İnşaat sektörü yeniden umutlu!
Antalya Akdeniz Manşet Gazetesi, Antalya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (ANTİMDER) Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Kurtar ile söyleşi gerçekleştirdi. İşte o haber...
İnşaat & Yapı sektöründe üyeleri ciro bazında Türkiye 1’incilikleri elde etmiş olan Antalya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (ANTİMDER) Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Kurtar ile Türkiye ve Antalya ölçeğinde sektör üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
İnşaat sektörünün ülkemiz ekonomisindeki yeri nedir?
Î.K. inşaat sektörü ülke genelinde toplam istihdamda yüzde 7,4 pay ile istihdam katkısı yüksek sektörler arasında yer almaktadır. 2014 yılı haziran ayı itibarıyla sektörün istihdamı 1,96 milyon kişidir. İnşaat sektörünün GSYH içindeki payı 2012 yılında yüzde 5,7 iken, sektör GSYH'den daha hızlı büyüme göstermiş ve payı 2013 yılında yüzde 5.9,2014 yılının ilk yarısında ise yüzde 6 olmuştur. Gayrimenkul faaliyetleri dahil edildiğinde inşaat-gayrimenkul payı yüzde 10,8'e, konut sahipliği, yapı malzemeleri, lojistik, ticaret gibi güçlü ileri ve gcı i bağlantılara sahip olduğu sektörler dahil edildiğinde inşaat sektörü ve etrafındaki faaliyetlerin GSYH içindeki payının yüzde 20-25 aralığında olduğunu tahmin ediyoruz. Çimento, seramik, tuğla, cam, inşaat demiri, çelik boru, yalıtım malzemeleri, yer döşemeleri, yapı kimyasalları, kapı-pencere profilleri gibi ürün grupları, yapı malzemeleri içinde yer almaktadır. İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) verilerine göre imalat sanayi üretiminin yaklaşık yüzde 25'i yapı malzemelerinden oluşmaktadır. Bu hesaplamadan hareketle yapı malzemelerinin toplam üretim değerinin GSYH içindeki payı da yüzde 6-7 aralığında tahmin edilmektedir. 2013 yılında yapı malzemeleri üretim değeri 50 milyar dolar civarında tahmin edilirken, yapı malzemeleri ihracatı bugün 21,8 milyar dolara, ithalatı da 10,4 milyar dolara ulaşmıştır.
Antalya ölçeğine indirgediğimizde neler söyleyebiliriz?
I.K. Antalya yukarıda değindiğimiz sektörün ülkemiz ekonomisindeki payının ortalama yüzde 8'lik kısmını yüklenmiştir. Ancak, öncelikle Antalya'nın turizm yatırımları nedeniyle farklı incelenmesi görüşündeyim. Antalya'da gerek yatak kapasitesi gerekse turizm istihdamı nedeniyle yapı sektörü sürekli dinamik bir performans sergiler. Şehrimizi ziyaret eden turist sayısı, turist başına harcama ile sektörde söz sahibi tur operatörlerinin finansal her olumlu-olumsuz davranışı domino etkisi yaratır. Dolayısıyla turizm, Antalya inşaat ve yapı malzemeleri sektörünün ülkemizden farklı bir perspektif çizmesine sebep oluyor. Tüm bunların dışında 2015 yılı ilk yarısında sektör olarak, altyapı inşaatlarında ve kamunun bina yatırımlarında genel seçimler öncesinde artış beklentilerimiz bulunuyordu. Bu karşılanmakla birlikte yine 7 Haziran seçimleri öncesinde Antalya'da sektöre can veren konul imalat ve satış hızının önceki yıllara göre artması kriz beklentilerinin aksine umutlanmamıza sebep oldu.
Antalya konut satışlarında nasıl bir tablo çizdi?
I.K. 2015 yılı ilk yarısında 1. el ve yeni konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 15,4'lük bir artışla 29.061 adetten 33.548 adetlik bir satışa ulaştı. Ancak seçimlerin hemen ardından yaşanan belirsizlik sonucunda TemmuzAğustos-Eylül 2015aylannı kapsayan dönemde bir önceki yıla göre yüzde 9'luk bir düşüşle 14.101 adet konut satıldı. Seçimlerin ardından hammadde girdileri, döviz kur artışları gerekse konut kredi faizlerinde yaşanması beklenen artışlarının konut satışlarında yukarı yöndeki artışında etkili olduğunu yine seçimlerden sonra tüm bu öngörülerin gerçekleşmesine ek olarak yeni seçim kararı ile konut satışının düştüğünü düşünüyorum. TU İK verilerine göre, seçimlerden sonraki T e mrnuz-Ağustos-Eyliil aylarında ipotekli satışlarda yüzde 18'lik bir düşüş olduğunu görüyoruz.
