemen bir sektörde sadece tasarım değil, uygulama alanında da kariyer planlayan kadınlar için işin kolay olmadığını söyleyen Koyuncu, şunları söyledi:
“Bu sektörde kadın olmak iş hayatına 1-0 yenik başlamak anlamına geliyor. Çünkü bu sektör çok daha fazla özveri istiyor. İnşaat sektöründe çalışmak hakikaten çok zor bir iş; çünkü inşaat başladığı andan itibaren 7/24 çalışan bir sistem var. Bu sistemin satışını üstlenmek de tabi ki en büyük sorumluluk. Tamamen projeyi baştan sona kadar organize etmek, yönetmek, müşteri memnuniyetini sağlamak ve sonucunda başarılı bir hedefe ulaşmak sizin işiniz. Uzmanlar gayrimenkulün her bölümünde çalışan profesyonel kadınların, özellikle satış ve pazarlama konusunda erkeklerden daha başarılı bir grafik çizdiğini söylüyor. Konut satın alma kararı verenlerin yüzde 50’den fazlası kadın olduğu için bizim karar verici noktada olmamız önemli.”
Kadınların erkeklere göre iletişim konularında daha başarılı olduğunu bildiren Koyuncu, “İşe ve uygulamalara farklı bakış açıları, duygusal zeka farklılıkları, daha verimli ve dinamik ticari yapı oluşturuyor. Detaycı, titiz, üretken ve toparlayan yapı ile ekstra katkı sağlıyorlar” dedi.
-“Tecrübeler avantaja çevrilebilir”
Gayrimenkul danışmanı Papatya Karaca’ya göre ise şu andaki piyasa şartları göz önüne alındığında inşaat sektöründe çalışan bir kadının kazanç konusunda daha avantajlı olduğunu belirtti. Ankara’nın ilk çevreci konut kulesi Paladyum Beytepe’nin satış bölümünde görev alan Papatya Karaca, sürekli değişip gelişen konut sektörünün çalışma ortamlarında da yenilikçi ve modern ortamlar oluşturduğunu, bunun da kadınlar için yaşayan bir ortamda çalışma fırsatı sunduğunu bildirdi.
Trafikte, toplum ve iş hayatında kadın olmanın zorluklarının inşaat sektöründe de geçerli olduğunu ifade eden Karaca, “Ancak bu zorluklar yıllar içerisinde tecrübe edindikçe avantaja çevrilebilir. Ekonomiyle paralel bir sektör olduğu içinse her zaman stresli ve yoğun bir iş hayatımız olduğunu söyleyebiliriz. Bu belki de bu sektörün en büyük dezavantajı. İnsanlarla yüz yüze ve daima diyalog içinde olduğumuz için her zaman bakımlı, pozitif, güler yüzlü ve aktif olmak zorundayız” dedi.