Malzeme fiyatları bazında seçim süreci dediğimiz son 6 aylık dönemde nasıl etkilendiniz?
I.K. 7 Haziran seçimlerinden önce yaşanan gelişmeler tüm sektörümüzde ortalama yüzde 15'lik bir fiyat artışını beraberinde getirdi. Özellikle döviz kuru fiyat artışında etkili oldu. Demir çelik sektörü çok daha fazla zarar görmüş durumda. Dışa bağımlı olan demir çelik sektörü 7 Haziran'dan sonra yaşanan belirsizlik, terör ve pazarda yaşanan daralma nedeniyle gerileme yaşadı. Örneğin inşaat demirinde fiyatlar 1.700 TL/ton iken şuan 1450-1500 TL/ton seviyelerine gerilemiş durumda. Talebin düşmesi ve nakit darlığı nedeniyle yaşanan olumsuzlukların sürmesi halinde sektör dinamikleri yerinden oynayabilir. Konstrüksiyon ve sera imalatında kullanılan profil ve benzeri ürünlerde bölgesel ve tarımsal destekler nedeniyle satışların pozitif yönde seyrettiğini görebiliyoruz.
Sektörün en önemli riskleri nelerdir?
I.K. Yapı sektörü kendi iç dinamikleri incelendiğinde raf ömrü ve stok giderleri çok yüksek ancak kar marjı çok düşük ürün gruplarını içermektedir. Gerek tedarik zincirinin uzaklığı gerekse imalat prosesleri nedeniyle hemen hemen tüm sektördaşlarımız yüksek miktarda stok tutmaktadır.
Sizce sektöre etkisi ne yönde olacak?
I.K. Bölgesel ve uluslararası belirsizlikler, özellikle faizler başta olmak üzere makro ekonomik dengelerdeki olası olumsuzluklara rağmen bu keskin düşüşün, siyasi aktörlerin sağduyulu davranması ve kurulacak hükümet ile hızla normale döneceğini düşünüyorum. lama, nakliye ve stok finansmanı sektörümüz için bir tehdittir. Üyelerimize ürün tedariği sağlayan hemen hemen tüm imalatçılar ipotek, teminat mektubu ve muhtelif zincirleme garantili tahsilat ve sigorta yöntemleri izlerken üyelerimiz üretici ve tüketici arasında kalarak mağdur olmakta ve sektörü finanse etmek zorunda kalmaktadır. Ayrıca en büyük problemlerden biri finansal kaynakların azlığı ve bankacılık sisteminin, konut kredisi ile elde ettiği getiriyi finansmana hazır hale getiren yapı sektörüne yeterli enstrüman olarak sunamamasıdır.
Sorunların çözümü noktasında önerileriniz nelerdir?
I.K. Yapı malzemeleri imalat ve satıcıları birbirinin ayrılmaz parçasıdır. Ancak üreticilerin riskin tamamını bayilerimize yüklemesi ve bu tür bencilce yaklaşımların son bulması için başta ANTİMDER ve bağlı olduğumuz aynı zamanda kurucu üyesi bulunduğumuz Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) olarak sektörel arama toplantıları ve her yıl bu tür konuları masaya yatırdığımız geniş katılımlı Yapı Malzemeleri Zirvesi yapmaktayız. Yeni hükümetin kurulması ile bankacılık sektörüne yapılacak müdahalelerle borçlanma faizlerinin düşürülmesi gerektiğini, yaklaşık 6 aydır yaşanan siyasi belirsizliğin son bulmasıyla birlikte kutuplaşmaların da artık son bulmasını ve sektörümüzün desteklenmesini bekliyorum. Yerel yönetimlerden, yapı sektörünü tek çatı altında toplayabileceğimiz lojistik ve depolama alanları kurmak amacıyla destek bekliyoruz.
Antalya Akdeniz Manşet